Bulunduğumuz coğrafya açısından Ülkemiz çok stratejik bir yerde.
Son üç asır bu topraklar üzerinde çok büyük oyunlar dönmekte. Osmanlı'nın yıkılmasını Tanzimat ve Islahat Fermanları hızlandırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulunca desiseler aynı minvalde devam ettirilmiştir. Bilhassa son 15-20 yıldır Batılılaşma adına geniş çaplı adımlar atılmış(!) Türkiye hızla örf-adet, gelenek-göreneklerinden koparken, inançlarından da uzaklaşmakta maalesef!
AB'ye girmek için yükümlüsü olduğumuz uyum yasaları halkımızı bir Batılı gibi yaşamaya zorlamaktadır.
Geçenlerde bir devlet hastanesinde çok büyük bir skandal yaşandı. 115 çocuğun hamile raporlarının savcılığa bildirilmediği ile ülke gündemi sarsıldı.
AB Uyum Yasaları gereği 18 yaşından küçük kızlar resmi nikah olmadan evlenemiyor artık. Her ne kadar önceki yasalarda da aynı hüküm vardı ise de, önceki yasalar ailenin izni olduğu sürece 18 yaşından önce evlenmeye müsaade ediyordu. Şimdi böyle olunca haddizatında resmi nikah olmadan imam nikahıda kıyılamıyor. Bundan böyle resmi nikahı artık müftüler kıyıyor olsa da imam nikahı yasal olmadığı için suç sayılıyor. 18 yaş altı çocukların imam nikahı ile evlendirilmesi ile çifte suç işlenmiş oluyor.
İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor: 115 hamile çocuk vakıasını polise bildirilmediği için devletin hastanesi nasıl böyle büyük bir suç işler?
- Devletin bir kurumu (hastane) devletin bir kurumunun (adalet) kurallarını nasıl hiçe sayabilir?
Bu hadisede gerçekte kaç kişi istismara uğradı! Kaçı ailesine söyleyemedi, niçin polise gidil(e)medi?
- Bu çocuklardan imam nikahlı olan var mıydı?
- Bu çocuklardan kendi iradesi! ile imam nikahlı olan var mıydı?
- Bu çocuklardan akranları ile imam nikahı kıydıran var mıydı?
- Bu çocuklardan ne kadarı ebeveyn kararı ile satıldı(!)
- Bu çocuklardan ne kadarı ergenliğin getirdiği hormonal faaliyetler ya da maneviyat eksikliğinden dolayı şeytana uydu! birlikte oldu ve hamile kaldı?
Bu bir tarafı, diğer yandan çocuk istismarı konusunda bir kesim haklı olarak bir tepki ortaya koyuyor, lakin 18 yaş öncesi birçok kızın, misal A.T. gibi 30-35 yaşında erkekler ile birlikte olması konusunda neden aynı tepkiyi göstermiyor?Şehir efsanesi midir bilinmez liselerde birçok WC de çocuk ceninlerinin atıldığı yönündeki duyumlar oluyor. Bu rezalete karşı neden duyarlı davranılmıyor, bunlar gündem olmuyor?Çocukların yetişkin kılık kıyafetleri ile yarışmalara girmesine, yetişkinler gibi makyaj yaptırılmasına, ve benzer alabildiği kepazeliklere, çocuk teşhirine neden itiraz edilmiyor?
Vakti zamanında imam nikahı ile evlenmiş çoluk çocuğa karışmış, ancak sonra küçük yaştaki kızı istismar ettiği gerekçesi ile tutuklanan kaç kişi var bugün hapiste?
Onlar bu ve benzer mağduriyetleri yaşarken, devletin kurumlar arası ihtilafının bedelini neden vatandaş ödemek zorunda kalıyor?
Kaçırdığı kızla öyle ya da böyle evlenerek, çocuk çocuğa karışanlara ağır cezalar verilirken, çocukları istismar eden sapıklara devlet neden caydırıcı cezalar ver(e)miyor, bu ayrım yapılamıyor?Ensar Vakfı vakası vb. bir çok olay hâlâ hafızalarda yerini korurken, bu ve benzer sapkın suçlar neden süratle yayılmaya devam ediyor?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu konuda hem istismarları önleyecek hem de mağduriyetleri giderecek ne gibi önlemler alıyor, projeler hazırlıyor?
- Bakanlık ahlak ve maneviyata dair bugüne kadar ne yaptı?- kadın sığınma evleri sorunlara çözüm buluyor mu, daha mı çözümsüz hale geliyor?
- Bunun yanı sıra kadın bir sığıntı mı ki sığınma evlerine konuluyor?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı toplumda yaygınlaşmaya başlayan istismar konusunda, önlem almak yerine olayı ortaya çıkartan kişiye ceza vererek mi sorunları çözmeye çalışıyor?
Ak Parti zinayı suç olmaktan çıkarttığı vakit de defalarca uyarmış, hadisenin uzun vadede sosyal sorunlara yol açacağını söylemiştik. Oysa onlar bunu ikinci evlilikler için çıkarttıklarını söyleyerek böyle tuhaf bir savunma yapmışlardı. Sonuç malum!
Bizi dün silahla öldürmeye çalışlar bugün kültür emperyalizmi ile yok etmeye çalışmaktalar.
İnsanlık daima bir değişim, gelişim içinde. Daha 40-50 yıl öncesine kadar şu var ki kişiler bedensel ve ruhsal, sosyolojik olgunluğa erişebilmekte idiler. Halbuki günümüzde aynı olgunluk sağlanamamakta. Bütün bunları göz önünde tutarak çok geniş kapsamlı bir çalışma yapılması gerekmektedir.
Gençler bizim geleceğimiz ve onları her türlü kötülüklerden aile, toplum, devlet olarak koruyup gözetmemiz gerekiyor.
Başka türlü bu olayda olduğu gibi sadece 115 çocuk değil, Türkiye'de pek çok sosyal sorunlara gebe kalır.
Selam ve dua ile...