Tokar: Davutoğlu’nun Yerini Dolduramadığını Gördüğü İçin, Sahaya İndi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ziyattin Tokar, "Erdoğan, yerine atadığı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yerini dolduramadığını, parti tabanında kaymalar başladığını, meşruiyet sorunu yaşadığını gördüğü için durum dallanıp...

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ziyattin Tokar, "Erdoğan, yerine atadığı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yerini dolduramadığını, parti tabanında kaymalar başladığını, meşruiyet sorunu yaşadığını gördüğü için durum dallanıp budaklanmadan müdahale etmek için söylemleriyle süslü konuşmalar yapmak örtüsüyle sahaya inmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu hamlesi ile tarafsızlığını yitirmeye başladığını üzülerek görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Gündeme dair yazılı değerlendirmeler yapan Ziyattin Tokar, Ortadoğu’da yaşanan olayları ve Kobani sorununu değerlendirirken, "Hükümetin emelinin ne olduğu bilinmemektedir. Bunu kendileri de bilmemektedir. Mehmetçik karadan girdiğinde ülkeye başı kesilmiş şehit cenazeleri gelmeye başladığında bırakın ayakta durmayı kaçacak delik arayacaklarını söylemeye gerek yoktur.” dedi.

Son dönemde Türkiye ve Dünyada politik ve coğrafik olarak ciddi değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Tokar, "Hareketlenmelerin ivme kazandığı görülmektedir. Ortadoğu üzerinden tüm dünya ülkeleri kartlarını açmaya, bir safta birleşmeye başlamaktadırlar. Bu saflaşma öyle bir hal almıştır ki daha 1 yıl önce yan yana gelemez dediğiniz ülkeler müttefik olmaya, askeri tatbikatlar yapmaya başlamıştır. Rusya ile Azerbaycan'ın 3-4 gün önce ortak askeri tatbikat yapması akılları zorlayan bir birleşmedir." diye konuştu.

"ÜLKELER ORTADOĞU ÜZERİNDEN KAMPLAŞMAYA GİDİYOR"

Dünya ülkelerinin hızla bir şeklide Ortadoğu üzerinde kamplaşmaya gittiğine vurgu yapan Tokar, şöyle devam etti: "Son gelişmelere genelden ziyade özele bakmakta fayda vardır. Dünya ülkeleri hızla kamplaşmaya Ortadoğu üzerinden başlamış, politika üretmeye, eski ortaklarını ölüme terk etmeye başlamıştır. Almanya'nın PKK'yı terör örgütü ilan etmesi bunun en önemli göstergesidir. İngiltere ve İsveç'in de Filistin'i devlet olarak tanıdığını açıklaması düşünülmesi gereken bir durumdur. İran'ın Irak Başbakanı Maliki'yi desteklemekten vazgeçip ortada bırakması da bir kenara not edilmelidir."

"TÜRKİYE BÜYÜK ORANDA ETKİLENİR"

Ortadoğu’daki olaylardan Türkiye’nin büyük oranda etkileneceğini belirten Tokar, şöyle devam etti: "Ebetteki Türkiye'yi ciddi etkileyecek bir durumdur. Almanya'nın en güçlü müttefiki, Güneydoğuda çırpınmaları boş bakılacak türden değildir. Clodia Roth isimli parlamenter görünümlü Alman istihbarat elemanının Ekim ayı başında Güneydoğuyu ziyaretinin hemen ardından Demirtaş'ın bütün Kürtleri eyleme davet etmesi İmralı Sakini’nin gözünden kaçmamıştır. Çünkü PKK adlı örgüte Almanya-İsrail-ABD ve Suriye kanatları hakimdir."

"ABD IŞİD ELİ İLE UYARI VERİYOR"

ABD’nin IŞİD ile bölgedeki Kürtlere uyarı verdiğini kaydeden Tokar, “Öcalan hiç bir zaman güvenemediği Demirtaş'ı etkisizleştirmek için Kobani konusunda sessizliğini korumaktadır. Biliyor ki Kobani düşecektir ve Demirtaş'a tüm gücüyle burası üzerinden yüklenecektir. ABD ve Türkiye devleti de bu durumda Öcalan’ı muhatap alarak siyaset alanında fişinin çekilmesi için zemin hazırlamaktadır. Almanya’ya ders vermek, petrolü kendinden izin almadan satmaya kalkan Kürt yönetimine haddini bildirmek için IŞİD üzerinden Kuzeyde yaşayan Kürtlere saldırmaktadır. IŞİD’in Kobani’yi düşürmesi ve zapt etmesinin stratejik olarak kendisine hiçbir yararının olmadığını görmek için kör olmaya gerek yoktur. Oysa 1 ay önce Bağdat'ın kenar semtlerine ve Erbil'e 40 km uzağına kadar girmiş IŞİD’in durduk yere buralardan yönünü Kobani’ye çevirmesinin başka bir açıklaması yoktur. ABD, IŞİD eli ile söz dinlemeyen Kürtleri tokatlamaktadır.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE GİRERSE BÜYÜK BİR HATA OLUR”

Ortadoğu’ya Türkiye’nin girmesinin büyük bir hata olacağını belirten Tokar, "İşin ilginç olan tarafı Türk yetkililerinin savaş naraları atarak ‘havadan bombayla olmaz karadan girelim’ diyerek yüksek dozda istekli olmasıdır. Hükümetin emelinin ne olduğu bilinmemektedir. Bunu kendilerde bilmemektedir. Mehmetçik karadan girdiğinde ülkeye başı kesilmiş şehit cenazeleri gelmeye başladığında bırakın ayakta durmayı kaçacak delik arayacaklarını söylemeye gerek yoktur. 12 yıllık iktidarında her şeyi aylar önceden planlayan iktidar partisinin bunu hesaplayamamış olması düşünülemez. Ancak varlık sebepleri olan ABD'yi ikna edemedikleri net olarak görülmektedir. Ortadoğu’ya Türkiye’nin girmesi sadece ve sadece soft-power güç olarak nitelendirilen mobil hastaneler, okullar ve yardım kuruluşları ile olmalıdır. Osmanlıdan hatıra olan dindaşlarımıza kafirle bir olup çökmek milletimiz nezdinde meşruiyet kazandırmaz. Biz ancak ve ancak soft-power güç ile girmeliyiz." görüşlerini savundu.

“ERDOĞAN SİYASİ PARTİ LİDERİ GİBİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine ve HSYK seçimlerine dikkat çeken Ziyatten Tokar, “İktidar Partisi, varlığının sebebi olan ABD'nin genetik hormonu içselleştirdiği görülüyor. Yani sürekli olarak bir düşman yaratarak korku pompalayıp oy devşiriyor. Son dönemde Paralel Örgüt adını taktığı bir cemaatle çatışması ibretle izlenmektedir. Koluna girip besleyip büyüttüğü cemaat yapılanmasına açtığı savaş kamu dairelerine sıçramış, memur ve bürokrat avı başlatmıştır. HSYK'ya üye seçimi bunun pik noktasını oluşturmuştur. Ülkenin Cumhurbaşkanı bile bu konuda yönlendirici ve hedef gösterici açıklamalar yapmıştır. 12 yıl Başbakan olarak görev yapan Erdoğan’ın bu açıklamaları siyasi parti başkanı gibi konuşması demokrasiye en büyük zararı vermektedir.” izahında bulundu.

“DAVUTOĞLU’NUN YERİNİ ERDOĞAN DOLDURMAYA ÇALIŞIYOR”

Tokar, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Davutoğlu’nun Başbakanlık koltuğunu dolduramadığı belirterek, “Erdoğan aslında her şeydir. O bir Cumhurbaşkanıdır, o bir Başkomutandır, o bir Bakanlar Kurulu Başkanıdır, O halkın Başkanıdır, o siyasi partilerin üstündedir. o her şeydir. Ancak yerine atadığı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yerini dolduramadığını, parti tabanında kaymalar başladığını, meşruiyet sorunu yaşadığını gördüğü için durum dallanıp budaklanmadan müdahale etmek için söylemleriyle süslü konuşmalar yapmak örtüsüyle sahaya inmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu hamlesi ile tarafsızlığını yitirmeye başladığını üzülerek görüyoruz.” şeklinde düşüncesini paylaştı.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri