Can kaybının olmaması en büyük tesellimizdi...
Şükürler olsun...
Kimsenin burnu bile kanamadı...
Haberiniz vardır, belki de yoktur...
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) stad içerisinde idari binası ve sosyal tesisleri vardı...
"Vardı" diyorum, çünkü şimdi yok...
Yandı...
Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan gece, elektrik kontağının sebebiyet verdiği bir yangınla TSYD'nin idari binası ve lokali kullanılamaz halde...
Yangın'ın boyutu küçük olmasına rağmen, hasar büyük oldu...
Tabi ki gürültüsü de...
Yangın da, hasar da, daha büyüyebilirdi...
Sağolsun Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekibi, gece 4,5 sularında başlayan yangını, gündüz 9,5 sularında kontrol altına alabildi...
Dernek binası ve sosyal tesislerin ağaç kaplama olması, çatının elyafla kaplı olması, yangını da, hasarı da tahmin edemeyeceğimiz kadar büyütebilirdi...
Sağolsunlar işlerini iyi yaptılar ve yangının büyümesini önlediler...
Dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'e ve Daire Başkanı Cevdet İşbitirici ile zor şartlarda ve buz gibi havada yangını kontrol altına alan itfayeci kardeşlerimize teşekkür ediyorum...
19 yıldır başımızı soktuğumuz, basın toplantıları yaptığımız, ünlü spor adamlarını ağırladığımız, Konya ve Türk sporu için kararlar aldığımız, TSYD Konya'nın bir mekanı yok artık.
xxx
Kar yağdı ya...
Biraz da fazla yağdı ya...
Sallamaya başladılar...
Belediyeler işini yapmıyor...
Ne yapıyor peki belediyeler?
Şehrin değişik sokaklarında, ana arterlerinde çalışanlar, hem de ayaz gecenin bir yarılarına kadar çalışanlar kim?
Sosyal Medyada haksızca eleştirilen Belediye Başkanları ve çalışanlarına, birazcık o insanların penceresinden bakmak lazım...
Tramvayda denkgeldim...
Belediye çalışanı bir kardeşimize...
Yanındaki arkadaşına, "ayaklarımı hissetmiyorum, ayakkabımın içi su dolu" dedi...
Gecenin yarılarından, gündüzün aydınlığına kadar kar temizleme ekibinin içinde olduğunu tahmin ettiğim bu kardeşimizin ayakkabılarına baktım, göz ucuyla...
Sırılsıklamdı...
Sonra mı?
Sosyal Medyadan Belediye'yi ve çalışanları eleştirenleri gözümün önüne getirdim ve insanlığımdan utandım...
Allah'tan korkmasalar "beyaz zülum" diyecekler, "beyaz bereket"e...
O insanların hangi şartlarda çalıştıklarını görmeden, acımasızca "darağacı"na götürüp, "sandalye"ye "tekme"yi atanlara isyan ettim...
Dünya'da yoğun kar yağışını anında temizleyen bir ülke, o ülkenin bir belediyesi var mı acaba?
Merak ettim ve araştırdım...
Böyle bir ülke, böyle bir belediye yok...
Eskiden herkes evinin, dükkanının önünü temizler, devlete yardımcı olurdu...
Şimdi herkes herşeyi devletten bekliyor...
Bu incitme, bu acıtma niye?
Muhalefet duygusu mu?
Kimbilir...
Günlük hayat aksadı mı?
Aksamadı...
İşine gittin mi?
Gittin...
Evine döndün mü?
Döndün...
Karın keyfini çıkardın mı?
Çıkardın...
Başka ne kaldı?
Utanmasalar...
Neyse...
Biraz insaf.