Tek Dünya Devletine Gidiş

Süleyman Küçük

Erbakan Hoca merhum, erken uyananlardan ve erken uyaranlardan oldu hep.

Ülkemiz için çok büyük bir değerdi Erbakan Hoca.

Ama merhum Hocanın yaşarken kimse kıymetini bilmedi.

Vefatından bu yana arkasından güzellemeler yapanlar ya haindir, ya da geçmiş hatalarını gizlemek isteyenlerdir.

Topuna birden geçmişler olsun.

Merhum Erbakan Hoca çok şey biliyordu ve bildiği her şeyi de, kendi üslubunca anlatmaya çalıştı.

Anlayan kazandı, anlamayanlar kazandıklarını zannederken, kaybettiler.

Merhum Erbakan Hocanın en temel anlatmak istediği şey, siyonizmin kurmak istediği tek dünya devleti idi.

Necmettin Erbakan Hoca, ülkemizde “Yeni Dünya düzeni” ni en iyi bilen ve bu konuda yani ileriki zamanlarda yaşanacaklar konusunda, insanları her fırsatta uyaran bir liderdi.

Necmettin Erbakan'ın yıllar öncesinde günümüz Türkiye'sinde ve Dünyasında yaşanılacakları, bazen sırası ile bazen da önemine göre acil olarak anlattığı konuşmaları, son zamanlarda sosyal medya platformlarında yeniden hatırlanır oldu.

Bir kez daha yaşadığı zamanlarda kıymetinin bilinmediğini hatırlatmanın gereğine inanıyoruz. Ancak Erbakan Hocanın asıl kıymetinin önümüzdeki yıllarda daha çok anlaşılacak desek daha doğru olacaktır.

Sadece Erbakan Hocanın mı?

Elbette hayır.

Mesela Rahmetli Aytunç Altındal.

Yaşadığı dönemde yazdıklarını okuyanlar ve rahmetlinin konuşmalarını dinleyenlerden çok büyük bir kesimi, onu da anlamadı veya anlamak işlerine gelmedi.

Biz her ikisini de dinledik ve anladık diyenlere soralım.

Her ikisine de “Allah rahmet eylesin” dedikten ve söylediklerine hak veriyoruz diyenlere “Kime oy verdiniz” sorusunu sormak hakkımızdır.

Ya da aklı başına sonradan gelenlere de aynı soruyu şöyle soralım:

Peki, bundan sonra kime oy vereceksiniz?”

Bu millet hem Merhum Erbakan Hocanın, hem de merhum Aytunç Altındal’ın yanında olsalardı, Türkiye şimdi bulunduğumuz noktadan hem ekonomik, hem siyasi olarak çok daha ileri noktalarda olurdu.

Bir kere siyonizm bizim insanlarımızı böylesine etkileyemez, ekonomik ve siyasi olarak tam bağımsız bir ülke olurduk.

Bu gün savunma sanayiinde olduğumuz yere yıllar önce gelmiş olurduk, hatta temelini attığı fabrikalar yokluğa terk edilmemiş olsaydı, şimdilerde dünyanın da en büyük motor üreticisi olurduk.

Şimdilerde herkesin yeni seçilen ABD başkanının, neler yapabileceği konusunda bir şeyler söylediği zamandayız ve yeniden nerede durduğumuzu ve nerede olmak istediğimizi gözden geçirmek durumundayız.

Uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların, bu ülkenin geleceği olan genç nesli maddi ve manevi olarak yok etmeye veya en azından işlevsiz hale getirmeye dönük olduğunu tespit ederek işe başlanması gerektiğine inanıyoruz.

Şimdi herkes her zaman olduğu gibi yorumlar yapacak ve zamanında kıymeti bilinmeyen değerlerin izlerinin takip edilmesi gerektiğini söyleyecek, ama her zamanki gibi gerçekleri dile getirenleri değil, yalan vaatleri sıralayanları seçmeye devam edecekler.

Bu arada çok bilgili ve geleceği çok iyi analiz ediyor denilen kişilerin, televizyon ekranları ve gazete köşelerinde ortaya çıkarılmasına da her zamandan daha çok dikkat edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Çünkü geçmişimizin milletimizi köleleştirmek için dayatılan, köhne eğitim sistemini kurgulayan ve dayatan adı yerli, aslı yabancı olan bilim adamları ile milletimizi parça parça etmek, hatta toptan satmak için kimlik siyasetinin kurgulayıcısı stratejistlerle dolu olduğunu, hiç unutmamız gerekiyor.

FARKINDA MIYIZ?

Tek dünya devleti için HES kodları ile başlayan süreç, kimliklerin, ehliyetlerin, arabaların hatta tapuların bile chiplenmesiyle devam edecek ve sonunda insanlar da chiplenecek.

Yapay zekâ işe yarıyor diye de, çok sevinmeyin.

İklim krizi ve karbon ayak izi konusundaki aşamaların sıra ile uygulanmaya devam edilmesinde yapay zekâ işe koyuldu bile.

Doğalgaz, elektrik ve su saatlerinin akıllandırılmasından sonra araç ve akaryakıt istasyonlarının aynı konudaki hazırlığı da son aşamaya gelmiş durumda.

HAZIRLANIN… DÜNYA POLİS DEVLETİ GELİYOR…

HEM DE, GÖSTERE GÖSTERE



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.