Kayseri maçına gelinceye kadar, 5 maçta 11 puan kaybı yaşayan ve 12 maçlık yenilmezlik serisini de yitiren Konya, bence çok da iyi oynamadığı Kayseri karşısında 3 puan alarak kötü gidişe son verdi.
Bu maçın en güzel tarafı 3 puan, Bazı taraftar arkadaşlar bana sitem ediyor, takım iyi 17 puanda diye, elbette 17 puan çok iyi, ancak şunu da ifade edeyim, Konya sezonun ilk maçlarında ortaya koyduğu güzel oyunu son 6 altı haftadır oynayamıyor. Benim tedirginliğim bu.
3 puanlı sistemde kendini bir anda yukarılarda bulabileceğin gibi, bir anda düşme hattında da buluverirsin. Testi kırılmadan uyarılarımı yapayım, kırıldıktan sonra bir anlamı kalmaz.
Bazı maçlar hariç, oynattığı futbol ile herkesin beğenisin kazanan Palut Hoca bu maç dahil takımının başında çıktığı 30 maçta sadece 6 yenilgi aldı.
Bir daha ifade ediyorum, Palut Hoca Konya’ nın en önemli transferidir.
Kayseri karşısında alınan 3 puanın bir başka önemi de Fenerbahçe ile olan maçımız.
Trabzon ve Alanya karşısında puan alamayan Fenerbahçe’ nin Konya ya iddialı geleceğini biliyordum. Ancak maçın başında Soner Dikmen’ in ceza sahası dışından harika vuruşu ile öne geçtik.
Öne geçmek çok önemli, ancak bu kadar çabuk öne geçmek beni tedirgin etmedi desem yalan olur. Bir diğer endişem de hakem yönetimiydi.
Bu endişeleri yaşarken, 11 dakikada Abdulkerim Bardakçı’ nın kafa vuruşu ile ikinci golü atıverdik.
Kısa sürede iki farklı öne geçince Fener panik yapmaya başladı, oyuncular özgüvenini kaybetti. Biz de, alan daraltarak pres yapmaya başlayınca gol pozisyonuna giremedikleri gibi, hatalı pas oranları da arttı.
İlerleyen dakikalarda Aydınus ile ilgili endişelerimde kalktı ve ilk yarı 2-0 sona erdi.
İkinci yarıya Fener baskılı başladı. 55. Dakikada kaleci İbrahim’ in kurtarışı ve akabinde direkten dönen top hariç etkili olamadılar.
64. dakikada yakaladığımız pozisyonda topu dışarı atmak daha zor iken bunu başardık. Bu dakikada maçı bitirebilirdik.
75. dakikadan itibaren lakayt oynamaya başladık. Gereksiz yere kaybettiğimiz topta, kazandıkları serbest vuruşu 84. Dakikada İrfan Can Kahveci gole çevirince maçı tekrar diken üstünde izlemeye başladık.
İşte haftalardır bunu anlatmaya çalışıyorum, son düdüğe kadar hiçbir maç garanti değildir. Maç 2-1’e geldikten sonra, bereket versin oyunu ciddiye aldık. Topu rakip sahada tutarak zamana oynadık ve maçı kazandık.
Teknik ekibi ve oyuncuları tebrik ediyorum.
HAYAL SATMAYA DEVAM
Fenerbahçe Trabzon’ dan sonra evinde Alanya ya yenilince yer yerinden oynadı. Taraftar sesini yükseltti. Buna bir de Konya yenilgisi eklendi.
Zaman zaman yazıyorum, Fenerbahçe de sıkıntı ne oyuncularda ne de teknik direktörde. Sıkıntı yönetimde yani başkanda. Üç yıldır çekmediği çile kalmadı taraftarın. Yalnız şunu da ifade edeyim, aynı taraftar Teknik direktör Aykut Kocaman’ ı kendi sahalarında istenmeyen adam ilan etmeseydi, Fener o yıllar da iki defa şampiyon olabilirdi.
Taraftar bu yıl Fenerbahçe den şampiyonluk beklerken, bir anda liderin 8 puan gerisine düşüverdi. Bir daha yazıyorum, Fener taraftarı ve Başkan Ali Koç, Aykut Kocaman’ a yaptıklarının cezasını daha çok çekecek.
Alanya yenilgisi sonrası Ali Koç; “Türbülansın içindeyiz” demişti, Konya yenilgisi sonrası nasıl bir açıklama yapacağını ve neyin içinde olacağını bende merak ediyorum.
İşin özü, Başkan Ali Koç “hayal satmaya devam” ediyor. Yani, “nenemin bıyıkları olsa dedem olurdu” misali.
1922 KONYASPOR
1922 Konyaspor’ un Samsun ile oynadığı karşılaşmayı izledim. Yenilmesine rağmen, Yaş ortalaması 20’ nin bile altında olan Konya’ nın oynadığı oyunu, organize ataklarını, isabetli paslarını, alan daraltarak yaptıkları presi çok beğendim.
Böyle güzel bir takım ortaya çıkaran yönetimi ve teknik ekibi ayrıca tebrik ediyorum.