The Ramazan..!

Kayıp hazineler, zamanın viraneliğinde gizlenmektedir.. Onulmaz gerçekler ülkesinde, zaman efendiliğini, ve içtenliğini sunar iklimlerimizden, iliklerimize doğru…!
Soğuk bir rüzgarın, yüreğimizin dallarına vurduğunda, titrek ve ceylansı kalplerimiz, zamana doğru yaprak döker…
Ve zaman her insan için sonbahara benzer…
İnanç ve aşk mevsiminin sonbaharıdır… Ramazan-ı Şerif..
Hazan’dır hüzündür vedadır ve hasretin tekrar sayfalara döküldüğü andır..
Bir bahar değildir…!
Bir çiçeğe durma, bir insan olma, ve daha içten müslüman olma yarışı değildir…!
Üç Ayları, hipodromda koşan atlar gibi çatlarcasına yaşayan, bütün iyilik ordularını, kötülüklerin üzerine salan, sonra savunmasız ve yorgun bedenlere kavuşan insan..!
Nasıl bir bahar yaşamış olabilir ki…!
Nefsini tüketme mücadelesini, nefesini tüketme mücadelesine dönüştürüp…!
Açlıklarını, açıklarını kapatmak için gururla, iftarlaştıran insanlar, benliğiyle savaş edip biraz biz olabilmenin ruhuna kavuşanlar…
Yolun ve zamanın dilimlerini, karpuz kemirir gibi kemirip, semiren semizleşen, inanç oburluklarınız, böbürlenmeye ve sahte bir bahara doğru kanat çırpmaması için..!
Bu iklimin iliklerinizdeki çiçeklenişine, kan ve can bulmuş, imana yürüyen kalplerinizde ki huzur ve teslimiyeti taçlandırdığınız zamanlar geride kalmasın diye..!
Şükür ve teşekkür çizgisinde müteşekkir, şarkılar söyleyen dudaklarınıza, gözlerinize ve akıllarınıza…!
Bir Tefekkür çizgisi çekin..!
Recep ayı, "yüceltilmiş, kendisine nimetler konulmuş "ay" ve "hazırlanmak" manalarına gelmektedir.
Recep ayı ile Celb-i Kulub (kalpleri çekilmiş) hazırlanmış, olan insanın..
Regaip Kandili ile sahibi olmuştur pek çok ihsanın…!
Şaban, kelime anlamı itibariyle "dağılan", "saçılan" anlamlarına gelmektedir. Rivayete göre Peygamber Efendimiz, Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir.
Şaban ayı ile Hayrul- Kalb (hayırlı kalplilere) dönüş olan insanın…!
Berat Kandili ile, kolaylaşıverdi. İmtihanın…!
Ve Ramazan..! Onbir Ayın Sultanı…! Onbir Kardeşi Olan Yusuf (a.s ) gibi ..
Ramazan ayların, en güzel simaya sahip olanı, Yusuf’u…
Ve insanlar ise Züleyha..!
Ardından yırtılacak gene Yusuf’un gömleği…!
Ateşe koşan ateş böceklerinin intiharı gibi…Huzurun içinde intihar edilecek gene…!
Bütün bir sene boyunca gecelerinin kadrini bilmeyenler, Kadir Gecesi geçirecek..!
Ve Sevinçle bayramlara erişilecek…! Kahveler pişecek, bayramlar şekerleşecek…!
Uyku saraylarında, gafletten örtülere bürünerek insanlar, gene yataklarında tortular bırakacak…!
Dolup taşan camiler, koşar adımlı, coşar imanlı yürekler… Boşalacak…!
Yaprak dökecek, yani sonbahar olacak..!
Hüzün ve hazan mevsimi, dünya mevsimi başlayacak..!
Küresel ısınmalar devam ederken, imansal soğumalar, ve insansal sömürmeler devam edecek…!
Zikir eden zakirler…!
Şükür eden şakirler..!
Hüsnü niyete bürünen hüsnüler..!
Dünyanın kör olasıca çarklarında, öğütülmeye devam edecek…!
Bir yerlerde gene, çocuklar kurşunlarla öpüşecek…! Zalimler kadehlerinde, mazlum kanı içerek, şöminelerinde sömürgelerini tutuşturacaklar…!
Gene kan ağlamaya devam edecek, Müslüman..!
Avrupa’da oburluk rekoru kırılırken, Afrika’nın ortasında bir çocuk bir lokma için, 500 metre ötesindeki kampa doğru sürünürken, akbabalar ölmesini bekleyecek…!
Çok fotojenik olacak…!
Arakanda, Irak’ta , Afganistan’da, Çeçenistan’da kan akacak, canlar yanacak…!
Siz uyurken, düşman uyumayacak..!
Bu aylar bize bazı şeyleri hatırlattı, bazı şeylere hazırladı, kirlerimizi aldı, fikirlerimizi tazeledi…!
Kuran okuduk, ama asla kuran olmadık…
Kadir’i Aradık… Kadir olmadık..!
Bütün perdeler ve ışıklar söndüğünde sinema salonlarında “THE END” yazar… BİTTİ ve SON..!
THE RAMAZAN OLMASIN…!
Bitmesin kuşandığınız, inanç, insanlık, vicdan, kalp…