RÖPORTAJ: BERKHAN PARLAK
RADYASYON BOMBA GÖREVİ GÖRÜYOR
Medicana Ankara Hastanesi'nden CyberKnife Radyocerrahi Merkezi Başkanlarından Prof. Dr. Kaan Oysul ve Prof. Dr. Sait Şirin ile tümör hastalığında kullanılan tedavi yöntemi ve Konya'nın sağlık alanında Ankara'yı tercih etmesi hakkında konuştuk. Prof. Dr. Kaan Oysul, "Yöntem, radyasyon ile tümörü durdurma veya yok etme yöntemidir. Ancak radyasyon bir bomba gibidir. Dolayısıyla radyasyonu doğru noktaya vermek gerekmektedir" diye konuştu.
BU CİHAZIN KONYA'YA GELMESİ ZOR
CyberKnife tedavi yönteminin nasıl olduğu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kaan Oysul ise, "Cihaz çok pahalı bir cihaz. Konya'da bu cihaz yok. Konya'ya gelme ihtimali şimdilik görünmüyor. Ankara'da bu cihazın bulunması cihazın Konya'ya gelme ihtimalini düşürüyor. İhtimali zayıflatan bir diğer etken ise Konya-Ankara arası hızlı trenin olmasıdır" ifadelerini kullandı.
**Öncelikle Konya'daki programınız hakkında konuşalım. Konya'da bulunma nedeniniz nedir?
-Sait Şirin: CyberKnife Radyocerrahi Merkezi Başkanları olarak Konya'daki doktorlara bu tedavi yöntemini anlattık. CyberKnife çok bilinmemesine rağmen, tümör tedavisinde önemli bir yeri olan bir tedavi yöntemidir. Pahalı bir cihazdır. Fakat taktir edildiği üzere cihaz ne kadar iyi olursa olsun, doktorun bu cihazı nasıl kullandığı çok önemlidir. Yani biz burada işin eğitim yönünü ele alıyoruz. Doktorlarımızı bilgilendiriyoruz. Biz 1998'den bu yana beraber değişik sistemlerde, radyocerrahi yapıyoruz zaten. Ama gelinen son teknoloji ile birlikte, CyberKnife'a ulaşmamız da Allah'a şükür son iki yıl içinde oldu. Hastalarımıza yaklaşık bir buçuk yıldır bu hizmeti veriyoruz. Konya'ya gelmemizin amacı, Konya'daki doktorlara hangi hastalara yapılabilir, avantajları ve dezavantajları nelerdir, başarı oranı nedir bu soruların cevaplarını aktardık. Bir kısım doktorlar konuyu hiç bilmiyor olabilir. Bazı doktorlar ise bilgisi olmasına rağmen kafasında sorular olabilir. Bu soruları gidermek ve aydınlatmak için Konya'ya geldik.
**Peki tedavi yöntemi hakkında bilgi verir misiniz?
-Sait Şirin: CyberKnife dediğimiz sistem, yüzlerce noktadan, yüzlerce farklı açıdan ışınları görüntü sayesinde planladığımız bir hedefe, milimetrik bir hassasiyetle ışınları göndererek tümör hücreleri öldüren, anormal damarsal yapıların tıkanmasına neden olan bir yöntemdir. Bunun yanında bir yere bir iz bırakmak için kullandığımız bir sistemdir. Radyasyon kullanarak kafatasını açmadan bir işlem gerçekleştiriyoruz. O yüzden adına 'Radyocerrahi' diyoruz. Yani radyasyonlar cerrahi etki yaratmak istiyoruz. CyberKnife radyocerrahide son sistemdir. Ayrıca hastaya kullanımı da çok kolaydır. Hastalar için rahatsızlık verecek diğer sistemler CyberKnife'da yoktur. Çok rahat bir şekilde, bir MR çektiriyor gibi tedavisi yapılıyor. CyberKnife 6 eklemli olan bir robotik kolun üzerine yerleştirilmiş bir cihazdan oluşuyor. Yatağa yatan hastaya bir şekil 'bombardıman' oluşturuyoruz.
**Beyindeki doku ne kadar korunuyor?
-Kaan Oysul: Dokuyu çok güzel koruyor. Yani sadece tümörde çok ciddi radyasyon bulgularına rastlıyoruz. Yalnız milimetrenin altında bir hassasiyet var. Bir çok tümör çeşidinde artık kullanılabiliyor. Veya bazı tümörlerin de kalıntılarında kullanılabiliyor. Mesela beyindeki bazı büyük tümörü toptan çıkartmak hastaya zarar verebiliyor. Hasta girdiği gibi çıkıyor. Biraz önce de belirttiğim gibi milimetrenin altında bir hassasiyet var. O yüzden cihazın yanında, doktorun da donanımlı ve tedavi hakkında eğitimli olması gerekiyor. Bir de iyi huylu tümörlerde yüzde 95'lerde lokal tükör kontrolü yapıyoruz. Yani tümörü büyütmeden onu orada donduruyoruz. Hatta kimi zaman küçülte de biliyoruz. Yani bir yaş kayısıyı, kuru kayısıya dönüştürüyoruz.
**Kötü huylu tümörlerde başarı oranı nedir?
-Sait Şirin: Kötü huylu tümörlerde, tümörün tipine göre değişik başarılar elde ediyoruz. En çok vücudun herhangi bir yerinde bulunan bir kanserin beyine yayılmalarını da önlüyoruz. Bu beyin metastazlarında da yüzde 85 başarı elde ediyoruz.
**Amaç sadece tümörün olduğu yere radyasyon vermek olsa da beyne ciddi derece radyasyon vermek bir risk oluşturmuyor mu?
-Kaan Oysul: Bu cihazın kullandığı yöntem yoğunlaştırılmış radyasyondur. Bu radyasyon akıllı değil. Hastalıklı hücreleri etkilediği kadar, sağlam hücreleri de etkiliyor. Radyasyon 100 yılı aşkın bir süredir, tedavi yönteminde kullanılıyor. Ancak hasta olmayan hücreleri de olumsuz etkilemesi hep tedavilerde bir bariyer oluşturuyor. Yani radyasyon hastalıklı hücreyi öldürebilecek güce sahip. Ancak hasta olmayan hücreleri de etkilemesi gözardı edilemez. Radyasyonu şöyle düşünebiliriz, bir binayı yıkmak istiyoruz. Ancak bu binanın çevredeki binalara zarar vermemesi için, dinamitleri doğru yerlere yerleştirmemiz gerekiyor. Sait beyin söylediği gibi, radyasyon bir dinamit görevi görüyor.
**Tedavinin herhangi bir yan etkisi bulunuyor mu?
-Kaan Oysul: Son yıllarda gelişen bilgisayar ve robot teknolojilerine paralel olarak, bu CyberKnife cihazı icat edildi. Cihazın 6 eklemli olmasının sebebi de tedavinin çok hassas bir tedavi olmasıdır. Cihaz bin 200 farklı açıdan radyasyon yollama kapasitesine sahip. Bunların kesiştiği yerde bir doz yoğunluğu oluşsa da, biz beyindeki sağlam hücreleri bir şekilde koruyoruz. Dolayısıyla yan etki olmadan, tümörde bir etkinlik oluyor. Cihazı bir bombaya benzetiyoruz demiştik. Çünkü normal bir radyoterapinin 2 veya 3 katı yüksek dozu çok kısa sürede uygulama şansına sahibiz. Normal radyoterapide 4 ile 8 hafta sürmekte. Biz ise tedavimizi 1 ile 5 fraksiyon arasında tedavimizi tamamlıyoruz. Bir çok hastalıkta tek seferde bitiriyoruz.
**Beyin dışında nerelerde kullanıyor?
-Kaan Oysul: En büyük endikasyon grubumuz, en ciğer metastazları, akciğerin primer kanserleri, karaciğerin hem metastazları hem de primer kanserleri, böbrek üstü metastazları, prostat kanserleri ve de baş-boyun kanserleri örnek olarak verilebilir. Yani vücudun hemen hemen her yerinde kullanılıyor. Burada hastalıklı hücrenin bulunduğu yer de çok önemli. Mesela bir akciğer tedavisi yapıyorsunuz, fakat hemen yanında kalp var. Çok dikkatli olmanız gerekiyor.
**Cihaz, Türkiye'de hangi illerde mevcut?
-Sait Şirin: Son iki üç yıla kadar hep bir-ikide kalmıştır sayısı. Fakat 2010'dan sonra sayısı daha da artmıştır. Günümüzde 10 tane CyberKnife sistemi vardır. İzmir'de 1 tane, İstanbul'da 5 tane, Ankara'da 3 tane, Samsun'da da 1 tane var. Mühim olan CyberKnife cihazı değil. Asıl önemli olan bunu etkin bir şekilde kullanabilmektir. Yani iyi eğitim almış, iyi bir tecrübe sahibi doktor tarafından kullanabilmek çok önemli. Maalesef bazı merkezlerde bu cihazlar etkin kullanılamıyor. Yeterince hasta tedavi edemediler. Ancak daha önce de belirttiğim gibi etkin şekilde kullanıldığında hastalarda ciddi oranda iyileşme sağlamaktadır.
**Diğer merkezlerde tedavi oranının düşük olmasının nedeni nedir?
-Sait Şirin: Eğitimden kaynaklanan hatalar olabilir. Organizasyondan kaynaklanan hatalar da var. Sistemi kullanırken multidisipliner çalışmak gerekiyor. Yani hem beyin cerrahi hem de radyasyon onkoloğu beraber oturup bu hastaya en uygun tedavi nedir, kaç doz kullanılacak, riski nedir bunlara karar vermesi gerekiyor. Malesef bir çok merkezde bu multidisipliner çalışma olmuyor. Yani ya tek başına radyasyon onkologları ya da beyin cerrahları bu sistemi eli altına alıyor. Kendi oyuncağıymış gibi onu kullanmak istiyor. Tabi bu da hastaya pozitif olarak yansımıyor.
**Cihaz Konya'da var mı? Yoksa nedeni nedir sizce?
-Sait Şirin: Cihaz çok pahalı bir cihaz. Konya'da bu cihaz yok. Konya'ya gelme ihtimali şimdilik görünmüyor. Tabi Sağlık Bakanlığı'nın planlarına bağlı bir durum ancak. Şimdilik bu planlar arasında Konya'ya CyberKnife cihazını getirmek bulunmuyor. Ankara bir merkez. O yüzden Ankara'da bu cihazın olması, cihazın Konya'ya gelme ihtimalini azaltıyor. Tecrübe olarak 98'den beri biz bu işi yapıyoruz. Değişik sistemleri de kullandık. Radyo cerrahi konusunda Amerika'da eğitimlerimizi aldık. Şimdi de cihaz tanıtım kurslarıyla bu tedavi yöntemi ve cihaz anlatılmaktadır.
**Sağlık turizmi hakkında konuşmak gerekirse, sizler de doktorlar olarak baş roldesiniz. Türkiye'nin sağlık turizmi alanında gereken başarıyı yakalayamamasını neye bağlıyorsunuz?
-Kaan Oysul: Türkiye, dünya haritasını açıp baktığımızda merkezi bir konumdadır. Yani yaklaşık 2-3 saatlik ucuş mesafesinde olan ülkelere baktığımız zaman, o ülkelerde toplam 2 milyar insan yaşıyor. Dolayısıyla sağlık turizmi açısından potansiyeli olan bir ülkeyiz. Her sektörde olduğu gibi, bu sektörde de belli idari kuralların oluşturulması ve belli imkanların sağlanması lazım. Siz çok iyi bir merkez olabilirsiniz, ancak komşunuz Yunanistan bundan haberdar olmayabilir. Yani gidip onlara bir haber vermek lazım. Öncelikle bir tanıtımın olması gerekiyor. İkincisi, devletin bu konuda güzel teşvikleri var. Bildiğim kadarıyla 7 farklı kalemde teşvik sağlıyor. Bunlar da çok güzel şeyler. Tabi ki bu işin içine para girince iş ticarileşiyor. Yatırımcılar, yatırdıkları paraları hemen geri almak istiyor. Türkiye çok ucuza ve bir çok ülkeden daha kaliteli bir tedavi uyguluyor. O yüzden bunun bilinirliğinin arttırılması gerekiyor.