CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 1990'lı yıllarda gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve sorumluların en ağır biçimde cezalandırılmasının Kürt sorununun çözümünde önemli bir aşama olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Ama ne yazık ki belli bir el hesaplaşma fırsatlarını her seferinde engellemekte, sabote etmektedir." dedi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Tanrıkulu, 11 Temmuz tarihinde Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 1990'lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili davanın gidişatının adalet terazisinin faillerin korunması yönünde işletilmek istendiğini ortaya koyduğunu ifade etti. Eski özel tip polisi Ayhan Çarkın’ın itiraflarının dikkate alınmaması ve Çarkın'ın tahliyesiyle birlikte davada tek bir tutuklu sanığın kalmamasının da kamuoyuna verilmiş bir mesaj olduğunu savunan Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Bu, 'sorumlular korunmaya devam edilecek' mesajıdır! Duruşma öncesinde de açıkladığımız gibi, 1990'lı yıllarda gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve sorumluların en ağır biçimde cezalandırılması, Kürt sorununun çözümünde önemli bir aşamadır. Ama ne yazık ki belli bir el hesaplaşma fırsatlarını her seferinde engellemekte, sabote etmektedir. Duruşma öncesinde kamuoyuna ulaşan ve o dönemki cinayet şebekesini ortaya çıkaran kayıtlara rağmen sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı dışında herhangi bir tedbire başvurulmamıştır. Ayhan Çarkın'ın duruşma boyunca işaret ettiği sorumlular konusunda yargının devleti koruma refleksiyle değil, adaleti sağlama mecburiyetiyle hareket etmesini beklemekteyiz. Söz konusu dava, sadece 1990'ların değil, bugünün de davasıdır. Devlet adına işlenen cinayetlerin tetikçileri, organizatörleri ve en tepedeki karar vericiler hak ettikleri cezayı bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız."
CİHAN