Teşekkür Ediyorum

Bayram Miroğlu

“İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35)

Düşünmeden edemiyor insan. Ne de az teşekkür ediyoruz öyle değil mi? Hâlbuki artık bir köy hükmünde olan bu dünyada birbirimize karşı muhtaç yaratıldığımızın ve her an birbirimizle etkileşim halinde olduğumuzun farkında mıyız?

***

Teşekkür etmek ne güzel bir erdemdir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) in de ifade etmiş olduğu : “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” Tam da söylemek istediklerimizin karşılığıdır aslında. Örneğin anne ve babamıza ne kadar teşekkür etsek de onların haklarını ödememiz mümkün değildir. Bizleri yetiştirmek için yapmış oldukları onca çaba karşısında onlara yapabileceğimiz en güzel teşekkür Rabbimizin ifadesi ile “öff” bile demeden (İsrâ Suresi – 23) saygıda kusur etmemek, bakıma muhtaç duruma düştükleri zaman her türlü ihtiyaçlarını gidermektir. Öğretmenlerimize karşı yapabileceğimiz en güzel teşekkür bize kazandırdıkları onca ilim için onları hatırlamak, hal ve hatırlarını sormaktır. İnsanlığa karşı yapabileceğimiz en güzel teşekkür iyiliği, doğruyu savunmak; kötülüğün karşısında dim dik durabilmektir. Bu konulara verilebilecek daha onca örnekler vardır.

***

Peki ya en büyük teşekkür sahibi, yani bizi yaratan, bize sağlık veren, yaşatan ve bizim için bunca nimeti var eden Rabbimize yeterince şükredebiliyor muyuz? Asıl kendimize sormamız gereken soru budur dostlar. Siz şu anda bu yazıyı okurken bile bize verilen göz nimetini hatırlamak ve şükretmek gerektiği çok açıktır. Akıl nimeti vermiş ki bizi diğer yaratılan her canlıdan üstün kılmış. Kendisine halife kılmış ki gerçek kulluk eden kişinin meleklerden bile üstün konumda olabileceğine işaret etmiştir.

***

İşin özü şudur, bizler Rabbimizi her an gönlümüzden anacak, hatırlayacak ve çocuklarımıza da bu duyguyu kavramalarına vesile olacağız. “Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!”( Bakara, 2/152) ayeti de bizi bunu işaret etmektedir. Kişi dünyaya geliş amacını aklından çıkartmadan kulluk etmesi de şükürdür. Ailesine helalinden rızık kazanmak üzere evinden çıkması şükürdür. Öğrencinin insanlara faydalı olması için ilim tahsil etmesi şükürdür. Rabbi hatırlamaktan gafil bir hayat yaşamak ise Kalu Bela da verdiğimiz söze nankörlüktür. Ve bu husus ise İbrahim Suresi 7.Ayet-i Kerime de açıkça ifade edilmiştir. : “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: ‘Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.’”

***

Ben de bu yazıyı içtenlikle okuyan siz değerli ve çok kıymetli okuyucularıma teşekkürü bir borç bilip,

Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.