Arazi Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Muhammet Şahin, pandemi sürecinde tedavilerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Şahin, “Ülkemiz, Covid-19 pandemi sürecindeki 4. ayını tamamlıyor. Karantina periyodundan kontrollü sosyal hayata geçtiğimiz bu günlerde, duruma uyum sağlamakta zorlansak da sosyal mesafe kuralı ve maske takmanın artık hayatımızın bir parçası olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.Covid-19; temelde solunum sistemi enfeksiyonu şeklinde hafif hastalıktan sepsise kadar değişen bir tutulum yapıyor. Hastalık farklı sistemik tutulumlarla seyredebiliyor. Birçok hasta kas ve eklem ağrısından yakınıyor. Uzun süreli hareketsiz kalan hastalarda buna bağlı gelişebilecek organ yetersizliğini ve engelliliği azaltmak, rehabilitasyon amaçlarının ilk sırasında yer alıyor. Fakat bu süreçten sadece Covid-19’a yakalananlar etkilenmedi. Toplumun büyük kısmı karantina günlerinde iş yerine gidemedi. Kısıtlamalar nedeniyle dışarıya çıkamadı ve evde kapalı kaldı. Bu durum kilo almaya ve hareketsizliğe bağlı yakınmalara neden oluyor” dedi.
HAREKETSİZLİĞİN OLUMSUZ SONUÇLARI OLABİLİR
Hareketsizliğin olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çeken Dr. Şahin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hareketsizliğe bağlı kas gücü ve dayanıklılığında zayıflama, kas kitlesi kaybı, eklem ve yumuşak doku kısıtlılıkları, kullanmamaya bağlı kemik erimesi (osteoporoz) ve eklem kireçlemesi (osteoartroz) şeklinde giderek şiddetlenen bulgular görülebiliyor. Hareketsizliğe bağlı kilo alımı ve obezite de toplum sağlığı için büyük sorun oluşturuyor. Obez hastalarda gelişen enfeksiyonlarda sakatlık ve ölüm oranının arttığını özellikle vurgulamamız gerekir. Covid-19 pandemisi ve riskler halen devam ediyor. Fiziksel aktivite ve evde aktif kalmak, fiziksel ve psikolojik sağlığın sağlanması ve salgının yönetimi için çok önemli. Fiziksel aktivite immün sistem fonksiyonlarını düzenlediğinden, pandemi sürecinde elimizdeki en güçlü silahlardan biridir. Son günlerde kas ve eklem ağrısı yakınmalarıyla kliniklere başvuru sayısı artış gösteriyor. Pandemi nedeniyle hastanelere gitmekten korkan hastalar, tedavilerini öteleyerek hem ağrılarının kronikleşmesine neden olmakta hem de hareketsizliğe ikincil gelişecek obezite gibi sağlık sorunlarının artmasıyla yüzleşmek zorunda kalmaktadırlar. Halkımızın, Covid-19 pandemi hastalarının takip edilmediği, bulaş riskinin az olduğu ayaktan teşhis ve tedavi veren kliniklere başvurabileceğini belirtmek gerekir. Covid-19 tedbirlerine uyarak sosyal hayata katılabildiği gibi, maske takarak ve sosyal mesafe kuralına uyarak tıp merkezlerine başvurulabilir. Gereken tedaviler alınarak, şikayetlerin daha büyük sorunlara dönüşmesine engel olunabilir. Fiziksel aktivitelerine ve sağlığına tekrar kavuşulabilir. Biz sağlık çalışanları olarak bir taraftan “önce, zarar verme !” prensibi ile hareket ederek, diğer taraftan da kendimizi olası bulaşlara karşı korumaya çalışarak bu süreci atlatmayı umuyoruz.”
İBRAHİM BÜYÜKEKEN