HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Türkiye ile IŞİD ilişkilerine dair gerek yurt içi gerekse de yurt dışı basın ve yayın kurumlarında çok sayıda haber, yazı, analiz içerikli paylaşımlar olduğunu ve olmaya devam ettiğini belirten Baluken. bu paylaşımlara karşı AK Parti hükümetinin yakın geçmişte olduğu gibi bugün de tatmin edici ve yeterli yanıtlar veremediğine dikkat çekti.
Baluken, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve şahsınız başta olmak üzere IŞİD adlı çeteyi terör örgütü olarak adlandırmanıza ve ilişkinizin olmadığını defalarca ifade etmenize rağmen 27.10.2014 tarihinde Dicle Haber Ajansı (DİHA)’da yer alan görüntüler Türkiye-IŞİD ilişkisini bir kez daha açığa çıkarmıştır. Söz konusu haber ve görüntülerde 22.10.2014 tarihinde Türkiye-Suriye sınırında TSK mensubu askerler ile IŞİD çete üyeleri görüşme yapmış ve vedalaşıp ayrılmışlardır. Haberin içeriğinde Zorava tepesi mevkiisinde IŞİD çetesi üyeleri Kobane’lilerin eşyalarını yakıyor, talan ve yağma gerçekleştiriyor. Daha sonra sınırın sıfır noktasına gelen çete üyeleri ile iki zırhlı araçtan inen TSK mensubu yedi asker görüşme yapıyor. Yarım saatlik bir görüşmeden sonra da çete üyeleri ile askerler vedalaşıp ayrılıyorlar." dedi.
Bu bağlamda Baluken, şu soruları yöneltti:
IŞİD çetesi üyeleri ile görüşen askerler kimlerdir? Görüşme talimatı kim tarafından verilmiş ve bağlantı nasıl kurulmuştur?
Ellerinde silahları olan IŞİD çete üyeleri ile görüşme yapılmasının hukuki dayanağı var mıdır? Yoksa söz konusu görüşmeyi yapan askerler ve görüşme talimatını verenler hakkında yasal işlem başlatılacak mıdır?
IŞİD çeteleri ile yapılan görüşmenin içeriği nedir? Bu görüşmede IŞİD çete üyeleri ile askerler arasında Kobane’ye yönelik saldırıların koordinasyonu ile ilgili bir bilgi alışverişi ve planlamanın yapıldığına dair kuşkular vardır. Bu konuda merkezi bir talimat var mıdır? Söz konusu görüşmeyi yapan askerler herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmuş mudur?
IŞİD adlı çeteye karşı Kobane’deki insanlık direnişine dünya kamuoyunun büyük bir çoğunluğu destek vermektedir. Hükümetiniz ise IŞİD çetesi ile mücadele eden Rojava halkına destek vermek bir yana uluslararası güçlerin göndermeye çalıştığı insani ve askeri yardımların ulaştırılması için gereken koridorun açılması konusunda bile büyük sorunlar çıkarmaktadır. Bu durumun orta ve uzun vadede, iç ve dış politikada Türkiye için ortaya çıkarabileceği sorunların farkında mısınız?
Bir yanda IŞİD saldırılarına direnen Kobane’lilere destek vermek için Suruç sınırına giden köylülerine sınır güvenliği gerekçesi ile gazlı, TOMA’lı müdahaleler yapılırken diğer yanda ise sınırın sıfır noktasında güvenlik güçleri ile IŞİD çete mensupları arasında toplantı görüntüsü veren görüşmeler yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu durumda bakış açınıza göre, sınır güvenliği açısından Kobane’deki direnişe destek vermek isteyen Türkiye’nin kendi vatandaşları, IŞİD çete mensuplarına göre daha fazla mı tehlikelidir?
Askerler ile IŞİD çete mensupları arasındaki görüşmeye dair ortaya çıkan görüntülere istinaden söz konusu görüşmeler hangi sıklıkta yapılmaktadır? Görüşmelerin periyodlarına dair elinizde bilgi var mıdır? Bu hususta, bütün dünya kamuoyunun terör örgütü saydığı IŞİD çete yapılanması ile ilişkiden dolayı Türkiye’yi Uluslararası Savaş Mahkemesi’nde yargılanabilecek bir noktaya getiren durumla ilgili bugüne kadar yapılmış idari, mülki ve adli bir soruşturma var mıdır? Soruşturmalar kapsamında açığa alınmış askeri, mülki ya da idari personel var mıdır?
CİHAN