Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Sena Kaleli, Bursa’da son günlerde görülen yağışların etkisiyle TOKİ konutlarının zemin katlarının gölet haline geldiğini söyledi.
Şehir merkezindeki Doğanbey TOKİ konutlarını ziyaret eden Sena Kaleli, binaların zemin katlarında oluşan göletler karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Eteğini toplayarak suyun içine giren Kaleli, yaşanan durumun vahametine dikkat çekti.
"ELEKTRİK KAÇAĞINDAN HER AN BİRİ ÖLEBİLİR"
Son günlerdeki yağışların etkisiyle zemin katları su bastığını, adeta göletler oluştuğunu belirten Kaleli, şunları söyledi: "Buranın çok katlı binalar olarak yapılmasının sebebi, zemin etütlerinin, sondajların yapılmamış olması, çok katlı binalar yapılmasıyla zaten sorun başlıyor. Buradaki yapılar zaten ilk senesinden patlamaya, çatlamaya başladı. Sıvalar dökülmeye başladı. Hem dış görüntüsü hem içerideki insanların yaşam konforu hemen bozulmaya başladı. Burada çok ciddi denetimsizlik söz konusu. Burada şuan hepimiz yüzecek konumdayız. Birazdan burada elektrik kontak yapabilir, anahtarlar çok yakında, yarın öbür gün Allah korusun birisinin ölümüne elektrik kaçağı sebep olabilir. Bunlar hiç düşünülmüyor. Bir şeyler yapıyoruz, vizyonumuz var diyorlar ama sanki şeklen çizmeyi, bunu projeyi dönüştürmeyi marifet sayan bir anlayışımız var."
"BU MANZARADAN UTANIYORUM"
Kaleli, TOKİ konutlarının mevut haliyle utanç vesikası olduğunu belirterek "Zaten utanç abidesi olarak gördüğüm bu TOKİ binaları, şu haliyle daha büyük bir utanca aracılık ediyor. Bursa açısından, Bursa’nın göbeğinde, en değerli bölgemizde şu manzarayı görmekten gerçekten utanıyorum. Umuyorum ki yetkililer, bu vatandaşlarımızın, zaten geçmişten gelen mağduriyetlerine eklenen bu mağduriyeti görürler, arkadaşlarımızın belki de bu bölgede yaşayan insanların kendi yaşam alanlarındaki yönetim hakimiyetine de izin verirler. Çünkü madem Boğaziçi yönetim bu mağduriyeti gidermiyor, o zaman bıraksınlar arkadaşlarımız kendi yaşadıkları alanı kendileri yönetsinler. Artık TOKİ’de bu denetim muafiyeti oluşunun da son derece yanlış olduğunu görmek durumundayız. Bu denetim muafiyetlerini başka inşaatlara uyguladıklarında asansör facialarına takı oluyoruz. Bu bir yol açıyor." diye konuştu.
"BALIK YETİŞTİRİP EVİMİN TAKSİTLERİNİ ÖDEYEYİM"
Bir TOKİ sakini ise yaşadıkları sorunları şöyle anlattı: "Görüyorsunuz binamın altı olduğu gibi su, Basra Körfezi’nde gibi hissediyorum kendimi. Biraz daha derin olsa burada bir filika bile yüzdürebilirim. Bana hiç olmazsa Zodyak versinler burada balık yetiştireyim, evimin taksitlerini ödeyeyim. Benim buradaki evime borçlandırıldım, benim evini bana sattılar, 135 bin TL. Ben bunu nasıl ödeyeceğim, annemin emekli maaşı ile taksit ödemeye çalışıyorum. Bunun gibi yüzlerce mağdur var, evlerine yerleşemeden ölen hak sahipleri oldu, işçiler öldü. Miting yapıyoruz sesimizi duyurmak için, bana Cumhuriyet başsavcılığından yazı geldi, ‘sus, fazla konuşma’ diye. Bizi sindirmeye, korkutmaya çalışıyorlar. Belediyeye haber veriyoruz kimse ilgilenmiyor. İtfaiyeye gece 04.00’de gidiyorum, adam orada miskin miskin oturuyor, ‘evimizi su bastı, yok mu itfaiye’ diyorum, binaların su çekme pompaları çalışmıyor. Gelsin itfaiye en azından bu suyu çeksin." CİHAN