Taklitçilik

Bayram Miroğlu

Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. (A'râf Suresi – 179)”

**

Rabbimizin insana verdiği en büyük nimetlerden bir tanesi de hiç şüphesiz akıl nimetidir. Bu bizi biz yapan, diğer yaratılmış tüm mahlûkattan ayıran, düşünerek hayatımıza şekil vermemizi, doğru yolu bulmamızı sağlayan, iyiyi kötüden ayırmamıza yardımcı olan bir nimettir. Peki, buna rağmen körü körüne bazı düşünceleri taklit etmek, onları sorgulamadan teslim olmak doğru mudur?

***

Taassup, batı diliyle fanatizm (fanatisme), biz de ise bağnazlık olarak karşılığını bulan bu ifade dinimizce de hoş karşılanmamıştır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) ve diğer tüm peygamberler aslında bu düşünceyle savaşmıştır. İnsanları İslam’a davet ettiği vakit “Bizler atalarımızın dininden dönmeyiz.” şeklinde bağnazca ve basitçe bir düşünceye kapılan bu insanların günümüzde de karşılığını gerçek kaynaklara dayanmayan, uydurma düşünceleri insanlara gerçekmiş gibi dayatmaya çalışan fikirlerin veya idollerinin arkasına takılan insanlar oluşturmaktadır.

+*

Bizler inandığımız gerçeklere, dini esaslara bilinçli bir şekilde inanan kişiler olmalı, din namına uydurulan ne varsa ve gerçek yol bu diyerek insanları doğru yoldan ayıran kim varsa uzak durmalı, aklımıza, fikrimize ve vicdanımıza ters düşen her “yol ve düşünce” den uzak durmalıyız.

***

Yüce Rabbimiz sözümüzün başında da yer verdiğimiz Araf Suresi 179. Ayet-i Kerimede kalpleri olup da anlamayan, gözleri olup da görmeyen, kulakları olup da işitmeyenlerin olduğunu, bunların hayvanlar gibi olduklarını hatta daha da aşağı olup bunların hepsinin gerçeklere kalplerini, gözlerini, kulaklarını kapatmış gafil olduklarını açıkça ifade ederek bizleri uyarmaktadır.

**

Gerçeklerden gafil olmak, bazen işimize gelmediği, çıkarlarımıza ters düştüğü, ayıplanma korkusu ile açık ve seçik olarak gerçek olan doğrudan uzaklaşmak demektir. Bizler hayatımıza şekil verecek ne olursa olsun bunu aklımızla ele alıp, Kur’an-ı Kerim’in ve Sünnetin süzgecinden geçirdikten sonra hayatımıza katmalı ve ona değer vermeliyiz. Aksi takdirde bu, Allah’ın bize gösterdiği doğru yoldan uzaklaşmamıza ve ayağımızın kaymasına sebep oluverir de Allah muhafaza göremeyiz.

***

Rabbim bizleri gafillerden, taassup ve taklitçilikten uzak eylesin diyor; Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.