Çok şükür şu yaz transfer dönemi bitti.
Bu transfer dönemi nasıl bir dönemdir arkadaş.
Soruyorum size transferi kim yapar ?
Yönetim ?
Hoca ?
Transfer komitesi?
Menajer ?
Taraftar ?
Herkes bu konuda bilirkişi. Takımın taraftarıyım diyor.. Ama taraftarlıktan çok “ yok şu bölgeye transfer yok bu bölgeye transfer. Bu adamı niye aldınız ? Bu adamı niye almadınız ? Söyleyecek sözü hiç bitmiyor.
Geçen sezon başında çok transfer yapıyor-istiyor, diye hocayı eleştiren kafa şimdi de bu sezon Aykut Kocaman transfer istemedi diye dertleniyor.
Adama sorsan transfer konusunda müthiş ahkam kesiyor. “ Abi takıma iyi bir orta saha iyi bir forvet lazım” diyor.
Bunu söyleyen adama halı sahada takımı saha içine yerleştir desen kendini forvete 5 kişiyi savunmaya koyar. Kalan bir kişi zaten kaleci
Konuşuyor Allah konuşuyor.
Eğer sen scoutsan bir takımda yönetici yada teknik adamsan eyvallah. Ama taraftarım diyorsan takımını koşulsuz destekleyeceksin senden istenen takıma transfer yapman, bulman, eksik bölgeleri belirlemen değil takımını desteklemen..
Yapılan yanlışları eleştirmen doğruları alkışlaman..
Eleştirmek ile işe karışmak arasında ince bir çizgi var. Bunu belirtmek isterim
Ama bizimkiler maşallah her yere yetişiyor. Maçta teknik direktör, maç sonrası spor yorumcusu, transfer sezonunda scout, gazeteci menajer oluyor.
Tüm bu vasıfları üzerinde toplayanlar takımı desteklemeye gelince “ omuzum yamızım”. Abicim bırakın herkes işini yapsın. Taraftarsan takımını destekle armana sahip çık. Yapılan yanlışlar varsa eleştir. Yönetimi beğenmiyorsan kongrede oyunu kullan yönetimi değiştir.
Taraftar değilim seyirciyim diyorsan maçını izle. Futbol seyircisi olarak zevk almadıysan zevk alacağın maçları izle. Bu işler böyle olur
İşkembeyi kübradan sallamakla futboldan anladığını düşünme
Konyaspor için futbol sadece sahada oynanan 90 dakikadan ibaret bir oyun değil. Hele seni eğlendirecek bir olgu hiç değil.
Bu transfer dönemi içimi şişirdi... Bu şekilde olan herkese tek tek söyleyemediğim için yazıya döktüm.