Tarımsal ithalat 2,5 milyardan 14,5 milyar dolara çıktı

Konya’da konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, “Meyve, sebze, tahıla 2002 yılında 2,5 milyar dolar civarında para harcarken, 2016’da 14,5 milyar dolar para harcıyorsak oturup düşünmek mecburiyetindeyiz” dedi

Saadet Partisi Ağustos ayı Konya İl Divan Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, Genel Sekreter Tacettin Çetinkaya, Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Öz, Eski Konya Milletvekili Veysel Candan, İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, İl Yönetimi, ilçe başkanları ve partililer katıldı. Toplantının basına açık bölümünde konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, “Biz bu milletin emeğini, alın terini bugüne kadar birtakım mihraklara ve onların işbirlikçilerine teslim etmedik. Bu yolda 5 partimizi feda ettik. eğer milletimizin alın teri, göz nurunu, emeğini birtakım işbirlikçilere, sömürgecilere teslim etmeme hususunda 105. partiyi kurmak zorunda kalırsak, biz 105. partiyi kuracağız ve bu yoldan dönmeyeceğiz” dedi.

SİYONİZM 5 KOLDAN SALDIRIYOR

“Siyonizm planlarını sinsi bir şekilde adım adım yerine getiriyor” diyen Tongüç, şöyle konuştu: “Siyonizm’in karşısında en büyük karargah Milli Görüş hareketidir, Saadet Partisi’dir. Onlar 5 planı yürürlükte tutuyorlar. Birincisi Büyük İsrail projesidir. Atılan adımlarla bu daha da görülür hale geldi. Irak’ın parçalanması, hemen yanı başımızda Suriye’nin Kuzeyi’nin şekillendirilmesi ve yeni üslerin oluşturulmasını görüyoruz. Her petrol kuyusunun başına bir devletçik kuruyorlar. İkinci olarak Kıbrıs üzerinde yoğun faaliyet var. Tespit edilen milyarlarca metreküp doğalgaz ve madenlerin çıkarılması, İsrail gazı diye söylenen bu gazın Avrupa’ya taşınması için, Kıbrıs’ın birleştirilmesi, sözüm ona paramparça edilmesi için yoğun çalışmanın içindeler. Ortadoğu paramparça edilirken, Kıbrıs’ta bir araya gelin diye çağrı yapılmaktadır. Bu Siyonizm’in planıdır. Bizim Kıbrıs problemimiz yoktur. O problem 1974’te bitirilmiştir. 3. olarak ‘Büyük Ermenistan’ idealini devam ettirmek için, ülkemizi sıkıştırmak adına yoğun çaba harcıyorlar. 4. olarak İstanbul’da Vatikan vari, küçük bir devletçik için yoğun bir çalışma olduğunu biliyoruz. 5. olarak ılımlı İslam dedikleri, Müslümanları bazı batılı değerler karşısında diz çöktürmek için yapılan çalışmalar yapılıyor ve 5 koldan bize saldırıyorlar. Siyonizm milletimizin üzerine geliyor ama biz de buradayız, biz de onların üzerine gidiyoruz.”

FAİZ LOBİSİNE ÇALIŞIYORUZ

“Derdimiz koltuk meselesi değil” diyen Tongüç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir ama kardeşimiz bir çukura doğru ilerliyorsa biz buna kayıtsız kalıp çayımızı yudumlayamayız. Asla iktidar kavgasına girmeden meseleyi ortaya koymak, kardeşler topluluğu olarak bir bela geldiğinde hepimizin başına geleceği bilinci ile hareket etmek durumundayız. Ülkemiz ekonomik, tarım, hayvancılık, sanayi, maden alanlarında zayıflamaktadır. Eğer ülke olarak zayıflarsak, dış mihrakların bu saldırılarının başarıya ulaşma ihtimali vardır. Önce ahlak ve maneviyatımızı güçlü hale getirmek zorundayız. Daha sonra faizsiz nizamı, adil bir düzeni kurmak zorundayız. Özelleştirme çevresinde Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıkladığı bilgilere bakılırsa ciddi tahribatlar görüyoruz. 2012-2017 dönemi içinde kamu kurumunda, kamunun payları ile ilgili 94 özelleştirme yapılmış. Halka arz ve hisse devri yolu ile 81 elektrik santrali, 10 tane liman, 40 tesis ve işletme, 3 bin 483 taşınmaz, 36 mahalle sahası satılmış, toplam elde edilen tutar; 59 milyar civarında. Faize yıllık olarak verilen paraya bakılırsa bu paranın devede kulak olduğunu biliyoruz. Ne tür tesisler satıldığına bakarsak, Türk Telekom Lübnanlılar’a satılmış. Tekel İngiliz ve Hollandalılar’a satılmış. Sigorta şirketlerinden bazıları Fransızlar’a, THY’nin yüzde 26’sı satılmış. Limanlar, PETKİM, POAŞ, hisseleri, varlıkları satılmış. Bu özelleştirme mantığı ile ayağa kalkmamız mümkün değildir. Bugün 60 milyara varan faiz ödemelerinin, 600 ton altına denk geldiğini, bunun Konya’dan 10 ton alan 60 TIR altının faizcinin cebine gönderildiğini bilmek mecburiyetindeyiz.”

ÇİFTÇİ HAKKINI ALAMIYOR

Tarım ve hayvancılıkta alınan ithalat kararlarına da değinen Tongüç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerek canlı hayvan ithalatı, gerek buğday, mısır ve arpa ithalatına bakılırsa ülkemizin daralma yaşadığını görürüz. Hatta 2012 yılında tarihimizde ilk defa sap saman ithal ettik. Tek başına Erzurum Türkiye’nin canlı hayvan ihtiyacını giderirken, ithalat yapacak hale nasıl getirildik? Tarım hayvancılık bitirildi. Türkiye artık büyüyememektedir. Bu bir yerden patlak verir. İşte terör, anarşi ve birtakım kalkışmalar bununla ilgilidir. çare faizci ekonomik düzenden adil düzene dönmektir. Bunun reçetesi Saadet Partisi’ndedir. Gelin hep beraber kurtulalım diyoruz. İthalat ile ilgili olarak, bizde üretilenler başkasına, başka ülkede üretilen bize gelebilir ama, nohuttan pirince, kuru fasulyeden pirince alt alta sıraladığımızda, meyve, sebze, tahıla 2002 yılında 2,5 milyar dolar civarında para aktarırken, 2016’da 14,5 milyar dolar para harcıyorsak oturup düşünmek mecburiyetindeyiz. Ülkemiz rantiyeye çalışıyor, üretmiyor. Bu gözyaşı, fakirlik, işsizlik, göç meydana getirir. Borcu borçla kapatıyoruz. İyi şeyler tabii ki var. Gençlere evlendirme yardımı yapıyorlar, faize bir defa bulaşmamış gencimizi faize bulaştırıyorlar, bankalara esir ediyorlar. Etrafınızdaki işsiz gençlere bakın, her sene alım gücünüzün nasıl değiştiğine bakın. Çiftçi emek verdikten sonra emeğinin hakkını alabiliyor mu? Bekara karı boşamak kolay diyorlar fakat biz gün görmüş bir topluluğuz. 45 yıldır çalışıyoruz. Zaman zaman iktidar da olduk. Çok hayırlı hizmetler yaptık. Düzenimiz mikrop üretiyor. Biz düzenin contasını değil, kökünü değiştireceğiz.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri