Bülent Arınç’ı herkes takip etti…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
“Dinlemedim, üzüldüm...” dese de herkes nefesini tuttu izledi…
***
Verdi, veriştirdi…
***
Ucu açık cümlelerle sadece muhatabının anlayacağı tarzda bazen; “Aba altından sopa” da gösterdi… Açıklamalarına gelecek tepkilerin önünü de alarak konuştu…
***
Çok şaşıranlar oldu…
Yutkunanlarda…
“Yeter orada dur mübarek” diye nara atanlar bile…
***
Siyasetten uzak beş aylık politikacı gibi konuştu…
***
Çoğunluk;
“Vicdan patlamasıdır bu” dedi…
Bazıları daha temkinli;
“Birilerine alan açıyor” diyenlerde oldu…
Komplo teorilerini sevenler;
“Başbakan’a arka çıkar gibi yaparak, Başbakan’ın parti içinde ipini çekiyor” diye yorumladılar…
Ankara’daki yapıyı yakından bilenler;
“Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin, Abdullah Gül, Suat Kılıç, Bülent Arınç, dahası da var, eski tüfekler Erdoğan’a karşı harekete geçiyor” diye bakanlarda oldu…
***
Hepsinden biraz var Arınç’ın çıkışlarında…
Ama dikkatlice bakıldığında; “Vicdan patlaması” yok… Vicdanı bu kadar hassas olan, çoktan konuşurdu…
Arınç, içerde ve dışarı da bazı adreslere; “Çalışabiliriz” mesajı verirken, Melih Gökçek olayında olduğu gibi “Aba altından sopa göstermeyi” de ihmal etmiyor…
***
Arınç’ın konuşmalarındaki en çarpıcı nokta ise, yukardan gelen tepkileri bastırmak, kendisine yönelen eleştirileri önlemek için, televizyon programından sonra yaptığı yazılı açıklamaydı…
Ne dedi;
“Unutulmamalıdır ki, yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha birçok hakikat gölgeleniyor”
***
Alenen tehdit etti…
Türkçe meali;
“Konuşursam, hepiniz yanarsınız...”
Arkası derin bir sessizlik…
Eleştiren, bağıranlar bir anda derin bir sessizliğe büründü…
Bizi endişelendirecek olması gereken kısmı da; işte bu sessizlik…