Haziran ayında yapılacak Milletvekili Genel Seçimleri ile ilgili ilgililerin aday adaylıklarının açıklanmasından sonra partiler adaylarını kendilerince belirlenmiş objektif(!) kriterlere göre belirlemeye devam ediyorlar.
Bu objektif(!) kriterlerin ilki olan temayül yoklamaları tamamlanınca, sıra bir diğeri olan mülakatlara gelmiş oldu.
Başta aday adayları olmak üzere, temayül yoklamasına katılan teşkilat mensuplarını hayal kırıklığına uğratan sızdırılmış ne idüğü belirsiz temayül sonuçları ile ilgili sarsıntı devam ederken, mülakat sonuçlarının da böyle bir akıbete uğramayacağını kimse garanti edemez.
İl teşkilatlarının bulunduğu yerde yapılan temayül yoklamasından sonra adaylar, parti genel merkezlerinde tek tek mülakata alınmalarını bekleyecekler.
Temayül yoklamasında genel merkezden görevlendirilen müşahit milletvekillerinden sonra bu defa mülakatta, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun A Takımı'ndaki isimlerin başında olduğu komisyonlar mülakatta görevlendirildiler.
Gerçi mülakatın küçük bir benzeri il teşkilatlarınca aday tanıtım toplantısı adı altında yapılmıştı ama bu defa, aday adayları genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin huzuruna çıkacaklar.
Genel başkan yardımcılıkları ve milletvekillikleri dönemlerinde nasıl bir vizyon ve misyona sahip oldukları belli ol(a)mayan ve bunu topluma mal edemeyen kişiler bu defa, aynı şehirden hatta aynı bölgeden olmadıkları için asla tanıma imkanı bulamadıkları kişileri tabir caiz ise imtihan edip not verecekler.
Basın yayın organlarına yansıdığı kadarıyla aday adayları için yapılan mülakatlarda aday adaylarının vizyonları, misyonları, mesleki birikimleri, yerel nitelikleri, kendilerinin geleceğe dair planları, Türkiye ve AK Parti'ye ilişkin ulaşılabilir yakın ve uzak hedefler ile adayların dış görünüşleri ve konuşmaları komisyonlar tarafından incelenip not verilecek.
Tabi bu arada gözden kaçan bir hususu hatırlatmak gerek.
Aday adaylarının mülakatlar esnasında sarf edeceği cümleler arasında parti genel merkezlerinin bu güne kadar gündeme getirmediği enteresan fikirler olursa, onlar özellikle bir dahaki propaganda döneminde kullanılmak üzere not alınacak.
Parti politikalarıyla uyuşmayan fikirlerde elbette dikkatle takip edilecek.
Bu kadar albenili gösterilmeye çalışılan mülakatta zannetmeyin ki bir keramet var.
Mülakatın eti budu ve kerameti, sadece temayül yoklaması kadardır.
Çünkü mülakatın ardından daha sırada anketler var, kanaat önderleri adı verilen kişiler ile genel olarak adları artık sivil toplum kuruluşlarına çevrilen derneklerin, sendikaların görüşlerinin alınması falan filanlar var.
İş bununla da bitmiş değil daha.
Yeniden seçime katılacak olsun veya 3 dönem kuralı nedeniyle katılmayacak olsun geçmiş dönem milletvekillerinin görüşlerinin de alınması var.
Bunun üstüne bir de il teşkilatının aday adayları ile ilgili değerlendirmesini ilave ettiniz mi, işte size genel merkez heyetinin önüne çıkacak rapor şekillenmiş demektir.
Bitti mi? Hayır.
Tek seçicinin önüne apayrı bir rapor daha gidecek.
Yani bütün aday adayları için bu defa MİT’ten rapor istenecek.
Sonrası malum.
Aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na verilmesinin son günü, son saatlerde randevu alınıp listeler teslim edildikten sonra, adayların isimleri kamuoyuna açıklanacak.
Ve bu da, söylenenlere inanacak olursak, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun listesi olacak.
Haydi, bütün bu olanlar veya olacaklar ile ilgili bir ipucu daha size.
Son mahalli seçimlerde belediye başkan adayları ile ilgili il başkanı imzalı değerlendirme raporunun hükmü ne ise, yapılan temayül yoklaması ve mülakatında ya da tüm aday adaylığı süreci işlemlerinin de hükmü o kadardır.
Umarım anladınız olayı.