Otizmli Çocuklar ve Eğitimleri konulu konferans Gökçem Down Cafe'de yoğun katılımla gerçekleştirildi. Cafenin Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa, Kırcaali İftar'ın yanı sıra çok sayıda eğitici ve öğrenci katıldı. Kırcaali İftar, otizm hastalığının kalıtımsal rahatsızlıklardan çok, genlerin mutasyona uğramasıyla ortaya çıktığını belirtti. Otizm tanısının 18 aylıkken konulsa da kesin teşhisin 3 yaşından itibaren yapıldığını söyleyen Kırcaali İftar, “Otizmli hastalar davranış takıntısı, iletişim becerileri ve sosyal etkileşim gibi konularda büyük sıkıntılar yaşıyor” dedi. Hastalara gereken bilimsel eğitimin ve desteklerin verildiği takdirde hastaların takıntılarının azaldığını dile getiren Kırcaali İftar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hastalar birbirinden farklı belirtiler gösterebilir. Zaten çoğu otizm hastasının performansı değişiklikler içerir. Bu hastaların topluma entegre edilmesi gerekiyor. Bilimsel destekli eğitimler bu konuda çok faydalı. Verilecek eğitimler hastanın durumuna göre planlanmalı. Uygulamalı davranış yöntemleri en fazla tercih edilen terapiler arasında yer alıyor. Otizmli hastaların taklit yeteneği çok zayıf. Hastalara önce uygulanacak eylem ile ilgili ipuçları verilir ardından ödüllerle teşvik edilir. Sorunları çok olan Otizmli hastalar ise zaten bir ömür boyu birilerine bağımlı bir şekilde yaşıyor. Hastaların tedavi sürecinde en önemli işlev tabi ki ailelere düşüyor. Günümüzde ve hayatımızın her alanında birçok konu kirliliğiyle karşılaşıyoruz. Aileler her duyduğuna ve söylenen her tedavi şekline inanmamalı. Biraz kuşkucu olmak gerekiyor.”
HASTALIĞIN BİRÇOK BELİRTİSİ VAR
Otizm hastalığının birçok belirtisi olduğunu ve otizmin uyarıcı işaretlerinden birinin bile ortaya çıkmasının, çocuğun bu alanda uzman kişilerce değerlendirilmesini gerektiğini ifade eden Kırcaali İftar, “Otistik çocuklar çevreye ilgisizdirler. Adı çağrıldığında tepki vermezler. Bir ortama girdiklerinde çoğunlukla insanları değil, cansız varlıkları tercih ederler. İşaret etmez, ihtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler. Düzen takıntıları vardır. Nesne takıntıları vardır. Objelere gereksiz yere bağlanmaları olabilir. Oyuncaklarla gerektiği gibi oynamazlar. Otizm tanısı gözleme dayanarak ve aileden alınan bilgilere göre konulur. Belirtilerin tamamının bir çocukta görülmesi şart değildir. Otistik çocuklar bu davranışları hafiften ağıra değişen ölçülerde ve değişik kombinasyonlarda sergileyebilirler. Belirtilerin bazıları zaman içinde kaybolup, bazıları da yine zaman içinde ortaya çıkabilir. Bu işaretlerden biri ya da birkaçının ortaya çıkması çocuğun çocuk psikiyatristleri ve çocuk nörologları tarafından değerlendirilmesini gerektirir” diye konuştu.
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com