Geçtiğimiz hafta Konya valiliği bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde,
“Konya’da Yayılım Gösteren Balık Türü Tescillendi”
Konya’da, Beyşehir Gölü, Suğla Gölü ve bağlı kanallar, Beyşehir Üzümlü Göleti, Apa Barajı, May Barajı, Ereğli Akgöl’ü besleyen kanallar, Seydişehir Kızılca Göleti ve Seydişehir Kuğulupark’ta yayılım gösteren,
“YAĞ BALIĞI” nın,
“Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Tesciline İlişkin Yönetmelik” hükümleri gereğince, gıda, rekreasyon, balık unu, balık yemi ve tedavi kullanım amacıyla,
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Tescil Komitesinin, 18.12.2019 tarih ve 4 sayılı kararı ile tescil edilmesine ilişkin karar Resmi Gazete ’de yayımlandı. Kararda ayrıca, Antalya siraz balığı, çipura, beni balığı, çaça, kefal balığı, kırlangıç balığı, levrek, lüfer balığı, siraz balığı ve sudak balığı türleri de yer alıyor.
Kaynak olarak da: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/08/20200809-4.pdf- resmi gazete sitesinden ulaşmak mümkün.
Çocukluğumuzda sofralarımızda en az haftada bir defa yer alan Yağ balığı resmi olarak tescillenmiş oldu.
ORTADA BALIK YOK
Buraya kadar gayet güzel.
Ancak, başta Suğla ve Beyşehir gölü olmak üzere çevre göletlerde ve akarsularda buluna yağ balığı yıllardır ortada yok.
Tarım ve Orman Bakanlığı su ürünlerinin çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Ama olmayan bir balığı tescil etmenin kime ne faydası var.
Yağ balığı kendine özgü tadı ile oldukça beğenilen ve aranan bir balık türü, Ayrıca sadece bu bölgede bulunması ile dikkati çekmeye değer.
SU ÜRÜNLERİNİN ÖNCE YAĞ BALIĞINI ÜRETMESİ VE SONRA TESCİL ETMESİ daha doğru olmaz mı?
GÖLLER MAHVEDİLDİ
Beyşehir ve Suğla gölleri tatlı suya sahip olmaları ile ülkemizin kıymetli göllerindendir.
1986 yılı öncesine kadar bu göllerde kızılkanat, beyşehir sirazı, cobitis battalgili türündeki yılan balığı, taş ısıran adlı diğer bir türdeki yılan balığı, kaya balığı, yaybalığı, hitit yağı balığı, henüz bir türkçe adı bulunmayan oxynomacheilus balığı, çöpçü balığı, dişli sazancık balığı, cüce siraz balığı gibi tatlı su balıkları bulunuyordu.
Ancak, bu göllerimize önce tatlı su levreği bırakıldı, balık kısa sürede o kadar hızlı çoğaldı ki, balıklarının nerede ise tamamını yok etti.
Daha sonra kadife denen garip bir balık bırakıldı, bununla da baş edilemeyince, göllerimize tam bir canavar olan İsrail sazanı bırakıldı.
İsrail sazanı o kadar çabuk çoğaldı ki, göllerimiz ve akarsularımızı istila etti.
Artık bu balıkla baş etme imkanı yok.
İşin özü Orman Bakanlığı su ürünlerince göllerimizde bulunan tatlı su balıkları yok edildi.
Bu veriler bize gösteriyor ki Beyşehir ve Suğla gölü başta olmak üzere çevredeki akarsu ve göletlerde bu balıklara ev sahipliği yapmak ve dünyada sadece bu havzada yaşayan türlerin,
Göğce balığı gibi yok olmasını istemiyorsak koruma çalışmalarının hızlandırılıp Orman Bakanlığı su ürünleri başta olmak üzere,
Uzmanların, derneklerin ve tüm bölgenin katkı ve destekleri ile oluşturulacak acil eylem planının bir an önce yürürlüğe girmesi gerekmekte.
Orman Bakanlığı su ürünlerine buradan bir çağrı yapmak istiyorum.
Yağ balığını tescil etmenizi oldukça önemsiyorum, Ancak ortada balık yok, madem tescil edildi yağ balığını üretip göllerimize, bağlı akarsularımıza ve göletlerimize bırakılarak çoğalmasının sağlanması ve ayrıca korunması gerekiyor.
Aksi takdirde tescil etmek sadece sayfalarda yer almaktan başka bir işe yaramaz.
Bu arada sularımızda İsrail sazanı gibi bir canavar bulunduğu müddetçe, ne kadar balık üretirseniz üretin, BOŞUNA.