Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Salı Sohbetleri’nde Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin 300. vefat yıldönümü münasebetiyle ‘Klasik Türk Mûsikîsi’ konuşuldu. Programın konuşmacısı Prof. Dr. Bülend Behlül Altunkeser oldu. Bu seneki Şeb-i Arûs törenlerinde Mevlevî olduğu söylenilen Mustafa Itrî Efendi’nin Segâh Ayîn-i Şerîfi’nin icra edileceğini söyleyen Prof. Dr. B. Behlül Altunkeser, ünlü bestekârın milletimiz tarafından segâh makamındaki Kurban Bayramı Tekbiri ve Segâh Salât-ı Ümmiye ile tanındığını belirtti. Altunkeser, 2012 yılını “Itrî Yılı” olarak ilân etmesinden dolayı UNESCO’ya ve geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Itrî için 41 yıl sonra icra edilen konser ve anma toplantısına zemin hazırlayan devlet ricaline de teşekkürlerini iletti. Itrî’nin çok az bilinen hisar makamında 6 eserinden de bahseden Türk Müziği Sanatkârı Altunkeser, ağır semainin Türk mûsikîsinde bir ekol ve şeklin adı olduğunu ifade etti. Kendisini dinlemeye gelen katılımcılara, 1070’li yıllarda kaydedilen Itrî’nin hisar murabba makamındaki bestelerini de dinlettiren Altunkeser, Itrî’nin 1640’da İstanbul’da Yaylak’ta dünyaya geldiğini ve asıl adının Mustafa, mahlasının ise Itri olduğunu söyledi. Itrî’nin ailesini ve babasının olup olmadığının bilinmediğini kaydeden Altunkeser, bir divanının olduğunun söylendiğini fakat günümüze kadar ulaşmadığının altını çizdi. Peşgâh makamında iki eserinin olmasına rağmen bunların bir asırdır çalınmadığına dikkat çeken Altunkeser, “Hattat olduğu söylenilen Itrî’nin hocalarının Hafız Post ve Kasımpaşalı Koca Sinan, vefat tarihi 1711’dir. Itrî’nin sarayda mûsıkî hocalığı yapmış ve II. Selim Giray Han tarafından korunmuştur. Itri’nin Mevlevi olduğu söyleniyor, fakat biz ispat edemiyoruz. Muhtemelen öyledir, diyebilmeliyiz. Tarihçi Yılmaz Öztuna, öyle diyor” dedi.
HABER MERKEZİ