Aile Bakanlığı boş durmuyor. Bir yandan kadın lehine dolu dolu icraatlar sunuyor bir yandan da yaptıklarının araştırmasını yapıyor. Hem kendi toplumumuzda yapılanlar nasıl bir karşılık görüyor hem de dünya standartlarında konunun araştırmasını ve anketlerini yapıyor, yaptırıyor. Yâni kafasını sâdece kendi yaptığı icraatların içine gömmüyor. İnsanların bakışlarını inceliyor, görüşlerini dikkate alıyor, her fikri önemsiyor. Bugüne kadar kadınların açmazlarına akıllıca tespitler yapıp neler yapılabilir adına dünyâyı inceliyor, belli konulardaki dönüşü olmayan kabulleri belli standartlarla ülkemize taşıyor. Ülkemizin fedâkar ve cefâkar kadınları her şeye lâyık. Bağnaz, anlamsız tutuculuklardan artık kurtulma zamânı geldi. Hele bir de yapılan yanlışlıklara din kılıfı yakıştırılarak yapılması ise ayrı bir iç yaralamasıydı.
Aile Bakanlığı’nın yaptığı yeni icraatı sizlere duyurmak istiyoruz. Aile Bakanlığı, ‘Tükiye’de Kadının Durumu’na ilişkin bir rapor hazırlayarak âdeta ülkemizde eğitim ve çalışma alanlarındaki kadın istihdâmının haritasını çıkardı. Hazırlanan rapora göre bizdeki kadınların kariyeri birçok ülkeden daha ileride. Bir de getirilen yeni eğitim sistemiyle kızların okunması istenmiyor gibi yanlı ve yanlış kılıflar bulanlar vardı içimizde. Böylesi basiretsizlere bu rapor kanaatimizce çok şeyler anlatıyor:
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ‘Türkiye'de Kadının Durumu 2012-Nisan Raporu’nu tamamladı. Raporda, kadınların eğitim, sağlık, istihdam gibi alanlarda geldiği nokta, şiddetle mücâdele gibi konularda alınan tedbirlere ilişkin değerlendirmeler yer aldı. Kadınların kariyeri, meslek seçimi, bazı mesleklerde yoğunluk yaşanması ve bunların olumlu sonuçlarına ilişkin bilgiler dikkat çekti.
Rapora göre yükseköğretimde okuyan 3 milyon 817 bin 86 öğrencinin yüzde 45'ini kadınlar oluşturuyor. Bu oran, yüksek lisans ve doktora programlarına devam edenlerde 46'ya çıkıyor. Diş hekimliği, eczacılık, edebiyat, dil, tarih ve coğrafya, fen, eğitim, güzel sanatlar, ilâhiyat ve mimarlık fakültelerinde kadın oranı erkeklerden fazla. Tıp, mühendislik, ziraat, veterinerlik, iktisâdi ve idâri bilimler fakültelerinde ise erkek öğrenciler çoğunlukta.
Akademik personelde kadının durumuna bakıldığında profesör, doçent, yardımcı doçent, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve okutman kadroları içinde kadın oranı birçok ülkeden daha yüksek. Kadınların bu alanlardaki oranı ise yüzde 40,9. Profesörler içerisinde yüzde 27,6 olan kadın oranı, doçentlikte yüzde 32,2'ye öğretim görevlileri arasında yüzde 39'a yükseliyor. Rektörlük gibi üst pozisyonlarda ise bu etkinlik sürdürülemiyor. Oran yüzde 5,6'da kalıyor. 162 üniversitenin 10'unda kadın rektör görev yapıyor.
Mesleğe göre istihdam oranına bakıldığında mimarların yüzde 39'u (Mimarlar Odası), avukatların yüzde 38'i (Türkiye Barolar Birliği), bankacıların yüzde 49,8'i (Türkiye Bankalar Birliği), polislerin yüzde 5,6'sınm kadın olduğu görülüyor. Kamuda ise bu oran yüzde 37'ye iniyor. Kadınların bürokrasi alanında üst düzey karar verici konumlardaki oranı ise düşük. Bürokraside üst düzey yöneticilerin yüzde 86,4'ü erkek, yüzde 13,6'sı ise kadın.
ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU KADIN
Kadınların en yoğun çalıştığı mesleklerin başında öğretmenlik geliyor. 2011-2012 öğretim yılında, okulöncesi eğitimde görev yapan 55 bin 883 öğretmenin yüzde 94,7'si (52 bin 929), ilköğretimdeki 515 bin 852 öğretmenin yüzde 53,7'si (276 bin 998), ortaöğretimde bulunan 235 bin 814 öğretmenin ise yüzde 43'ü (101 bin 661) kadınlardan oluşuyor. Raporda, kadın öğretmen sayısındaki artış gibi kadın okul müdür ve müdür yardımcılarının sayısının da artması gerektiğine işâret ediliyor.
Bu gelişmeler bizleri sevindiriyor. Ancak en kısa zamanda ülkemizde kadınların çalışma sahalarının tümünde her kadının inançlarıyla bütünlük arz edecek uygulamaların da başlamasını yürekten arzuluyoruz. Tesettürleriyle, namazlarını kılabilecekleri, dîni vecibelerinde herhangi bir tâvize girmeden çalışabilecekleri ortamların sağlanmasını yetkililerden hassâten ricâ ediyoruz. Amerika’da üniversite hocalarına varıncaya kadar serbest olan başörtüsü bizde de serbest olmalı. Namaz kılana kılma hakkı tanınmalı ve o imkan sunulmalı. İnşaALLAH ileride bunların da olabileceği bir ortamı dilediğimizi belirmek istiyoruz. Hayırla kalın efendim.
Aile Bakanlığı’nın yaptığı yeni icraatı sizlere duyurmak istiyoruz. Aile Bakanlığı, ‘Tükiye’de Kadının Durumu’na ilişkin bir rapor hazırlayarak âdeta ülkemizde eğitim ve çalışma alanlarındaki kadın istihdâmının haritasını çıkardı. Hazırlanan rapora göre bizdeki kadınların kariyeri birçok ülkeden daha ileride. Bir de getirilen yeni eğitim sistemiyle kızların okunması istenmiyor gibi yanlı ve yanlış kılıflar bulanlar vardı içimizde. Böylesi basiretsizlere bu rapor kanaatimizce çok şeyler anlatıyor:
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ‘Türkiye'de Kadının Durumu 2012-Nisan Raporu’nu tamamladı. Raporda, kadınların eğitim, sağlık, istihdam gibi alanlarda geldiği nokta, şiddetle mücâdele gibi konularda alınan tedbirlere ilişkin değerlendirmeler yer aldı. Kadınların kariyeri, meslek seçimi, bazı mesleklerde yoğunluk yaşanması ve bunların olumlu sonuçlarına ilişkin bilgiler dikkat çekti.
Rapora göre yükseköğretimde okuyan 3 milyon 817 bin 86 öğrencinin yüzde 45'ini kadınlar oluşturuyor. Bu oran, yüksek lisans ve doktora programlarına devam edenlerde 46'ya çıkıyor. Diş hekimliği, eczacılık, edebiyat, dil, tarih ve coğrafya, fen, eğitim, güzel sanatlar, ilâhiyat ve mimarlık fakültelerinde kadın oranı erkeklerden fazla. Tıp, mühendislik, ziraat, veterinerlik, iktisâdi ve idâri bilimler fakültelerinde ise erkek öğrenciler çoğunlukta.
Akademik personelde kadının durumuna bakıldığında profesör, doçent, yardımcı doçent, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve okutman kadroları içinde kadın oranı birçok ülkeden daha yüksek. Kadınların bu alanlardaki oranı ise yüzde 40,9. Profesörler içerisinde yüzde 27,6 olan kadın oranı, doçentlikte yüzde 32,2'ye öğretim görevlileri arasında yüzde 39'a yükseliyor. Rektörlük gibi üst pozisyonlarda ise bu etkinlik sürdürülemiyor. Oran yüzde 5,6'da kalıyor. 162 üniversitenin 10'unda kadın rektör görev yapıyor.
Mesleğe göre istihdam oranına bakıldığında mimarların yüzde 39'u (Mimarlar Odası), avukatların yüzde 38'i (Türkiye Barolar Birliği), bankacıların yüzde 49,8'i (Türkiye Bankalar Birliği), polislerin yüzde 5,6'sınm kadın olduğu görülüyor. Kamuda ise bu oran yüzde 37'ye iniyor. Kadınların bürokrasi alanında üst düzey karar verici konumlardaki oranı ise düşük. Bürokraside üst düzey yöneticilerin yüzde 86,4'ü erkek, yüzde 13,6'sı ise kadın.
ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU KADIN
Kadınların en yoğun çalıştığı mesleklerin başında öğretmenlik geliyor. 2011-2012 öğretim yılında, okulöncesi eğitimde görev yapan 55 bin 883 öğretmenin yüzde 94,7'si (52 bin 929), ilköğretimdeki 515 bin 852 öğretmenin yüzde 53,7'si (276 bin 998), ortaöğretimde bulunan 235 bin 814 öğretmenin ise yüzde 43'ü (101 bin 661) kadınlardan oluşuyor. Raporda, kadın öğretmen sayısındaki artış gibi kadın okul müdür ve müdür yardımcılarının sayısının da artması gerektiğine işâret ediliyor.
Bu gelişmeler bizleri sevindiriyor. Ancak en kısa zamanda ülkemizde kadınların çalışma sahalarının tümünde her kadının inançlarıyla bütünlük arz edecek uygulamaların da başlamasını yürekten arzuluyoruz. Tesettürleriyle, namazlarını kılabilecekleri, dîni vecibelerinde herhangi bir tâvize girmeden çalışabilecekleri ortamların sağlanmasını yetkililerden hassâten ricâ ediyoruz. Amerika’da üniversite hocalarına varıncaya kadar serbest olan başörtüsü bizde de serbest olmalı. Namaz kılana kılma hakkı tanınmalı ve o imkan sunulmalı. İnşaALLAH ileride bunların da olabileceği bir ortamı dilediğimizi belirmek istiyoruz. Hayırla kalın efendim.