Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı. Temel Bey, "Millî Görüş" gömleğini hiç çıkarmamıştır. Yüksek tahsilini İngiltere'de yapan ve bir İngiliz'le evlenen Karamollaoğlu, hanımının Müslüman olduğunu açıklamıştır. Hiç gereği yoktu. Zihinlerde istifham kalmasın istedi herhâlde...
77 yaşında ve çok dinç... Her yere koşturuyor. Hiç boş konuşmuyor. Bağırmıyor. Kimseyi üzmüyor. İtiraza mahal bırakmayacak sözler ediyor.
Üç dönem milletvekilliği yaptı, bir dönem belediye başkanlığı... Cumhurbaşkanı seçilir mi? Bilemeyiz. Bir bakarsınız halk teveccüh gösterivermiş. Ama şu muhakkak... R. T. Erdoğan'ın oylarını kırpar.
"Millî Görüş"ün sağlam bir zemini vardır. Kabuğunu çatlatmak istemez. Kendilerinden olmayana yönelmez. İşte blok olarak gidilecek bir adres: Temel Karamollaoğlu'nun ayağa kaldırdığı Saadet Partisi...
Karamollaoğlu, cezbeden, karizmatik bir kişilik değil; o, asıl lâzım olan bir akıl yürütücü.
Temel Bey, Abdullah Gül'e göre, daha güçlü bir aday. A. Gül'ü çok deştiler. Arkasında bıraktığı izleri bir bir incelediler. Şu yarar şu yaramaz bir sürü şey orta döktüler. Gerektiğinde kendisini göstermemesi, zamanında birtakım tenkitlere uğraması, bir tarafta kuşku uyandırmıştır. Temel Bey için, bir kesimin en çok söyleyeceği şey, 1993'te Sivas olayları sırasında, Sivas Belediye Başkanı olması. O sıra iktidarda Doğru Yol-SHP ortaklığı vardı. Çiller Başbakan, Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı, T. Karamollaoğlu ise Refah Partisi'nden Belediye Başkanı idi. Buradan da bir şey çıkmıyor.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ'ın, KRT'da Çağlar Cilara'nın sorularını cevaplandırırken Ak Parti'ye dair değerlendirmesi şimdi anlam kazanıyor:
"Ak Parti tabanı içerisinde bir kitle var, gözü körelmiş, Erbakan hocanın tabiriyle narkozlanmış. Neyi alkışladığını çok bilmiyor. Reis dedi diye alkışlıyorlar. Tuvalet 1 milyondu, 1 liraya düştü diyor adam alkışlıyor, neyini alkışlıyorsun bunun? O kitleye bir şey anlatmak bugünkü şartlarda mümkün değil. Kilitlenmiş... Onlarla ayrı galaksilerdeyiz, onlarla aynı galakside yaşamıyoruz. Ama meseleleri akleden, kaygı duyan, Ak Partili olsa bile, Ak Parti'nin yönetiminde milletvekili, belediye başkanı olan çok ciddi kitle var ve bizimle temas içindeler. Temel Bey bizim dile getiremediğimizi dile getiriyor diyorlar. Önümüzdeki seçimlerin, 3 Kasım seçimlerine benzer bir hava doğuracağı kanaatindeyim. 99 seçimlerinde DSP yüzde 21 oy aldı, 2002 seçimlerinde ise yüzde 1 oy aldı. Saadet Partisi işini düzgün yaparsa Ak Parti'ye hayatının en büyük siyasi şokunu yaşatacak şekilde sonuç çıkacak. Ak Parti çok büyük bir kopuş yaşayacak."
SP yöneticisinin bu sözlerini bir yere kaydedelim. Çok az zaman kaldı.
T. Karamollaoğlu, aday gösterildikten sonra yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi tek akıl ile değil, ortak akıl ile yönetme yoluna gideceğiz." demesi yanında "Bizim yönetimimizde yolsuzluğa, yandaşlığa, yalakalığa, yasağa ve yağmaya hiçbir zaman yer olmayacaktır." cümlesinin altını çizmesi, Ak Parti'nin "yumuşak karnı"na vuracağını gösteriyor.
Saadet Partililere ve Temel Bey'e, olur olmaz yerde "FETÖ güdümlü" demeleri de mümkün değil.
Ak Parti yönetimi nasıl tavır alacağını düşünedursun şimdi.