Okullar tatile girdi. Uzun bir yaz tâtili süreci başladı. Çocuklarımız bir öğretim yılını daha geride bıraktılar. Karnelerini aldılar. Okula gittikleri süreçte tüm enerji ve performanslarını ortaya koyarak çalışmalarının karşılığını not değerlendirmesi şeklinde karnelerine ilâveten teşekkür ve takdir belgesi olarak aldılar. Başarılı olanları tebrik ediyor ve başarılarının devâmını diliyoruz. Dünyevî başarılarının yanı sıra uhrevî hayatları içinde ayni gayreti göstererek iki cihan mutluluğuna ermelerini yürekten istiyoruz. Çünkü burası geçici ama ahret hayâtı devamlı. Kalıcı olanlara daha fazla emek sarf etmek gerekli. Kimi çocuklarımız da çeşitli sebeplerden ötürü başarılı olamamış olabilir. Bu da mümkün. Ne yapalım. Bu dünyâda birçok şeyin çâresi var. Bilinmelidir ki, değerlendirmesini bilene her başarısızlık başarıya giden bir adımdır. Başarısız olan kişiler üzülüp pişman oldularsa ne iyi muhakkak bunun çözümüne başvuracaklardır. Ama üzülmeyip ayni hâline devam ediyorsa bu düşündürücü ve üzücü! Sene sonundaki başarısızlığın neticesinde bir kayıp var. Ama eğer telâfi edilebilecekse kişi o bilinçteyse o zaman fazla üzülmemek gerekir. Bireyin hatalı olduğunu anlaması kadar büyük erdem olamaz. Fakat hatalı olduğunu idrak edememiş ve yanlışa hâlâ devam edenlere ne demeli? Her şeyin bir geri dönüşümü vardır. Bu dünyâda keşkelerin faydası vardır ama ahretteki keşkeler kişiye bir fayda sağlamaz. Burada; ‘Keşke çalışsaydım da başarılı olsaydım’ demenin faydası var ve telâfisi mümkün. Ancak içinden hiç çıkmayacağımız uhrevî âlemde; ‘Keşke dünya imtihânımı başarsaydım da cenneti kazansaydım’ demenin çâresi yoktur. Orda bu imkansızken buradaki keşkeler imkanlı. Ne yapalım başarısızlık hayâtın sonu değil ya, bir şekilde giderilir. Kendimizi de çocuğumuzu da üzmeyelim. Belki de bu başarısızlık onu hayat boyu hep başarılı olmaya sevk edebilir. Yeter ki başarısızlık; ‘Son pişmanlık fayda vermez’ boyutuna gelmesin.
Çocuk eğitiminde ‘takip’ şarttır. Her çeşit başarı için çocuğu takip etmek gerekiyor. Eğer yeterli çalışma gösterilmemişse çeşitli tedbirler almak gerekiyor. Okula giderek yoklamak, hocalarla iletişim kurmak, etüt yardımı almak gibi. Evdeki ortamı daha uygun hâle getirmek gibi derslerin yoğun çalışıldığı gurup ortamlarına göndermek gibi v.s tedbirler alınabilir. Sonradan üzülmek yerine zamânında çocuğu takip ederek tedbir almak daha isâbetli olsa gerektir. Başıboş bırakılan çocuklar her türlü gevşekliği sergiledikleri gibi hele günümüzde ter türlü yanlış ve nahoş oluşumların içine girebiliyorlar. Ebeveynlerin en önemli meselesi evlatlarının güzel ortamlarda yetişmesini temin etmek olmalıdır. Bu husustaki ihmaller bugün annesini öldüren babasını döven gençleri ortaya çıkarıyor. İlgi, alâka, sevgi, dikkat ve dua ebeveynlerin en önemli eğitim materyalleridir. Malzeme eksik kullanılınca istenmeyen üzücü olaylar geliyor peşi sıra. Aman dikkat!
Bir tatil süreci daha başladı. Şimdi de anne ve babaları bir ‘Yaz okulu’ telâşı aldı. Ebeveynler haklı olarak; ‘Acaba bu uzun tatil sürecinde çocuğumu nereye göndersem?’ diye düşünmekteler. Çocuğun boş kalmaması için bu sorunun karşılığını hak edecek müesseselere gitmesi gayet yerinde bir karardır. Ancak;
Eğitim öğretim süresi boyu sizden zâten ayrı kalan çocuklarınızla nitelikli beraberlikler için bir fırsattır bu tatil süreci. Eğer çocuğunuz ilköğretim yaşındaysa bırakın çocuk sizinle kalsın. (özellikle 6. sınıfa kadar) Ama eğer lise yaşında ise o zaman yaştaşlarıyla beraber uygun, güvenilir ve nezih ortamlarda bulunması kendisi için daha iyidir. Çünkü o yaş çocuğu kendi arkadaş ve akranlarıyla beraber olmaktan hoşlanır ve mutlu olur. Gurup çalışmaları, gurup gezileri hayâtı, insanları daha iyi tanıtır. Ayakları yere basar, kendi adına kararlar alır, uygular. Kendi sorumluluklarını daha kolay idrak eder. Bu tür yaz okulları eğer bir de mânevi bir ortama sahipse o zaman çocuklar daha müspet kazanımlar elde ederler. Eskiden yaz tatillerinde sokaklarda oynayan çocuklar şimdi haklı olarak çoğalan yaz okullarında vakit geçiriyorlar. Ebeveynler sokakların zararlı ve güvensiz ortamlarından çocuklarını muhafaza etmek için mecbûren bu yola başvuruyorlar. Haklı olduklarını düşünüyorum. Zâten sokaklarda oynayacak alan yok. Bu ihtiyâcı karşılamak adına parklar ve eğlence salonları yapılıyor. Artık her şeyin yeri ve zamânı var. Öyle de olmalı. Fakat bu yaz okullarının ücretleri çok fazla. Veremeyen aileler var. Böyleleri de bir iş öğrensin, hayâtı tanısın diye bazı meslek erbâbının yanına çocuklarını çırak olarak veriyorlar. Bu da iyi. Anne baba evinde tâbiri câizse el bebek, gül bebek her dediği yapılan çocuk oralarda iki azar işitiyor önceleri sarsılıyor ama insanlığı öğreniyor. Hayatın zorluğunu, para kazanmanın tadını ve kıymetini bizzat kendisi idrak ediyor. Bunlar hayâtının en değerli kazanımları oluyor onun için. Hayırlısı olsun çocuklarımız hep hayırlı yerlerde olsun ve hayırlı şeyler yapsınlar istiyoruz.
Sizde hep hayırla kalın efendim.
Çocuk eğitiminde ‘takip’ şarttır. Her çeşit başarı için çocuğu takip etmek gerekiyor. Eğer yeterli çalışma gösterilmemişse çeşitli tedbirler almak gerekiyor. Okula giderek yoklamak, hocalarla iletişim kurmak, etüt yardımı almak gibi. Evdeki ortamı daha uygun hâle getirmek gibi derslerin yoğun çalışıldığı gurup ortamlarına göndermek gibi v.s tedbirler alınabilir. Sonradan üzülmek yerine zamânında çocuğu takip ederek tedbir almak daha isâbetli olsa gerektir. Başıboş bırakılan çocuklar her türlü gevşekliği sergiledikleri gibi hele günümüzde ter türlü yanlış ve nahoş oluşumların içine girebiliyorlar. Ebeveynlerin en önemli meselesi evlatlarının güzel ortamlarda yetişmesini temin etmek olmalıdır. Bu husustaki ihmaller bugün annesini öldüren babasını döven gençleri ortaya çıkarıyor. İlgi, alâka, sevgi, dikkat ve dua ebeveynlerin en önemli eğitim materyalleridir. Malzeme eksik kullanılınca istenmeyen üzücü olaylar geliyor peşi sıra. Aman dikkat!
Bir tatil süreci daha başladı. Şimdi de anne ve babaları bir ‘Yaz okulu’ telâşı aldı. Ebeveynler haklı olarak; ‘Acaba bu uzun tatil sürecinde çocuğumu nereye göndersem?’ diye düşünmekteler. Çocuğun boş kalmaması için bu sorunun karşılığını hak edecek müesseselere gitmesi gayet yerinde bir karardır. Ancak;
Eğitim öğretim süresi boyu sizden zâten ayrı kalan çocuklarınızla nitelikli beraberlikler için bir fırsattır bu tatil süreci. Eğer çocuğunuz ilköğretim yaşındaysa bırakın çocuk sizinle kalsın. (özellikle 6. sınıfa kadar) Ama eğer lise yaşında ise o zaman yaştaşlarıyla beraber uygun, güvenilir ve nezih ortamlarda bulunması kendisi için daha iyidir. Çünkü o yaş çocuğu kendi arkadaş ve akranlarıyla beraber olmaktan hoşlanır ve mutlu olur. Gurup çalışmaları, gurup gezileri hayâtı, insanları daha iyi tanıtır. Ayakları yere basar, kendi adına kararlar alır, uygular. Kendi sorumluluklarını daha kolay idrak eder. Bu tür yaz okulları eğer bir de mânevi bir ortama sahipse o zaman çocuklar daha müspet kazanımlar elde ederler. Eskiden yaz tatillerinde sokaklarda oynayan çocuklar şimdi haklı olarak çoğalan yaz okullarında vakit geçiriyorlar. Ebeveynler sokakların zararlı ve güvensiz ortamlarından çocuklarını muhafaza etmek için mecbûren bu yola başvuruyorlar. Haklı olduklarını düşünüyorum. Zâten sokaklarda oynayacak alan yok. Bu ihtiyâcı karşılamak adına parklar ve eğlence salonları yapılıyor. Artık her şeyin yeri ve zamânı var. Öyle de olmalı. Fakat bu yaz okullarının ücretleri çok fazla. Veremeyen aileler var. Böyleleri de bir iş öğrensin, hayâtı tanısın diye bazı meslek erbâbının yanına çocuklarını çırak olarak veriyorlar. Bu da iyi. Anne baba evinde tâbiri câizse el bebek, gül bebek her dediği yapılan çocuk oralarda iki azar işitiyor önceleri sarsılıyor ama insanlığı öğreniyor. Hayatın zorluğunu, para kazanmanın tadını ve kıymetini bizzat kendisi idrak ediyor. Bunlar hayâtının en değerli kazanımları oluyor onun için. Hayırlısı olsun çocuklarımız hep hayırlı yerlerde olsun ve hayırlı şeyler yapsınlar istiyoruz.
Sizde hep hayırla kalın efendim.