Geçtiğimiz hafta enflasyonla mücadele gerekçesiyle kırmızı et ve hububatta gümrük vergilerinin indirilmesi kararı alındı. Bu karar Türk tarımının idam firmanı (!) anlamına geliyor. Dışarıdan getirilecek hububat ve kırmızı etle Türk tarımının sonu getirilecek, üreticiler kaderine terkedilecektir...
**
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hangi mantıkla bu kararı aldı anlamak çok zor. Hele böyle bir zamanda. Tam hasat mevsimi başlamış, biçerdöverler hububat tarlalarına girmiş. Çiftçi borcunu kapatmak için 40-45 sıcağın altında çalışırken, Bakanlığın bu kararı ile çiftçi soğuk bir duş aldı...
**
Çiftçinin ölüm fermanına bazı çiftçi kuruluşları tepki gösterdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, "Bizim görüşümüz alınmadı. Tüketici fiyatlarının düşmesini biz de istiyoruz. Çözüm yolu bu değildir. İthalat işin en kolay tarafıdır" diyerek bu karara tepki gösterdi...
**
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ise çiftçinin ve üreticinin korunacağının teminatını verdi. Fakat kimse iyimser değil. Buğday taban fiyatının açıklanmasını bekleyen Türk çiftçisi ve kırmızı et üreticileri, karkas et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergilerinin düşürülmesini öngören kararla büyük bir hayal kırıklığı yaşadı...
**
Türk tarımı her geçen gün kan kaybediyor. Çiftçi tarlasını terkedip, şehre yerleşiyor. Köylerdeki nüfus her geçen gün azalıyor. Köylerde çalışacak kimse kalmadı. Afganistanlı gençler de olmazsa ne çoban bulunabiliyor ne tarım işçisi. Gençlerimiz geleceğini köylerde görmüyor artık. İşin acı tarafı köylere kız bile verilmiyor...
**
Enflasyonla mücadele gerekçesiyle gümrük vergilerinin indirilmesinin üreticileri olumsuz etkileyecektir. Tarımdaki yüksek girdi fiyatlarıyla boğuşan çiftçilerimiz Bakanlığın son kararıyla büyük sorunlar yaşayacaktır. Buğday ve arpada hasat döneminde böyle bir kararın alınması çok yanlış bir karar olmuştur...
**
Şu an dışarıdan giren bir mal yok fakat gümrük vergilerinin düşürülecek denilmesi bile yetti. Bazı bölgelerde alım-satım durdu. Gümrük vergilerinin düşürülmesi mısır üreticisini de olumsuz etkileyecek gibi. Son yıllarda çiftçiye en çok kazandıran ürünlerden biri olan mısır da artık kazandırmayacak.. Hal böyle olunca çiftçinin tarlasını terketmesi gayet normal...
**
Tarım geleceğin stratejik sektörlerinden birisi olacaktır. İlerleyen yıllarda dünyada "petrol savaşları değil, gıda savaşları" yaşanacaktır. Şu an bile kısmen gıda savaşları yaşanıyor. Tarımda güçlü, tarımda kimseye bağımlı olmayan ülkelerin dünyada sözü geçecektir. İnsanlar teknoloji olmadan yaşayabilir ama gıda olmadan kimse yaşayamaz...
**
Arap ülkeleri Katar'ı ablukaya aldı ve ambargo uygulamaya başlayınca Katarlıların eli ayağı tutuştu. Kişi başına gelirin 120 bin dolar olduğu Katar'da halk marketlere akın etti. Türkiye tonlarca süt, peynir, un gibi gıda malzemesi gönderdi. Katar halkını milyonlarca ton petrol rezervleri bile kurtaramıyor. Tarım biterse, bir ülke biter...
**
Türkiye tarımda ve hayvancılıkta üretim potansiyeli olan bir ülke. Bu işi profesyonel anlamda yapan üreticiler desteklenmeli. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkisini kullanarak ithalat kararından bir an önce dönmelidir.
**
Türk tarımının Gümrük Birliğine peşkeş çekilmesi ülkemizin geleceğimize vurulan en büyük darbelerden biri olacaktır. İthalat çözüm değil, çözümsüzlük olur. Dünyanın her ülkesinde hükümetler kendi üreticisinin korur ve kollar. Türk çiftçisinin de beklentisi hükümetin kendilerini koruması...
**
Konya Ovası'nda hasat mevsiminin başladığı bugünlerde Bakanlık buğday taban fiyatlarını bir önce açıklamalıdır. Bir zamanlar çiftçinin kara gün dostu olarak anılan Toprak Mahsulleri Ofisi piyasaya girmeli, arpa ve buğday alımlarına da başlamalıdır. Çiftçilerimiz tüccarların insafına terkedilmemelidir....