09 Aralık 2013 tarihli “Türk Irkı Yok Mu?” isimli yazımda özet olarak şöyle demiştim: Ecdadımız Müslüman olduktan sonra İlay-ı Kelimetullah’ı kendine bayrak edinmiştir. Bu bayrağın altında toplanan diğer kavimler de Türk ismini almıştır. Bu bayrağın altında yer almayan Macar Türkleri gibi Türk ırkından olanlar Türk ismini almamıştır.
Tanzimat’a kadar Avrupa’da Türk kavramı bu şekilde anlaşılmaktaydı. Birinci Cihan Harbi’nden sonra Osmanlı toprakları üzerinde kavmiyet esasına dayanan devletler kurulmuştur, Türk, Arp devletleri gibi. Kürtler bizden ayrılmamıştır. Çanakkale’de bizlerle birlikte düşmana karşı savaşmışlardır.
Tanzimat’tan sonra Türk kavramının içi boşaltılarak ırk sözcüğü yerine kullanılmıştır. Yasin Aktay, buna vurgu yaparak Türk kavramını ırk sözcüğü ile ifade etmeye kalkışırsanız toparlayıcılık özelliğini kaybeder.
Söz konusu isimli yazımı Murat Ersoy şu şekilde eleştirmiştir:
zavallı..
Soysuzluk iliklerinize işlemiş. Bugün soyunu inkar eden yarın dininide dönüştürür. Türkler; İSLAMIN KILICIDIR. Bunu üç kıtaya İLAH-İ KELUMETULLAHI yayan FATİH’dir. Kanunidir. Yüce dinim İSLAM'ı kullanarak TÜRK DÜŞMANLIĞI yaparak EN ADİ IRKÇILIĞI senin gibi şuursuzlar ve kimliklizler yapmaktadır. 09 Aralık 2013
Ersoy’un imla hatalarını düzeltmeden aynen size sundum. Biz her zaman yapıcı eleştiriye açığız. Çünkü Müsademe-i efkârdan Barika-yı hakikat doğar.” Yani fikirlerin çarpışmasından hakikat parıltıları doğar.
Ersoy’un imla hatalarından anlaşıldığı gibi bu konuda yüzeysel bir bilgiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Böyle olmasaydı, açık adresini alır mahkemeye verirdim. Çünkü hakaret ve iftira etmeye hakkı yoktur.
Kendisine tavsiyem, biraz okuyun, sadece gazete okumak ve bir partinin sloganlarını ezberlemekle insan cehaletten kurtulamaz. Yasin Aktay’ın dediği gibi Türk kavramını ırk sözcüğü ile ifade etmeye kalkışırsanız toparlayıcılık özelliğini kaybeder.
Biz söz konusu yazımızda bunu açıklamaya çalıştık. Bunu anlamayacak kadar kapasitesi olmayan bir insandan bu beklenir. Onun için bu okuyucu benden özür dilemesi gerekir, özür dilemezse yarın mahşerde yakasından tutacağım.
Bakın, ırkçılığı körükleyenler genelde yabancılardır. Mesela Türk ırkçılığının canlanmasında Türk olmayanlar etkili olmuştur. Birkaç örnek verelim: Osmanlı ülkesinin ilk Türkçülerinden sayılan Mustafa Celalettin Paşa (1826- 1076) aslen Leh asıllıdır ve asıl adı Konstanty Polkozic- Borzeçki’dir. 1848’de Osmanlı’ya sığınmıştır. İlk tahsilini papaz okulunda yapan bir kişidir. Türkçeye üstünlük tanıma konusunda ısrarcı olan Ahmed Vefik Paşa, Yahudi bir dönmenin torunu idi. Yahudi asıllı ve asıl adı Moiz Kohen olan ve sonradan isim değiştiren Tekin Alp, Türkçülüğün kurucularından sayılan Ziya Gökalp’i etkileyenlerin başındadır. Avrupa’da Türkçülüğü savunan Lumley Davids, Leon Cahun ve Arminus Vambery Musevi’ydi. (1)
Şimdi soruyorum muhterem okurcularıma: Söz konusu Türkçüler ve bunların izinden giden Türk ırkçılarıyla İslam’ın kılıcı ve İlay-ı Kelimetullah’ı üç kıtaya hâkim kılan Fatih ve Kanuni arasında bir bağ var mı? işte Ersoy bunu anlayamayacak kadar cehalet içerisindedir.
Türk olmak, demek, başka kavimleri dışlamak, onlara üstünlük taslamak değil, bütün Müslümanları “Liva-i Muhammed sancağı altında toplayıp maddi ve manevi yönden kalkınmalarını sağlamaya çalışmaktır
Bir avuç toprak ta olsa bizim olsun, Kürtlerle eşit statüde olamayız, demek, Türk olmak demek değildir. Bazı TV ekranlarında bazı Türk ırkçıları böyle demiyor mu? Kürtlerle ayrıldığımız zaman başta Marmara olmak üzere geri kalan toprakları ecnebilerin elimizden almayacağına bir garantiniz var mı?
Beyler küçülüyorsunuz. “Kâbe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter” diyen zihniyet şimdi de Kürtlerle eşit statüde olamayız, demek suretiyle Anadolu’nun bölünmesine sebep olmaya çalışmaktadır. Bunun gerisinde ne var biliyor musunuz? Tevhid düşmanlığı, ırkçılar için ne olursa olsun, yeter ki İslâm dini tekrar yeryüzünde söz sahibi olmasın. İster Türk ister Arap ister Kürt ırkçılığı olsun, ırkçılığın temelinde bu yatar.
Şimdi kim Türk düşmanı anladınız mı? Hoşça kalın.
-------------------
Kaynaklar
1) Bkz. Remzi Çavuş, İsyanın Şifresi Kim Hain Kim Kahraman, Türkçülük