Said b. Müseyyeb (r.a) İsrâ Sûresindeki;
“Rabbiniz kalplerinizdekini en iyi bilendir. Eğer iyi olursanız bilesiniz ki Allah kendisine tövbe ile yönelenleri bağışlayıcıdır,” (İsrâ, 17/25.) ayetinde bulunan, “Tövbeye yönelenler kelimesini: Bu kimseler, günah işlediğinde tövbe eden ve tekrar günah işlediklerinde tövbe eden kimselerdir diye açıklamıştır.
Hasan-ı Basrî’ye (Allah ona Rahmet etsin) şöyle bir soru sorulur:
Bir kişi, günah işleyip tövbe eder. Sonra yine günah işler ve tövbe ederse bu durum ne zamana kadar böyle surer? Hasan-ı Basrî şöyle cevap verir:
Bunun ne kadar süreceğini bilemem! Fakat tövbe etmek müminler için güzel bir ahlaktır.
Hikmet ehlinden olan biri şöyle buyurmuştur: Şu altı şey, arif olanların özelliklerindendir:
1. Allah’ın ismini duyunca huzur ve sevinç içinde olur.
2. Kendi ismi anılıp övülmeye başladığında, kendisinin değersiz olduğunu hisseder.
3. Allah’ın ayetlerinin kâinattaki yansımalarını group ibret alır.
4. Nefsine uyma ve günah işleme konusunda kendisini toplar ve bu işlerden uzak olur.
5. Allah’ın affı konusundan bahsedildiğinde sevinir.
6. Aklına günahları gelince tövbe eder.
Bildirildiğine göre Rabia el-Adeviyye hazretleri şöyle buyurmuştur:
“Bizim yaptığımız tövbe de ayrı bir tövbeye muhtaçtır. Dili ile tövbe eden kişinin, günah işlemeye niyeti varsa o da ayrı bir tövbeye muhtaç olur. Bu yapılan tövbe de yalancıların tövbesi gibi olur. Hakiki tövbe dil ile yapılıp, kalben de bir daha günahlara girmemektir. Bu şekilde yapılan tövbeyi Allah Kabul eder, günahlar ne kadar büyük olsa da. Allah rahmeti bol olup kullarını bağışlayandır.”
Bir Hikaye ile yazımı noktalıyorum.
Geçmiş zamanların birinde İsrailoğulları’nda bir hükümdar vardı. Hükümdara bir ibadet ehli kişiden bahsedildi. Hükümdar hemen onu yanına çağırttı. Sarayda kalıp sohbetine katılmasını istedi. İbadet ehli olan bu zat hükümdara,
Ya hükümdar! Söylediklerin çok güzel! Ben, senin evine girsem ve senin cariyelerin ile oynaşırken sana yakalansam, sen bana ne yaparsın? Diye sordu. Hükümdar bu söze çok öfkelendi ve,
Ey Fasık kişi! Sen böyle bir şeye nasıl cüret edersin? Dedi. İbadet ehli olan kişi:
Benim öyle bir Rabbim var ki, Kerem ve İhsan sahibidir. Günde yetmiş kere günah işlesem, bana öfkelenmez. Rahmet kapısından kovmaz, verdiği rızıkları da kesmez. Ben, Rabbimin kapısından nasıl olur da hatamı görmeden bana öfkelenen birinin kapısı için ayrılırım, deyip saraydan ayrıldı.
Gününüz bereketli olsun…