Turizm Haftası Etkinlik Oluşumu

Ahmet Güldağ
Tanıtma ve oluşumları kapsayan faydalı bir “hafta” etkinlikleri, oldu geçtiğimiz hafta.

Tabii bütün yurtta her yerleşim, ilçe ve illerimizde bu hafta üzerinde durulmuştur. Durulmamışsa da durmak ön planda gelmelidir diye düşünürüm.

Çünkü bu yönde haylice gelir sağlayan devletler vardır. İspanya gibi.

Bizler maalesef güzel Anadolu’nun değerli tarihi ve güzel görüntülü yerler yanında tabiat harikaları olarak benimseyip ilgilenmediğimiz turizm değeri olanların üzerinde durmadığımız da bulunmakta!

İtirazınızı görür gibi olmaktayım. “Ne demek? İşte Konya’da Mevlana ve Selçuklu eserleri, Kapadokya’daki tabiat oluşumu yanında kayalar içinde oyulmuş mekânlar, İstanbul Boğazı, Pamukkale, Akdeniz’deki görünüm ve tarihi eserler Urfa ve Adıyaman’daki tarihi turistik yerler vb. var ve bunları tanıtıyoruz ya” demeye getiriyorsunuz.

Güzel de, güzelim Anadolu’muz da daha da görülmesi tanıtılması gereken ufakta olsa değeri büyük öyle yerlerimiz var ki bunları çıkarmak tanıtmak içinde çaba sarf etmeliyiz..

***

15–22 Nisan günleri Turizm Haftası etkinlikleri yapılıyor. Bunlar üzerinde siyasetten hele şimdileri bildiğiniz konularda hukuku da bir kenara bırakıp olur olmaz fetvalar vermeye çalışan üstelik ‘ulusal’ da(!) denilen ama hiçte uymayan medya durdu mu bu hafta üzerinde?.

Ben göremedim yazılı ve görsel medyada sizler görmüşseniz diyeceğim yok.

Bendeniz Konya’da bulunduğum için, sadece Konya Valiliği dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yapılan etkinlikleri müşahede edebildim.

İlgili müdürlük bu yıl daha bir öneme almış. Hafta içinde gönlümüzden geçen daha ileriyi kapsamasa da ilk adım olarak güzel bir programla değerlendirmiş oldu. Tebrik etmemek elden gelmez.

Haftanın ilk günü Konya Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber hazırladıkları Ve İ.M.K.B. Gazi Mustafa Kemal Otelcilik Meslek Lisesi öğrencilerinin hazırladığı “Unutulan Lezzetler” (Konya’nın Az Bilinen Yemekleri) sergi ve tanıtımın da lezzeti tadanlar oldu elbet. İşte sadece tarihi yer ve güzel manzaralar değil, bunlarda Turizm’e girer. Anadolu’nun her köşesinde kendine has unutulan lezzetler eksik değil. Bunları da ortaya çıkarmalıyız.

Ertesi gün hemen hemen umursamadığımız sadece bir balık yuvası ve sulama gölü olarak algıladığımız Beyşehir Gölü’ne gidiş programı. Oradaki adaları, koyları gezerek tabiatın güzelliklerini havi Manyas dağlarının karla bürünmüş manzarasını temaşa (hayranlık içinde seyir) etme ve Konferanslar…

Hafta sonuna kadar ilköğretim öğrencilerini Turistik otellere götürülerek gezdirilmesi ve bilgiler verilmesi.

Burada derim ki. Bu da iyi ama birde sadece öğrenciler için değil de halktan da katılanlar yanında, Konya etrafındaki turistik yerlere gezi olarak yapılabilse idi. Daha da güzel bir etkinlik olurdu düşüncemi belirtmek isterim. İnşallah bu husus sadece bu haftaya münhasır olmayıp yıl boyu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce geziler tertibi ile turizm gezilerine katkı yapılmış olur derim.

21 Nisan akşamı devletten değil, Konya Dedeman otelinin sponsorluk yaptığı (Ne güzel. Belediyelerde bunu örnek alıp sponsorlar bularak yapsa!. Milletin parasını çar çur etmeseler) resepsiyon da Konya Valisi Sayın Osman Aydın ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Dr. Mustafa Çıpan konuşma yaptılar.

Konuşmaların özelliği, yukarıda bendenizin de vurguladığı gibi mesela Konya’da sadece Mevlâna müzesi üzerinde değil, diğer turistik yerlerin de araştırılarak bulunması. Buralara turistik gezilerin sağlanması gibi konular üzerinde idi

İğne atsan yere düşmez bir kalabalık olur düşüncesinde olduğum ama boş kalan salonda yazarlardan bendenizle bir iki medya mensubu ile protokolün bulunduğu, belediyecilerimizin her halde daha önemli işleri dolayısı ile iştirak edemedikleri bu toplantıda. Yapılan konuşulanlar dikkate değerdi.

İşte Sayın Çıpan’ın vurgulamalarından parçalar;

“Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2023 Turizm Stratejisi Plânına göre Marka Kültür Turizmi Kentlerinden biri seçilen Konya’nın, marka değerini oluşturmak ve yükseltmek için Müdürlüğümüzce ‘Marka Kültür Turizmi Kenti Eylem Plânı’ hazırlanmaktadır. Şehrin tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarının katkı yapmasını bekliyoruz.

Şehrin logosunun oluşturulmalı. Oluşturulacak bir komisyon marifetiyle veya bir yarışma sonucu logo ve sloganlar tespit edilmeli ve bunların hediyelik eşyadan ulaşıma, kargo gönderilerinden yazışma ve festivallere kadar her alanda kullanılması sağlanmalı…”

Burada bir hususu deneyimimiz olduğu için acizane belirtmek isterim.

Bizde “Bir işin olumsuzlukla neticelenmesini isterseniz bir komisyona havale edin” sözü meşhurdur.

Bu bakımdan hakikaten çeşitli işler için komisyonlar kurulu. Konya’dan Akdeniz’e inecek yollar, Ankara kara ve tren yolu, hava alanı, Beyhekim Bölge Hastanesi, KOP meseleleri için kurulan nice komisyonlar birer çay içmekten öte gidebilmişler mi? Yoksa bendeniz mi yanılıyorum.

Bu işlemlerin bazıları kendi statükosu içinde yapılırken asıl önemli bir konuya değineyim;

Yedi kadar yıl önce Konya binalarının deprem dayanıklılığını kontrol komisyonu kuruldu. İnanın tosbağa bile hızlı kalır yanlarında!

Yalan diyebilecekler. “Şu kadar bina kontrol edip raporladık..” değil. Şu mahalde şu isimli binaları yaptık diye liste versinler özür dileyim.

Ne ise biz konudaki konuşmaya devam edelim.

“Dünyada en çok tanınan kültür değerlerimizden olan Hz. Mevlâna, bizi marka olma yolunda çok avantajlı kılmaktadır. Hz. Mevlâna ile ilgili nitelikli yayınlar, kültür ve sanat faaliyetleri ile daha etkili tanıtım yapılmalı.

Şehrimizin tanıtımında Selçuklu vurgusu öne çıkartmalı ve bu husus zihinlerde canlı tutulmalıdır.

Marka olmuş bir kültür kentinin kendine özgü mutfağının olmaması veya değerlendirilememesi, marka değerini olumsuz etkiler. Marka değerini tamamlayıcı özelliği olan mutfak kültürümüz, hizmet sektöründe daha çok değerlendirilmeli, hatta Konya mutfağının sadece Konya’da değil ülkemizin değişik yerlerinde ve dünyada da zincir restoranlar şeklinde sunulması hedeflenmelidir. Böyle bir başarı elde edilebilirse “Konya Mutfağı” tek başına marka olabilecek özelliğe sahiptir.

Festivaller düzenlenmelidir. Şehrimizde çok önemli bilimsel, kültür ve sanat faaliyetleri yapılmaktadır. Bunların kalıcı, niteliği yüksek, uluslararası seviyede devam ettirilmesi ve geleneksel hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir...”

Sayın Çıpan’ın konuşmaları yerinde idi ama nedense tanıtım broşür gösteri ve konuşmalar da hiçte adı geçmeyen bir turistik yerimiz vardı.

Dünya harikası tabii oluşumlar arasına giren önemli bir yerimiz hiç konu edilmemekte idi nedense!

Burada köşe bitti gelecek yazım da beraber gezeriz bu yeri inşallah.

***

Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle… 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.