Tuhaf zamanlar…!

Kerem İşkan

 

Kayserili birisine sormuşlar;

“İki kere iki kaç eder...”

Kayserili gözlerini kocaman açmış; 

“Duruma göre değişir, alacaklı mıyım, verecekli mi?”

***

Meydana gelen tüm olayların duruma göre(!) değiştiği günler yaşıyoruz…

Bazen küçük dilimizi yutacak kadar şaşırıyoruz, bazen de ağlamaktan gözlerimiz kan çanağına dönüyor…

***

Bir hafta önce ağladıklarımıza bir ay sonra sövmeye başlıyoruz… Algılarımız, hassasiyetlerimiz, kalbimizin tutulacak yerleri narkozlanmış gibi… Aşırı dozda algı operasyonları hormanal dengelerimizi alt-üst etmiş durumda…

Tuhaf zamanlar…

***

Tövbe haşa, “Evliyaullah” gibi lanse edilen isimler kısa süre sonra sokak dilberine dönüştürülüveriliyor… Ağız dolusu küfürler etmemiz isteniliyor…

Suriye savaşında öldürülenlere dün ağlayanlar, bugün sokaktaki Suriyelileri dövüyorlar…

***

Mısır şehitleri için sokaklara dökülen kalabalıklar, Rabia Meydanı’ndan kendilerine işaret çıkartanlar, bugün sövdükleri, beddua ettikleri, karşılarında kefen giydikleri darbecilerle iş tutuyorlar…

Haftanın ilk saatlerinin muzafferlerinin(!)haftanın son saatlerinde “mağdurlar olduğuna şahit oluyoruz…

***

Tuhaf zamanlar…

Dindarları kandırmak için ömrü yatsıya bile varmayan ne çok yalana şahit oluyoruz… Olayları yorumlarken de vatandaş olarak, hep yukarıdaki Kayserili gibi davranıyoruz;

Bizimkiler yapmışsa görmezden gelerek, karşıdan taraf yapmışsa çığlık çığlığa bağırarak yaşıyoruz…

Tuhaf zamanlar yaşıyoruz…

Katil İsrail, kadim “dostumuz” oluveriyor…

Kimi dinimizi, kimi paralarımızı, kimi geleneklerimizi, kimi de geleceğimizi çalmaya çalıştığı zamanlarda yaşıyoruz…

Rabbimizden;

Duruma göre değişmeyen, gerçeklerin ortaya çıkacağı, yalandan, talandan uzak millet için, ümmet için, birliğin ve dirliğin tesis edileceği BEREKETLİ ZAMANLAR niyaz ediyoruz…

Amin diyin Müslümanlar…