Yazmak bugüne nasip oldu...
Neyi mi?
Telefonuma gelen ipe sapa gelmez mesajları...
Sadece ben değil, çevremdeki hemen hemen bütün eş ve dost, aynı dertten müzdarip...
Bizim numaralarımızı nereden almışlar?
Mübarekler “aşüre” dağıtır gibi, bizim numaralarımızı ikram etmişler birbirlerine...
Kimler mi?
Marketler, konaklama merkezleri, zayıflama ve güzeleşme ile ilgili dandik merkezler...
Biri bitiyor, biri başlıyor...
Benim gitmek istemediğim, dahası gidemeyeceğim turizm şehirlerindeki konaklama merkezleri, oda fiyatlarını gönderiyor...
Bilmiyorlar ki, benim bir aylık maaşım, onların günlük ücretlerinin yarısı bile etmiyor...
Sonra...
Nerden biliyorsunuz benim tatil yapacağımı, sizin otelinizde konaklayacağımı?
Serinlemek, rahat bir oksijen almak için Meram'a gidemiyorum...
Hoş “Meram” diye bir şey de kalmadı ya...
Eskidenmiş Meram Bağları!
Şimdilerde ne Meram'ın çayı kalmış, ne de Gedavet rüzgarı...
Anlayacağınız Meram'ın Zafer alanından bir farkı kalmamış...
Neyse...
Biz yine konumuza dönelim...
Telefonlarımıza gelen mesajlara...
Konaklama merkezlerinin mesajları bitiyor, bu sefer zayıflama veya güzelleşme merkezleri otomatiğe bağlıyor...
Biri zayıflama hapı, diğeri de fondöten, allık ve pudra gibi ürünler satıyor...
Dahası, göz ve kaş kalemi gibi ürünleri de kakalamaya çalışıyorlar...
Dingiller; bizi “Kerimcan Durmaz” denilen Yumuşak G ile karıştırdılar zahir!
Durmadan mesaj atıyorlar...
Dur durak bilmiyorlar...
7/24 hizmet...
Çokta nazikler...
Mesajlarımızı istemiyorsanız, “iptal” yazın geri gönderin!
Oldu...
İşim yok iptal yazıp geri gönderecem...
Üstelik belirli bir ücret ödeyerek, bunu yapacam öyle mi?
Hadi len ordan...
Valla sizi bilmem ama beni bıktırdılar...
Tepem ha attı ha atacak.
Xxx
ZAFER ALANI VE SURİYELİLER
Zafer kan ağlıyor...
Zafer, “kurtarın beni” diyor...
“Zafer” dediğim, Zafer Alanı...
Kış aylarında kimselerin uğramadığı, yaz aylarında ise Marmaris ve Bodrum örneğinde olduğu gibi insanların omuz omuza yürüdüğü Zafer Alanı...
Öyle bir yer olmuş Zafer Alanı...
İpe sapa gelmez, ev kaçkını bir sürü “zibidi”nin meskeni olmuş...
Özellikle de 15-16 yaş gurubu çocuklar...
Suriyeli çocuklar ve gençler de cabası...
Aileyle gidilecek, gezilecek, alış-veriş yapılacak bir yer olmaktan çıkmış Zafer Alanı...
Orman kaçkını, serseri tiplerin yatağı olmuş...
Suriyeliler din kardeşlerimiz...
Eyvallah...
Bunlara bakalım, besleyelim, ama gözümüzü oymalarına da izin vermeyelim...
Özellikle Cumartesi ve Pazar günü gidin Zafer'e kendi gözlerinizle görün...
Rezillikleri...
Hem bizim ipe sapa gelmezleri, hem de Suriyeli orman kaçkınlarını...
Ben utandım...
Umarım yetkililer, dahası şehri yönetenler projektörlerini Zafer'e çevirirler.