Tekvandoda dünyanın en iyi sporcuları arasında gösterilen Bahri Tanrıkulu, başarısında pay sahibi olduğu kız kardeşi Azize Tanrıkulu ile Londra Olimpiyatlarında Türkiye’ye altın madalya getirerek spor kariyerini zirvede noktalamak istiyor. Diyarbakırlı 4 çocuklu bir ailenin en büyük oğlu olan Bahri Tanrıkulu (30), küçük yaşlarda çok sık hasta olması nedeniyle doktor tavsiyesi üzerine bünyesini güçlendirmek için tekvando sporuna başladı.
Tekvando ile güçlü bir bünyeye sahip olarak, sağlık sorunlarından kurtulduktan sonra da bu sporu bırakmayan Tanrıkulu’nun, evlerinin yakınındaki spor salonunda başladığı tekvandoya olan tutkusu ailesinin teşviki ve küçük yaşta elde etmeye başladığı başarılarla iyice arttı. Türkiye’deki derecelerinin ardından Avrupa ve dünya şampiyonluklarına ulaşarak Türkiye’ye gurur veren başarılarla dönen Tanrıkulu, 3 kez dünya şampiyonu olarak önemli bir başarıya imza attı. Türkiye’nin erkekler tekvandoda bugüne kadar elde ettiği 5 dünya şampiyonluğundan 3’ünün tek başına sahibi olan Tanrıkulu, aynı zamanda 2004 Atina Olimpiyat Oyunlarında Türkiye’ye gümüş madalya kazandırdı.
ALTIN MADALYAYI KOLUNDAKİ ÇATLAK YÜZÜNDEN KAÇIRDI
Olimpiyat oyunlarında sakat olmasına rağmen mücadeleye devam ettiğini anlatan Tanrıkulu, “Kolumdaki çatlak nedeniyle altın madalyayı kaçırdım ve bu yüzden buruk bir sevinç yaşadım” dedi.
Spor kariyerini 2012’deki Londra Olimpiyatlarında altın madalya kazanarak, zirvede noktalamak istediğini belirten Tanrıkulu, “Kardeşim Azize, 2008 olimpiyatlarında gümüş madalya almıştı. O da 2012’deki olimpiyatlarda altın madalya hedefine kitlendi. Şu anda sakat olmasına rağmen form tutmak için kamplara katılıyor ve kendini olimpiyatlara saklıyor. Abi-kardeş ülkemize altın madalya getirerek bu gururu yaşatmak istiyoruz” diye konuştu.
TEKVANDO AİLE SPORU HALİNE GELDİ
Kardeşleri Tunç, (29), Azize (24) ve Çağrı Tanrıkulu’nu da (22) tekvando sporuna başlamaları konusunda motive eden ağabey Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Tunç, Türkiye’de ve uluslararası turnuvalarda dereceler elde etti. Ancak şimdi ticarete atıldı, profesyonel tekvandoyu bıraktı. Azize ise bu spora başarılı bir şekilde devam ediyor. Aynı zamanda beden eğitimi öğretmenliği yapıyor. En küçük kardeşim Çağrı da tekvandoda kendini geliştiriyor. Üniversite eğitimine devam ediyor. Kardeşlerime elimden gelen desteği veriyorum. Azize ile birlikte birçok turnuvaya katıldık. Onun müsabakalarını izlerken çok heyecanlanıyorum. Kazandığında ikimiz de çok mutlu oluyoruz. Abi-kardeş aynı turnuvalara katıldığımızda birbirimizden güç alıyoruz. Spor ailece bizim yaşam tarzımız. Sporda belli bir başarıyı elde etmek kadar o başarıyı sürekli korumak da önemli.”
Tekvando sporunun son yıllarda Türkiye’de önemli gelişme gösterdiğini ifade eden Tanrıkulu, bunda bilinçli yöneticilerin etkili olduğunu, milli takım teknik direktörü Ali Şahin’in hem akademik kimliği hem de sporcu yönüyle kendilerini çok iyi anladığını ve yönlendirdiğini dile getirdi. Tanrıkulu, Türk tekvandosunun bu işin içinden gelen ve sporcu psikolojisini iyi bilen federasyon başkanı Metin Şahin ve Ali Şahin gibi yöneticiler sayesinde son yıllarda önemli ivme kazandığını ifade etti.
AZİZE’NİN HEDEFİ DE ALTIN
Azize Tanrıkulu da 2008 olimpiyatlarında gümüş madalya aldığını anımsatarak, “Ben de abim gibi kendime olimpiyat birinciliğini hedef olarak koydum. Bu başarıyı birlikte yakalarsak çok mutlu olacağım. Abim benim aynı zamanda antrenörüm. Ondan öğrendiklerim ve verdiği destekle başarılı müsabakalar çıkardım. Tekvandoda bize model oldu. Onunla birlikte turnuvalara katılmak benim için avantaj” dedi. Çağrı Tanrıkulu ise (22) BESYO’da 3. sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, “Türkiye ikinciliğim var. Geçen yıl milli takım seçmelerinde birinci oldum. Abimin desteği ile bu spora başladım. İlerde Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazanmak istiyorum. Abimin başarılarını tekrarlamak istiyorum” diye konuştu. Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin de son 3 yıldır tekvandoda artan bir başarı grafiği olduğunu, başarılı sporcuların yetişmesi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Altyapıya önem vererek elit sporcu sayısını artırdıklarını, artık her sıklette en az 3-4 sporcuya sahip olduklarını belirten Şahin, “Çok geniş bir antrenör kadrosu oluşturduk. Sporcu sayısının artışı takım içinde rekabeti, ardından da başarıyı getirdi” dedi. Mayıs ayında Rusya’nın Saint Petersburg şehrinde düzenlenecek Avrupa Şampiyonası için hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade eden Şahin, “Şampiyonaya 8 erkek ve 8 bayan sporcuyla katılacağız. Bahri Tanrıkulu da milli takım kadromuzda yer alıyor. Hedefimiz takım halinde şampiyon olmak” diye konuştu.
ALTIN MADALYAYI KOLUNDAKİ ÇATLAK YÜZÜNDEN KAÇIRDI
Olimpiyat oyunlarında sakat olmasına rağmen mücadeleye devam ettiğini anlatan Tanrıkulu, “Kolumdaki çatlak nedeniyle altın madalyayı kaçırdım ve bu yüzden buruk bir sevinç yaşadım” dedi.
Spor kariyerini 2012’deki Londra Olimpiyatlarında altın madalya kazanarak, zirvede noktalamak istediğini belirten Tanrıkulu, “Kardeşim Azize, 2008 olimpiyatlarında gümüş madalya almıştı. O da 2012’deki olimpiyatlarda altın madalya hedefine kitlendi. Şu anda sakat olmasına rağmen form tutmak için kamplara katılıyor ve kendini olimpiyatlara saklıyor. Abi-kardeş ülkemize altın madalya getirerek bu gururu yaşatmak istiyoruz” diye konuştu.
TEKVANDO AİLE SPORU HALİNE GELDİ
Kardeşleri Tunç, (29), Azize (24) ve Çağrı Tanrıkulu’nu da (22) tekvando sporuna başlamaları konusunda motive eden ağabey Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Tunç, Türkiye’de ve uluslararası turnuvalarda dereceler elde etti. Ancak şimdi ticarete atıldı, profesyonel tekvandoyu bıraktı. Azize ise bu spora başarılı bir şekilde devam ediyor. Aynı zamanda beden eğitimi öğretmenliği yapıyor. En küçük kardeşim Çağrı da tekvandoda kendini geliştiriyor. Üniversite eğitimine devam ediyor. Kardeşlerime elimden gelen desteği veriyorum. Azize ile birlikte birçok turnuvaya katıldık. Onun müsabakalarını izlerken çok heyecanlanıyorum. Kazandığında ikimiz de çok mutlu oluyoruz. Abi-kardeş aynı turnuvalara katıldığımızda birbirimizden güç alıyoruz. Spor ailece bizim yaşam tarzımız. Sporda belli bir başarıyı elde etmek kadar o başarıyı sürekli korumak da önemli.”
Tekvando sporunun son yıllarda Türkiye’de önemli gelişme gösterdiğini ifade eden Tanrıkulu, bunda bilinçli yöneticilerin etkili olduğunu, milli takım teknik direktörü Ali Şahin’in hem akademik kimliği hem de sporcu yönüyle kendilerini çok iyi anladığını ve yönlendirdiğini dile getirdi. Tanrıkulu, Türk tekvandosunun bu işin içinden gelen ve sporcu psikolojisini iyi bilen federasyon başkanı Metin Şahin ve Ali Şahin gibi yöneticiler sayesinde son yıllarda önemli ivme kazandığını ifade etti.
AZİZE’NİN HEDEFİ DE ALTIN
Azize Tanrıkulu da 2008 olimpiyatlarında gümüş madalya aldığını anımsatarak, “Ben de abim gibi kendime olimpiyat birinciliğini hedef olarak koydum. Bu başarıyı birlikte yakalarsak çok mutlu olacağım. Abim benim aynı zamanda antrenörüm. Ondan öğrendiklerim ve verdiği destekle başarılı müsabakalar çıkardım. Tekvandoda bize model oldu. Onunla birlikte turnuvalara katılmak benim için avantaj” dedi. Çağrı Tanrıkulu ise (22) BESYO’da 3. sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, “Türkiye ikinciliğim var. Geçen yıl milli takım seçmelerinde birinci oldum. Abimin desteği ile bu spora başladım. İlerde Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazanmak istiyorum. Abimin başarılarını tekrarlamak istiyorum” diye konuştu. Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin de son 3 yıldır tekvandoda artan bir başarı grafiği olduğunu, başarılı sporcuların yetişmesi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Altyapıya önem vererek elit sporcu sayısını artırdıklarını, artık her sıklette en az 3-4 sporcuya sahip olduklarını belirten Şahin, “Çok geniş bir antrenör kadrosu oluşturduk. Sporcu sayısının artışı takım içinde rekabeti, ardından da başarıyı getirdi” dedi. Mayıs ayında Rusya’nın Saint Petersburg şehrinde düzenlenecek Avrupa Şampiyonası için hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade eden Şahin, “Şampiyonaya 8 erkek ve 8 bayan sporcuyla katılacağız. Bahri Tanrıkulu da milli takım kadromuzda yer alıyor. Hedefimiz takım halinde şampiyon olmak” diye konuştu.