Trafikte kötü karne

Türkiye trafik ve yol güvenliği alanından dünyanın en geri kalmış10 ülkesi arasında yer alıyor.

Türkiye trafik ve yol güvenliği alanından dünyanın en geri kalmış10 ülkesi arasında yer alıyor. Konya ise trafikte en kötü şehirlerin başında geliyor. Kaldırım işgalleri, bisiklet yolu işgalleri, korna sesleri, yayalara saygısızlık gibi konularda Konya'nın karnesi oldukça kötü

Her yıl 1-7 Mayıs tarihleri arasında kutlanan 'Trafik Güvenliği ve Eğitim Haftası'nda, trafikte saygının önemine bir kez daha dikkat çekiliyor. Yapılan tüm hatırlatmalar ve uyarılara rağmen Konya'daki trafik kültürü halen eleştirilerin odak noktası oluyor. Trafik kültürünün tam olarak oluşmadığı Konya'da, bisiklet ve yaya yolu ihlalleri, hatalı park, aşırı hız, haddinden fazla modifiye araçlar trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyor.  Ayrıca diğer illerden farklı olarak sadece Konya'da trafik levhalarının altında bir de bilgilendirme yazısı bulunuyor. İstanbul'da Konya'dan yaklaşık 3 kat fazla trafiğe kayıtlı araç bulunmasına rağmen, Türkiye'nin en çok trafik cezası yazılan ili de Konya. Konya'da geçtiğimiz yıl 12 bin 121 kaza meydana geldi. Bu kazalarda, 264 kişi öldü, 9 bin 308 ise yaralandı.

SAYGIYI BİR TÜRLÜ ÖĞRENEMEDİK

Konya'da sürücülerin karşılıklı saygı konusunda eksikliklerinin olduğunu belirten Trafik Kazalarını Önleme Derneği Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Çevik, "Trafikte saygıyı öğrenemedik bir türlü. Kazaları önlemek istiyorsak, sürücülere karşılıklı saygıyı aşılamamız lazım. Özellikle yeni nesilde bu sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Üniversitede olduğum için her gün yüzlerce öğrenci ile görüşüyoruz ve gördüğüm kadarıyla yeni neslin kedine saygısı yok ki trafikteki başka araca olsun. Kazaların ciddi bir kısmı yol vermeme yüzünden çıktığını da görüyoruz. Sırf bu yüzden cinayetler işleniyor. Yola giren veya şerit değiştirmek isteyen araca yol versek kaybedeceğimiz en fazla 5-10 saniye. Ama sırf o aracın arkasında durma kompleksi yüzünden yol vermiyoruz ve kazalar, kavgalar oluyor" diye konuştu.

VERMEDİĞİMİZ TÖLERANSI BEKLİYORUZ

Trafikte karşı tarafa verilmeyen töleransların, karşıdan beklenildiğini ifade eden Prof. Dr. Çelik, "Trafikte genelde gençler bulunuyor. Küçük yaştan bu yana arabayla büyüyor, büyük bir kesim. O yüzden kıymetini bilmiyorlar. Hız yapıyorlar, TEDES'lerde 90 ile gidiyorlar, caddelerde kendi çaplarında yarış yapıyorlar. Eski nesil biraz daha aracın kıymetini biliyor. Hal böyle olunca da karşıya bir tölerans göstermiyorlar ve göstermedikleri töleransı karşıdan bekliyorlar. Mesela önlerindeki araç şerit değiştirirken sinyal vermeyi unutuyor, insanlık hali olabiliyor, benim bile unuttuğum zamanlar olmuştur elbette. Ancak arkadaki araç size gereksiz yere öyle bir tepki veriyor ki siz de şaşırıyorsunuz. Sırf bu yüzden sürücülerin kavga ettiğini kendi gözlerimle gördüm. Hatta Selçuk Üniversitesi Kampüsü'nde bir araç aniden önüme kırdı ve ben de korna çaldım ben geliyorum diye. İnanır mısınız araçtaki gençler, pencereden döner bıçağı çıkardı ve küfürlerle tepki gösterdi bana. Gençleri eğitmemiz lazım. Gençleri eğitmezsek bu kültür böyle devam eder. İnsan bu hata yapabilir, unutabilir, sinyali bozuktur veya bastığını sanmıştır. Başka bir ülkede sinyal vermeme yüzünden cinayetlerin işlendiğini göremezsiniz" ifadelerini kullandı.

BİSİKLET YOLLARI İŞGAL ALTINDA

Trafik haftasında sürekli trafik kurallarının hatırlatıldığını fakat uygulama konusunda sıkıntı yaşandığını kaydeden Çelik, "Özellike Konya'da göze batan problemlerin arasında, bisiklet yolu ve kaldırım işgalleri yer alıyor. İstediğiniz zaman Ankara Yolu üzerinde bulunan bisiklet yoluna bir bakın. Mutlaka bir kaç aracın bisiklet yoluna park ettiğini görebilirsiniz. Bir bisikletli için yolunda park eden bir aracın olması büyük bir sıkıntı. Hatta bu yüzden geçtiğimiz ay bir bisikletli hayatını kaybetmişti. Kaldırım işgalleri de sıkça görülüyor. Öyle yerler var ki, kaldırım işgalinden yayalar yürüyemiyor" şeklinde konuştu.

İLDEN İLE TRAFİK KÜLTÜRÜ DEĞİŞİYOR

Trafikte saygı konusunun ilden ile değiştiğini belirten ve İstanbul'da bunun güzel örneklerinin olduğunu söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trafik, parkıyla, hızıyla, kaldırım işgaliyle bir bütündür. Trafik kültürü de ayın şekilde bir bütün olarak incelenmesi gerekir. Mesela İstanbul'daki trafik kültürünü Ankara'da göremezsiniz. İstanbul'da trafik sıkışıklığı hat safhada olsa da yol verme anlayışı açısından örnektir. Fakat Ankara'da yol verirseniz arkanızdaki araç size niye yol veriyorsunuz diye korna çalabilir. Kırklareli'nde bir arkadaşımın anlattığına göre, yanlışlıkla bisiklet yolu çizgisini ihlal ettiği zaman arkadaki araçlar uyarıyormuş. Bu gibi bir çok örnek verebiliriz. Trafik haftasında da bir çok kez trafik kuralları anlatılır ama uygulayan yok. Kuralları hepimiz biliyoruz. Kuralları anlatmak yerine uygulamayı anlatmamız gerekiyor."

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri