Allah (C.C) Hz. Musa (as) ve Hz. Harun(as)'ı Firavun'a gönderirken şöyle buyurdu: ''Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.'' (DİB meali)
Görüldüğü gibi tebliğ edilirken Firavun'a dahi yumuşak bir dil kullanılmıştır. Suçlayıcı bir dil kullanılmamıştır.
**
Son zamanlarda bir değil birçok hoca ya yetersiz bilgi ya fenomen olmak ya da İslam tebliğ metodunu bilmediği veya gündem değiştirmek için olsa gerek insanların damarına basa basa vaaz-ı nasihat vermekte. Kimseyi suçlamak değil gayemiz. Bunlar tekrar edilmesin diye bütün çabamız.
''Türkiye ekonomik sorunlarla boğuşurken, hocalar bu mayın tarlasına bu üslupla girmekten ne amaçlıyor bilemiyoruz? Kadını 'et parçası' diye ifade eden bir yaklaşımdan sonra hangi kadın tesettüre ısınır, tesettürü sever?
**
Hoca efendiler kadınları korumak için söylüyordur elbette , lakin söylenmesi gereken nice konu varken ısrarla bu gibi üslupla bu alana girilmesi başka hassasiyetleri çağrıştırıyor insanda. Aynı hassasiyet yıllardır yaşanan İslam karşıtı uygulamalarda niçin gösterilmedi/gösterilmez.
Misal Iraklı Fatıma, "ABD askerleri namusumuzu kirletti, ey ümmetin erkekleri gelin bizi öldürün" dediğinde bu hocalardan hiç ses çıkmamıştı. Çoğu İncirlikten kalkan ABD uçaklarınca öldürülen Irak'ta 2 milyona yakın Iraklı öldürüldüğünde de sustular!
Ahmet Yasir'in şikayeti karşısında herkes sustu.
Çin hükûmeti Doğu Türkistan'da her eve bir Çinli erkek yerleştirirken(Çin'den para gelecek diye) kimse tepki ver(e)medi. Bu kadınlar 'Et parçası mı?' da ortalığı ayağa kaldıran olmadı hiç!
**
2004-2005'ten itibaren LGBT'lilere birtakım ayrıcalıklar verilirken, hoca efendiler nerelerde hangi konularda vaaz ediliyordu bilemiyoruz?
Yine 2005 yılında zinanın suç olmaktan çıkarılınca da sustular! Şimdilerde bunun ceremesini çekmekteyiz ne yazık ki! Aileler dağılıyor. Bu kanunu Ak Parti'nin imzalamadığını söylüyorlar. Evet, Ak Parti imzalamadı, ama meclisten geçmesini, onaylanması Ak Parti ile sağlandı.
İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında Ak Parti Hükûmetince imzalanıp, 20014 yürürlüğe girince yine üç maymun oyunu oynandı bu ülkede. Şimdi sözde kaldırıldı, arkasında yıkım bırakarak...(Bade harabül Basra)
Mavi Marmara şehitlerinin kanı para uğruna satılmadı mı? Mavi Marmara Anlaşması altında Kudüs İsrail'in başkenti ilan edilince, Kudüs Doğu-Batı diye ikiye ayrılınca yine hiç bir hoca kıyameti kopartırcasına bağırmadı, neden sustular peki?
Faiz konusunda nas vardı, yoktu tartışmalarında, ikide bir faiz indirilip, çıkartılırken ''haramın azı çoğu olmaz ''diye itiraz eden hoca gördünüz mü hiç?( birkaç istisna hariç ki onlar da özellikle gündem edilmedi)
Her geçen gün hayat şartları zorlaşıyor, insanlar geçinemiyor, fakirlik artıyor, TL'nin değeri düşüyor. Şimdi niçin bu konularda kul hakkının vebalinden bahseden hoca göremiyoruz yine bir iki istisna dışında... malum istisnalar kaideyi bozmuyor.
Adana'da tesettürlü kadınlar başörtülü polislerce coplandı. O dönemin savcısı o kadınlara terörist yakıştırması yaptı ve aynı savcı bir süre sonra uyuşturucu çetesi lideri çıktı da bizim hocalardan tek kelam çıkmadı! Niye? Başka cemaatten diye mi? Allah'a Peygamber'e inanması kafi gelmiyor muydu? Üstelik gayrimüslim kadın dahi olsa mazluma yapılan zulüm için itiraz gerekmez mi?
FETÖ soruşmalarında ''yaşın yanında birkaç kuru da yanıyor'' demedi mi Sn. Cumhurbaşkanı? Nice tesettürlü kadın haksız yere çocuklarıyla hapsedilirken haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlık değil miydi?
Bu ve benzer nice yanlışlık karşısında hocalar hep SUTULAR! Konuşana da kimse sahip çıkmadı. Hatta eleştirildi, fakat kadının tesettürü olunca konu, en yüksek tondan konuşuluyor.
Peki siz erkek tesettüründen bahseden bir tane 'Hoca' gördünüz mü?
Misal şöyle hançerini patlatırcasına "Giydiniz pantolonlar..." diye bağıran!?
Ayetlerde (Nur Suresi 30-31) önce, "Mü'min erkeklere söyle gözlerini haramdan saklasınlar" deniyor. Peki önce neden erkekler ve gözlerini korusunlar diye başlıyor uyarılar? ''Sokaklar çıplak kadınlarla dolu, erkekler o kadar rahatsız ediyor mu?'' diye erkek tesettürünü göz ardı ediliyor. Peki Allah bu ayetleri sadece o dönemin Müslümanları için mi indirdi? Haşa bu dönemde kadınların bu şekilde sokaklarda dolaşacaklarını bilmiyor muydu? ''Gözlerini haramdan korusunlar'' uyarısı kapalı kadınlara bakmamak olarak mı anlaşıldı yıllarca acaba? Ortamı germek yerine niçin güzel güzel anlatılmaz, sevdirilmez tesettür, evet niçin?
Bununla birlikte niçin Yusuf Peygamber'in iffeti anlatılmaz hiç?
Züleyha Yusuf(as)'ı tabiri caizse taciz etti, namusuna göz dikti, yetmedi iftira attı, buna rağmen Allah onu affetti ve Peygamber'in hanımı olma şerefine nail etmedi mi? (teşbihte hata olmasın bu olay bugün yaşansaydı Züleyha gibi bir kadını niye affetti diye (haşa) Allah bile sorgulanırdı sanırım...Bunlar niçin anlatılmaz?
Kaldı ki sokaktaki ''anadan üryan'' gezen kadınlar sadece erkeklere mi haram? Kadın kadına erkek erkeğe belirli bölgeleri haram değil mi?
Kadının hem kadınlara hem erkeklere, erkeğin hem erkeklere hem de kadınlara göstermemesi gereken yerleri yok mu? Kadınlar, hamamda, kadınlar plajında niçin tesettüre dikkat etmez? Dindar kadınlar yapıyor bunu, lakin nedense ''Kadın kadına bir şey olmaz'' denip geçiliyor, bu sapkınlığa doğru gitmez mi, niçin bunlar uyarılmıyor hiç?
Bunları bir kadın söylese (ki birkaç istisna dışında kimse söylemiyor söylediğinde de) hemen sapık ilan edilir tüm kesimlerce...
Sevgili hocalarımızdan bu mevzularda tek kelam duymuyoruz sahi bu din sadece kadınlara mı mahsus? Hep erkek üstünlüğünü anlattılar/anlatıyorlar. Bununla beraber ayette(Hucurat/13) Allah(C.C) ''Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O'ndan en çok korkanınızdır.'' demiyor mu?
Kadınla erkek, hak, adalette eşittir. Erkek ailede reistir, ailede sorumluluk hanımın ve çocuklarının her türlü ihtiyaçlarını zamana göre durumuna göre erkeğe yüklenmiştir. Çocuğun terbiyesinden de baba sorumludur. Bütün bunları üstünlükten ziyade sorumluluk olarak görmek, anlatmak daha uygun olmaz mı?
Selam ve dua ile...