Geçen akşam Cumhurbaşkanımızın bir televizyon programında ‘TEOG Sınavı Kaldırılsın’ açıklaması üzerine ülkede bu hususta bir tartışma alevlendi. Herkesler her mekanda konuşmaya, eleştirmeye, kaygılanmaya başladıklarını dile getirdiler. Halbuki mesele zâten yıllardır Milli Eğitimde de bir problem hâlinde idi. TEOG’un yerine daha iyi bir sistem gelse ne âlâ ki inşaALLAH öyle olur. Hemen paniklemenin, sağı-solu suçlamanın ne mantığı var. Evet, tartışalım iyi mi, kötü mü? Ama hemen bir eleştirel yaklaşım, arkasında farklı niyet okumaları! Bunlar güzel şeyler değil!
Her zaman yeni uygulamalar endişeyle karşılanır. ‘Gelen gideni aratır’ kabilinden olmaz ise geçmişteki hatâlar dikkate alınarak sınav sistemine farklı bir ivme kazandırılacaksa buna niye karşı çıkılsın? Milli Eğitim Bakanlığı bakalım bu konudaki sistemi çözücü nasıl bir teklif getirecek? Önce inceleyelim sonra eleştirelim. Hoş eski müfredattan hepimiz şikâyetlendiğimiz halde bu sene işleve konan yeni müfredat için de bâzı çevreler “istemezük” yaygarasıyla okumadan derhal protesto ettiler. Bir okuyun inceleyin neler var, neler yok? Bu ne önyargı arkadaş!
Biz de bugünkü yazımızla geç de olsa, ‘TEOG’ tartışmalarına dâhil olacağız. Peki, önce nedir TEOG? Oradan başlayalım. TEOG, Öğrencilerin liselere puanlarına göre girebilmeyi sağlayan seçme ve yerleştirme imtihanıdır. Bilindiği gibi ‘Temel ‘Eğitim’deki hedef, öğrencilerin kâbiliyet ve başarılarına göre bir üst basamağa geçmeleridir. Her anne-baba çocuğunun en iyi konumda en iyi başarı temposuyla bir üst basamağa geçmesini ister.
Hiç şüphesiz eğitim insan odaklıdır. Sınavlar da öğrenci odaklı. Şimdiye kadar Milli Eğitim sisteminde pek çok problem vardı fakat sınav sistemi ve bu sistemdeki bozukluklar ayrı bir sıkıntı oluşturmuştur. Pek tabî ki Milli Eğitim yetkilileri, bu yeni teklif edilecek sistemi sağlam temeller üzerine oturtmak için ciddi çalışma ve uygulamalar yapacaktır. Bugün velilerden çok bu işi asıl yürütecek olan idâreci ve öğretmen kadroları tedirgindir. Onlardaki bu tedirginlik dileriz öğrencilere yansımaz.
TEOG’un kaldırılması sınav stresinin yok edilmesine yönelik önemli bir adım bizce. Öğrencilerin kâbiliyet ve isteklerine göre diledikleri liseye imtihansız gidebilmeleri güzel ve daha kolay değil mi? Öğrenciler orta öğretim başarılarına göre istedikleri liseye, lisedekilerde lise başarı ortalamalarına göre istedikleri üniversiteye gitmeye yönlenmeleri öğrenim hayâtını herkese kolaylaştırır, öğrenciler huzurla, istekle okullara gider. Başarıyı temin edecek ve sınav kaygısını yok etmek için program başarısını öğretim basamaklarının süreçlerine yayarak geliştirecek bir program sistemi doğrusu hem velileri hem de öğrencileri rahatlatır. Ne var bunda karşı çıkacak?
Sınavın kalkmasının pek çok olumlu yönü var: Mesela; imtihan neticesinin olumlu-olumsuz olması öğrencileri ve ailelerini strese sokuyor, çocukların imtihana hazırlanma sürecinde ders çalışma temposunun yükselmesi aileyle irtibâtı koparıyor, aile içi iletişimi zayıflatıyor, sınav telâşesi evi fazlasıyla geriyor, sınavı hazırlamak için pek çok görevli seferber oluyor, sınav ânındaki güvenlik tedbirleri öğrencileri ürkütüyor… Sınavlar da tam olarak fırsat eşitliği sağlanamıyor. Çünkü memleketin doğusundaki eğitim ile Batıdaki eğitim standardı ayni olmuyor. Yanı sıra özel öğretim okullarıyla devlet okullarındaki başarı da birbiriyle farklılık gösteriyor. Fakat herkese sorulan sorular ayni. Nerede kaldı fırsat eşitliği?
Araştırmalar gösteriyor ki aslında TEOG özel yetenek ve becerileri olan öğrencileri seçmekten çok uzaktır. Ezbere boğulmuş, muhakeme yürütmekten uzak bir eğitim sisteminin başarısı olamaz. Nice başarılı öğrenciler TEOG ile başarısız görünebiliyor. Seneler boyu alınan eğitim birkaç saatlik imtihanlara endekslenmemeli. Biz hep bunu söyledik. Üniversite imtihanları için de ayni şeyler söz konusudur.
TEOG’un kaldırılması inşaALLAH eğitim sistemi içindeki bir problemimizi çözmeye yönelik hayırlı bir adım olsun.