Dijital çağ adı verilen zamanımızda insanları hacklemenin en kolay yolunun, psikolojiyi kullanmak olduğu ifade edilir.
Bunun en kolay yolu ise, maalesef eğitimden geçmektedir.
Yani devletler tarafından dayatılan zorunlu eğitim, insanları hacklemenin, ilgi ile davranışlarını yönlendirme ve değiştirmenin, en kolay yolu olmuştur.
Bu gerçeği çekinmeden ortaya koyanlardan olan Noam Chomsky: "Eğitim sisteminin itaatkâr, uyumcu, pek düşünmeyen, söyleneni yapan, pasif kalan, demokrasilerde kriz yaratmayan ve soru sormayan insanlar yetiştirmesi hedefleniyor." diyerek eğitim konusundaki düşüncelerini ortaya koymuştur.
Zorunlu olarak dayatılan eğitim, aynı zamanda bir toplum mühendisliği uygulamasıdır.
Çünkü toplumun demografisinde, sosyal dokusunda, tarihten gelen yapısında değişiklik yapmak, tepkilerini, nefretlerini, isteklerini, sevgilerini, tutkularını ve kitlesel şekilde ifade ettikleri duygularını yönlendirebilmek, kontrol altında tutabilmek, paralize edebilmek gibi çalışmaların tümünü içinde barındırır.
Zorunlu ve tek tip eğitim aynı zamanda bir sosyal mühendislik yapısıdır.
Bu anlamda yapılan sosyal mühendislik çalışmasında hedef olarak görülen eğitilecek toplum kesiminin davranışlarının istenen doğrultuda manipüle edilebildiği gibi aynı zamanda onlardan geri dönüş sayılabilecek bilgiler de sızdırılabilmektedir.
Bahane olarak toplumun tüm kesimleri için güvenilir bir üst kimlik geliştirmek adına fertlerin kimliklerini geliştirmek için uygulanan her kademedeki zorunlu tek tip eğitimde sosyal mühendislik uygulaması olarak hedef kitlenin bütün kişisel bilgi ve değerlerinin tamamı ve hedefleri kimlik gelişimi adına değiştirilir hatta birleştirilir.
Toplum mühendisliği çalışması yapan sosyal mühendislik ekibi, insanları bu eğitimin fert ve toplum olarak kazanacakları benlik ve üst kimlik adına yapmak zorunda oldukları özverili bir davranış olduğuna inandırarak başlarlar,
Eğitim devam ettiği süre içinde ise eğitime katılanların arasındaki ilişkinin güvenilirliğini daha da güçlendirmeleri istenir.
Çünkü bunu yaptığınızda sosyal mühendislik görevlisi olan kişi hayatınız, davranışlarınız ve etkileşimleriniz hakkında ihtiyaç duydukları her tür bilgiyi toplamış olacaktır.
Eğitimcilerin sizde görmek istediği güvenilir davranışlara devam ettiğiniz sürece siz onlar için açık kaynaklı istihbarat elemanı oldunuz demektir.
Sosyal mühendislik eğitiminden çıkmadığınız sürece eğitime katılan ortak arkadaşlarınızı veya aynı meslek grubundaki şahıslara eğitim açısından yetişemediğinizi gördükçe onları taklit etmekten başka bir yol olmadığı gören kişiler olarak kalacağınızı kabul etmiş olursunuz.
Zorunlu eğitimi gönüllü olarak kabul ettiğiniz sürece sistemin sizinle ilgili bir bilgi veri tabanı geliştirme imkânı olmalarını da kabullendiniz demektir.
Dayatılan eğitimin sizin için gerekli olduğunu düşünmeye başladığınız andan itibaren sosyal mühendislik alanındaki eğitimlerin her aşamasında puanlarını iyileştirmek için şaşırtıcı derecede çok çalıştığınızı ve böylece uygulanan eğitim ve öğretimin manipülasyonlarına karşı daha savunmasız hale getirildiğiniz gerçeği ile karşılaşırsınız.
Zorunlu olarak dayatılan bu eğitimi sosyal mühendislik çalışması için araç olarak kullanmayı seçenler tarafından noktaları birleştirme oyunu olarak görüldüğü için insan hayatı konusundaki her tür bilgiyi ve her tür taktiği mubah olarak gördüklerinden herkes için geçerli olan kuralların kendileri açısından bir değeri ve hükmü de yoktur.
Böylece sosyal mühendislik eğitiminin hedeflerini teşkil eden kişi ve topluluklar manipülasyona karşı daha savunmasız hale getirilmelerini bile deneme yanılma yoluyla doğruyu bulmak zannederler.
FARKINDA MIYIZ?
Sosyal mühendislik eğitimine istekleri dışında zorunlu olarak katılmış bulunan kişilerin yapacakları en önemli şey kendilerini manipüle eden otorite türünün ne tür bir yapılanma olduğunun farkında olmalarıdır.
Giderek daha fazla birbirine bağlı hale getirildiğimiz bu dünyada ruhsal dünyamız yerine fiziksel ve dijital dünyada refahımızı daha iyi koruyabilmek adına sahte bir rahatlık ve uyum duygusu oluşturmak için bize dayatılan sosyal mühendislik eğitimine bir iyiliğe bir iyilikle karşılık verme olarak görmekten vazgeçmedikçe kurtuluş olmayacaktır.
Çünkü sosyal mühendislik eğitimi ile hedeflenen amaç, eğitim verenler ile hedef kitle arasında en basitinden ben sana güvenlik sağlayayım, sen de benim varlığımı ve irademi kabullen anlamına gelecek ve insanlar arasında "sen benim sırtımı kaşı, ben de seninkini kaşıyayım" şeklinde ifade edilen bir insani bağı kurmak olarak planlanmıştır.