Toplumsal cinnet geçiriyoruz!

Doç. Dr. Gürcan Şevket Avcıoğlu, “Olumsuz olayların yaşanmasının altında en çok ekonomik problemler yatıyor” dedi.

Ülke genelinde her gün cinayet, cinnet, hırsızlık, gasp ve taciz olayları yaşanıyor. Ekonomik sorunların da artmasıyla birlikte adli alaylarda ciddi oranda yaşandı. Konya'da da üzücü olaylarda son günlerde artış olduğu gözlemleniyor. En son Konya'da bir babanın 10 yaşındaki çocuğunu boğarak öldürmesi, bardağı taşıran son nokta oldu. Cinayetlerin ve asayiş olaylarının artış göstermesi ise vatandaşları tedirgin etti. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Doç. Dr. Gürcan Şevket Avcıoğlu, “Pandemi süreci uzadıkça, insanları kontrol eden mekanizmalar da yavaş yavaş çöküyor” dedi.

OLAYLAR BİREYSELLİKTEN ÇIKTI, TOPLUMSAL PROBLEM ARTIYOR

Gidişatın bu şekilde devam etmesiyle birlikte sorunların da artacağını söyleyen Avcıoğlu, gelişmiş ülkeler dahil bütün devletlerin pandemi sürecinde sıkıştığını ifade etti. Devletlerin sınırlarını zorladığını aktaran Avcıoğlu, “Her bir vatandaşı şöyle bir dönemde mutlu etmek çok zor. İnsanda bir idrak vardır. Dünyevi, gündelik işler bazen insanın ruhsal olarak şuurunu kaybetmesine neden olabiliyor. İnsanlar, çıkmazını farklı çarelerle aşmak istiyor. Sonuç olarak istenmeyen hadiseler ortaya çıkıyor. Yaşadığımız bu olaylar, bireysel görülebilir ancak olayların toplumsal boyutlarının analizi de çok önemli. Samsun'da yaşanan olay, münferit olay değil. Sosyal bir problem. 'Adam delidir, yapmıştır' gibi bir şey söyleyemeyiz. Bu tarz tasvip edilmeyen olayların sayısının artması, olayların daha görünür hale gelmesi problemin toplumsal olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

İNSANLAR DEĞERLERİNİ YİTİRDİKÇE OLUMSUZ OLAYLAR ARTIYOR

“Çevrede istenmeyen olaylar arttıkça, olumsuzluklar da normal karşılanabilir. Bu çok tehlikeli bir durum” diyen Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Doç. Dr. Gürcan Şevket Avcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplumun, kötü gidişatı normalleştirmemesi gerekir. Bazı değerlerimiz vardır. Ne mesela? Allah'ın yarattığı canı ondan başkası alamaz. Bu değerlerin zihinlerde yaşatılması gerekir. İnsanların kötü gidişata alışmaması için medyaya, bizlere, ilgililere ayrı ayrı çok önemli sorumluluklar düşüyor. İnsanlar değerlerini kaybettikçe, bu tarz üzücü olaylarda artışlar olur. Umutsuzluklar da olumsuzluklara eklenince işin içinden çıkılmaz bir hal alınır.”

OLUMSUZ OLAYLARIN ALTINDA EN ÇOK EKONOMİK PROBLEMLER YATIYOR

İnsanların zevk için kendisine veya bir başkasının canına zarar vermeyeceğini hatırlatan Avcıoğlu, son olarak şunları kaydetti: “Olumsuz olayların artmasının altında yatan en önemli faktör, ekonomik problemlerdir. İnsanlar için bugün en fazla ekonomik gerekçeler öncelikli. Bu süreçte işsiz kalan insanların en azından asgari geçimlerini sürdürebilmelerini sağlamak gerekir. İnsanlar pandemiyle birlikte içine kapandı. Ekonomik ve sosyal hayatta bir sıkışma var. Bu süreç geçince belki toparlanma çok daha hızlı olacak, en azından öyle umuyoruz. Sosyal problemleri iyi tespit etmek gerekir. Ekonomik sebeplerin yanı sıra başka sebepler de istenmeyen olayların yaşanmasına sebebiyet veriyor. İnsanların yaşadığı kültürel çevrenin aktarması, toplumdan kopuş da asayiş olaylarının yaşanmasını artıran sebepler arasında yer alıyor. Aile kavramının da içi boşaltıldı. Aile, dayanışma kurumu olmaktan çıktı. Aile demek, güven demektir. Aile anlık, dönemsel ruhsal ve psikolojik tatmin sağlama amacı gibi oldu. Aile değerlerini, dayanışmayı, paylaşmayı, aile bireylerinin birbirine olan saygısını yeniden tesis etmek gerekir. Böyle bir gidişatla aile kurumunun varlığını sürdürmesi zor.”

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri