Basından öğrendiğimize göre AK Parti MYK üyesi Sayın Prof. Dr. Yasin Aktay, Düşünce Akademisi Öğrenci Topluluğu'nun daveti üzerine Bayburt Üniversitesi'nde Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolü ve Suriye ve Mısır'da son zamanlardaki gelişmeler konusunda bir konuşma yapmıştır. Öğrencilerden birinin milliyetçilik üzerine ırkçılığa varan görüşlerini ve sorusunu dinledikten sonra ona şöyle cevap vermiştir: “Türklüğün bir ırka indirgenemeyeceğini, aksine tarihsel olarak farklı ırkları da barındıran bir şemsiye kimlik olarak benimsenmiştir. Bir ırka indirgenmeye çalışıldığında hem Türklüğün kültürel ruhunun tamamen öldürülmüş olduğu hem de bu haliyle Türkiye'de bütünleştirici özelliği yok edilmiş olur.
Macarlar, Türk ırkından geldiği halde neden Türk sayılmadığı, buna mukabil Boşnakların, Arnavutların veya Balkanlar ve Anadolu'da yaşayan Türk ırkından olmayan bir sürü unsurun kendilerini neden ve nasıl Türk sayabiliyor olduğu sorusuyla yüzleştiğimiz zaman, Türk ırkının ve kimliğinin mahiyetine dair geniş bir alana girmiş oluruz.
Sayın Yasin Aktay’ın sözleri bundan ibaret olmasına rağmen malum çevreler, Yasin Aktay’ın bu sözlerini çarpıtarak, Yasin Aktay şöyle demiştir, diye basına yansıtmışlardır: “Türk ırkı yoktur, Millet tanımı ırka dayanmaz, Saysan Türkiye’de 55 milyon Türk çıkmaz!”
Malum çevreler rahat olsunlar Türk ırkı vardır, İbni Haldun, Mukaddime isimli eserinde Kur’an-ı Kerim’de geçen Ye’cüc Me’cüc’ün Türkler olduğunu söyler. Abbasi devletini yıkıp hilafete son vermeye çalışan Cengiz Han’ın torunu Hülagû Han da (d. 1217 ö. 8 Şubat 1265) Türk ırkındandır… Macarlar da Türk ırkındandır…
Ecdadımız Müslüman olduktan sonra İlay- kelimetullah’ı kendine bayrak edinmiştir. Bu bayrağın altında toplanan diğer kavimler de Türk ismini almıştır. Bu bayrağın altında yer almayan Macar Türkleri gibi Türk ırkından olanlar Türk ismini almamıştır.
Tanzimat’a kadar Avrupa’da Türk kavramı bu şekilde anlaşılmaktaydı. Birinci Cihan Harbi’nden sonra Osmanlı toprakları üzerinde kavmiyet esasına dayanan devletler kurulmuştur, Türk, Arp devletleri gibi. Kürtler bizden ayrılmamıştır. Çanakkale’ de bizlerle birlikte düşmana karşı savaşmışlardır.
Tanzimat’tan sonra Türk kavramının içi boşaltılarak ırk sözcüğü yerine kullanılmıştır. Yasin Aktay, buna vurgu yaparak Türk kavramını ırk sözcüğü ile ifade etmeye kalkışırsanız toparlayıcılık özelliğini kaybeder, demiştir.
Malum çevreler, Türk kavramının ırkçılık sözcüğü ile anlaşılmasını istemektedirler, önceki anlamıyla tekrar anlaşılmasından rahatsızdırlar. Çünkü soysal hayatı ırkçılık temelleri üzerine oturtmak demek, adalet ve İslâm düşmanlığı yapmak demektir. İster Türk, ister Arap İster Kürt ırkçılığı olsun fark etmez.
Haber Türk’te Türk ırkı yoktur tartışmasında söz alan bir Profesör “Üniversiteler de bu kadar Öcalan taraftarı vardır, niye Nihal Atsız taraftarı olmasın diyerek gençleri ırka dayalı kamlara bölmek istemektedir. Amacı, Türkiye’de ve dünyada adaletin ve İslam’ın hâkim olmasını önlemektir.
Gençlere Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz varken ırkçıları lider olarak gösterilmesi ırkçılığın anlam ve manası daha iyi bir şekilde anlaşılmaktadır.İsmet Özel de Yasin Aktay gibi Türk kavramından şunu anlamaktadır: “Kâfirle savaşmaya kalkan Müslüman’a Türk denir. Dünyada milliyetçilikle dinini birleştiren tek unsur var o da Türk’tür. Hıristiyan Arap olur ama Hıristiyan Türk olmaz. Türklerin Müslüman olması diye bir şey yok. Ural-Altay arasında bulunan bozkır ahalisinin Müslümanlıkla tanışması sonucunda seçilmiştir.”
Biz de söz konusu yazarların görüşüne aynen katılıyoruz, ırkçılar her zaman kaybetmeye mahkûmdurlar. Hoşça kalın.