Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Teknoloji yoğunluklu ve Ar-Ge ağırlıklı sektörlere ek teşvikler vermeye hazırız. Yeter ki herkes Ar-Ge ve inovasyona yönelsin." dedi. Davutoğlu, 'atıl kapasite kullanımı ile büyüme ve belli sektörlerde yoğunlaşma ile büyüme döneminin sona erdiğini, artık büyümenin odağını, Ar-Ge ve insan odaklı oluşturacaklarını söyledi.
Davutoğlu, Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Bursa Ticaret Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni"ne katıldı. Programda konuşan Davutoğlu, Bursa'nın tarihi ve kültürel önemine değindi.
Bursa'da Büyük Sanayi Sitesi Projesinin başlayacağı müjdesini veren Davutoğlu, genel alt yapı ihalesinin 15 Ocak 2015'de yapılacağını kaydetti. Bursa'nın şehir olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de ekonomik hatların kesişme noktasında olması için çok büyük adımlar attıklarını savunan Davutoğlu, "Bursa İstanbul İzmir otoyolu, İzmir körfez geçişi tamamlandığında İstanbul Bursa arası 3 saatten bir saate inecek. Osmanlının ilk başkenti son başkenti ile bir daha ayrılmayacak şekilde birleşmiş olacak. Bu iki başkent bir bütün haline gelecek. İnsanlar Bursa'da yaşayıp İstanbul'da iş yapabilecekler, akşama Bursa'ya gelecek şekilde bir hayat kurabilecekler. İstanbul'dan İzmir'e 9 saat olan yol 3 saate inecek. Helikopterler, deniz uçakları ile İstanbul Bursa arası zaten çok kısaldı. Bursa ve İstanbul'un ekonomik hayatında da bir canlılık olacak. Heyecanla beklenen yüksek hızlı tiren 2018'e kadar Ankara'ya ulaşacak. 2,5 saat süreye inecek ulaşım. İstanbul ve Ankara Bursa'ya kısa sürede ulaşma imkanına kavuşacak. Bursa bu anlamda ekonomimizin aynası." şeklinde konuştu.
"TEKNOLOJİ YOĞUNLUKLU VE AR-GE AĞIRLIKLI SEKTÖRLERE EK TEŞVİKLER VERMEYE HAZIRIZ"
Dün açıklanan Ekonomik Dönüşüm Programına değinen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Başlıklara baktığınızda her biri sanki Bursa için yazılmış, Bursa'dan ilham alınarak yapılmış. Mesela ithalata bağlılığın azalması, Bursa'ya biçtiğimiz en büyük rol. İhracat yapan ikinci şehir. Geçen sene 12 milyar, bu sene şuan 9 milyar. Bursa'nın kat ettiği mesafeyi daha da derinleştirmeye kararlıyız. Bu yapısal dönüşüm programları dikkatle yürütüldü. 25 programda bin 900 eylem planı ortaya kondu. 2002 yılında Türkiye'nin toplam ihracatı 30 milyar dolardı. Geçen sene Bursa tek başına yaptığı ihracat, Türkiye'nin bütün olarak 2002'de yaptığı ihracatın üçte biri. Bu bile Bursa'nın dinamizmini gösteriyor. Yani Bursa dinamikse Türkiye dinamiktir, Bursa hareketliyse Türkiye hareketlidir, Bursa büyürse Türkiye büyür. Ar-Ge çalışmaları ve inovasyon çalışmaları teşvik ediliyor. Türkiye'de 165 Ar-Ge merkezi var 23'ü Bursa'da. 19'u da otomotiv sanayinde. İşadamlarından ricamız şu, bu otomotiv sanayindeki Ar-Ge çalışmalarının bütün sektörlere yayın. Otomotiv sanayinde daha da gelişsin. Türkiye'nin önümüzdeki dönemlerde fark oluşturacak ekonomik performansının arkasında Ar-Ge çalışmaları olacak. Son 12 yılda GSMH'nız 4 misli büyüdü. Küresel ekonomik krizde daha düşük oranda ama büyümeye devam ettik. Şimdi bir yere geldik. Artık bundan sonra atıl kapasite kullanımı ile büyüme ve belli sektörlerde yoğunlaşma ile büyüme bitiyor. Limitlerine yaklaştık. Şimdi büyümemizin odağını, Ar-Ge ve insan odaklı oluşturmak durumundayız. Türkiye, bir kilogram mal ihraç ettiğinde 1.6 dolar kazanıyor. Almanya bir kilo ihraz ettiğinde 4,5 dolar kazanıyor. Bizim emeğimizin takriben 3 misli verimlilik var Almanya'da. Çünkü teknoloji yoğun. Sayın BTSO Başkanı Burkay'a ve şahsında iş adamlarına vurgulamak istiyorum. Bursa, teşvik paketlerinden çok fazla istifade etmeyebilir, ama teknoloji yoğunluklu ve Ar-Ge ağırlıklı sektörlere ek teşvikler vermeye hazırız. Yeter ki herkes Ar-Ge ve inovasyona yönelsin."
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ZAAFI, ENERJİ ÜRETEN ÜLKE OLMAMASIDIR"
Yerli kaynaklara dayalı enerji üretim programı, enerji üretimi geliştirilmesi programına değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanayinin geliştiği yerde en önemli girdi enerjidir. Enerji verimliyse maliyetler düşer, rekabet gücü artar. Türkiye'ni en büyük zaafı, yada zayıf tarafı enerji üreten ülke olmaması. Dış ticaret açığının büyük ölçüde enerjiden neşet ediyor olması. Öyleyse enerjiyi öylesine verimli kullanmalı ve yerli kaynaklara dayalı enerji üretimini artırmalıyız ki, Bursalının ihtiyaç duyduğu enerji Bursa'ya gelsin ve Bursa'da üretilebilsin. Bu yapısal dönüşüm programlarında da Bursa'ya hitap eden yön var. Bütün sanayicilerimiz buna katkıda bulunmaya davet ediyorum. 6. öncelikli program, tarımda su kullanımının etkinleştirilmesi programı. Evliya Çelebi, 'velhasıl Bursa sudan ibarettir' der. Büyük bir tarım havzasıdır aynı zamanda. Bu tarım havzasını en etkin şekilde kullanacak bir şehirdir. Bursa'da geleneksel tarım kültürünün örneklerinin olduğu Bursa'da yepyeni bir adıma ihtiyacı var. önümüzdeki yılların en stratejik sektörü tarım olacak. Çünkü gıda güvenliği olmayan ülkelerin, sanayi güvenliği de olmaz."
"TEK BOYUTLU TAŞIMACILIKTAN, ÇOK BOYUTLU LOJİSTİK SİSTEME GEÇİŞ OLMALI"
Davutoğlu; "Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm ve sağlık turizminin geliştirilmesi programı var. Ortadoğu'da kimi görsem İstanbul'dan sonra 'Bursa' der. İstanbul kültür turizmiyle hatırlanır ama şifa bulmak isteyenler Bursa'ya gelir. Sağlık şehridir. Öyle sağlık turizmine uygun bir şehir ki, her şey var. Taşımacılıkta lojistiğe dönüşüm programı için de Bursa'nın lojistik alt yapısını çok kuvvetli. Tek boyutlu taşımacılıktan çıkıp, çok boyutlu lojistik sisteme geçişte örnek ve öncü şehir Bursa olmalıdır. Bursa'nın geçmişi parlaktır, geleceği de parlaktır. Bursa'nın geçmişi azizdi, geleceği de aziz. Bursa'nın ruhumuzun, siyasetimizin ve ekonomimizin merkez şehirlerden olma özelliği, 21. yüzyılda sadece Türkiye için değil, bütün dünya için bir ilham kaynağıdır. Yeter ki Bursa'mıza, değerlerine, potansiyeline sahip çıkalım." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, konuşmasının ardından, Bursa'nın başarılı firmalarına ödülllerini verdi.
CİHAN