Nereye gidiyoruz yazı serisi
Büyük başarılara imza atan ve milletin kalbinde taht kuran “milli görüşçü belediyeler” 1989’da Belediye hizmetlerinde yaptıkları devrimlerini şöyle kabaca gözden geçirmemizin önümüzdeki döneme büyük faydaları olacağı kanaatindeyim. Zira bu güzel ve örnek çalışmaların hem halkımızın hafızasında canlanmasına sebep olacak ve hem de bundan böyle Belediye başkanlığına seçilecek insanlara örnek olacaktır.
Milli görüş belediyeciliğinde önce halka vaat edilen ve belediyelere gelince de sunulan hizmetler, altı çizilecek hizmetler olması açısından önemlidir. Bir inanç işi olan ve ancak “milli görüşe sahip olanlarca yapılabilen başka görüş sahiplerinin isteseler de yapamayacakları hizmetleri” şöyle sıralayabiliriz.
MİLLİ GÖRÜŞE MAHSUS HİZMETLER
1) Demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışı belediyelere getirilmiş, evvelki dönemlerin “ben ne dersem o olacak” veya “astığım astık, kestiğim kestik…” mantığı ve anlayışı terkedilmiştir.
2) Yolsuzluklar ortadan kaldırılmıştır. Yasalara uygun olmayan imarsız ve ruhsatsız bir çok yanlış icraat durdurulmuş ve disipline edilmiştir.
3) Milletin parası çalınmamış ve çaldırılmamıştır. Çünkü bu paralar önce başkana sonra diğer personele emanettir. Emanet hıyanet (kötülük) insan olana ve hele milli görüşçü insanlara kesinlikle yaraşmayan bir harekettir. Bunun bugünkü bir başka söylenişi, “yemeyeceğiz, yedirmeyeceğiz” şeklindedir.
4) Rüşvet ortadan kaldırılmıştır. Yapmaya mecbur olduğu vatandaşın bir işini ondan para alarak yapmaya alışmış devlet memurları, artık o ortamı bulamamışlardır. Belediyelerin giriş kapısından başlayarak görülecek bir çok duvarına “Rüşveti alan da veren de ateştedir” şeklinde levhalar asılmış ve vatandaş belediyeye girerken onlara baştan psikolojik rüşvet tedavisi yapılmış, bunu almaya ve vermeye kimsede cüret (kötü cesaret) kalmamıştır..
5) İsraf (savurganlık) ortadan kaldırılmış, milleti parası en rantabl (verimli) bir şekilde millete hizmete yönlendirilmiştir. İsrafın kalkmasıyla “bereket” gelmiş, işler planlandığından daha iyi ve çabuk tamamlanır olmuştur.
6) Belediyelerin kapısı ardına kadar halka açılmıştır. Halkımız kendinin belediyesi ile bütünleşmiş olduğuna görerek inanmış, “devlet-millet kaynaşması” gerçekleştirilmiştir.
7) “Halka hizmeti hakka hizmet sayacağız” anlayışı bu belediye başkanlarımızın yönetime gelmesiyle başlamıştır. Çünkü onlar; “En hayırlınız, insanlara hayırlı (faydalı) olanınızdır” peygamber sözüne inanmışlar ve yaşamışlardır.
8) Halka, seçtiklerini denetleme hakkı verilmiştir.
9) Belediyelerdeki bürokrasi ve kırtasiyeciliği kaldırmak azim ve kararıyla belediyelere gelen başkanlar, hizmetin engellenmesini sebep olan bu tür ayak bağlarından kendilerin kurtarmışlar, “bugün git, yarın gel” sözünü tarihe gömmüşlerdir.
10) Yıllardır birikmiş sorunları ve problemler, “ibadet aşkıyla çalışan” yetenekli elemanlarla çözmüştür. Bunu yaparken de işin reklamına kaçmamışlar, tevazuu (alçak gönüllülük) elden bırakılmamıştır.
BUNLARI BİRAZ AÇARSAK
Milli görüş belediyelerinde yapılan hizmetleri biraz açar ve tasnif edersek;
1. Halkla güzel ilişkiler devrimi: Belediyenin ve başkanın kapıları her zaman halka açık tutulmuştur. Türkiye’de ilk defa “Beyaz masa” uygulaması getirilmiş halkın dertleriyle yakından ilgilenilmiştir. Belediye başkanı ve diğer yetkililer zaman zaman belediye meclisi toplantı salonunda halkın karşına çıkarak, onların dert ve dileklerini dinlenmişler, açıklanması gereken hususları açılamışlar ve halka hesap vermeyi kendilere görev saymışlardır.
Hesap verme toplantılarında basın mensupları da hazır bulunmuş, burada yapılan çalışmalar onların kanalıyla tüm halkımıza ulaştırılmıştır.
2. Bütçe devrimi yapmışlardır. Yıllardır soyula soyula fakir bırakılan milletimizin elinden, tırnağından biriktirdiği ve kendine hizmet edilsin diyerek belediyelere verdiği paraların bir kuruşunun bile israf edilmesine fırsat verilmemiş, bu paralar yine ona hizmet için kullanılmıştır. Bütçe hazırlanırken “yatırım ve hizmetlerde azami (en çok) fayda” planlanmış, belediye gelirlerinin tahsilinde ve harcanmasında savurganlık dönemi kapatılmıştır.
“Temsil giderleri (ziyafet ve ağırlamalar)” adıyla bütçe giderlerinde bulunan bir kalemin, dost, yaran ve yandaşlarla yenilip, içilmesine fırsat verilmemiştir.
3. Çevre devrimini gerçekleştirdiler. İnsanıyla, havasıyla, suyuyla, ağacıyla, hayvanıyla bir bütün olan çevre, bizlerin mutluluğunun sağlanmasında önemli olduğu kadar bunun nesillerimize aynen ve hatta geliştirilerek devredilmesi de o kadar önemlidir. Buna inanan kadrolar olarak belediyelerimiz bizzat kendileri çevreyi korudukları gibi kimseye de çiğnetmemiş ve bozdurmamışlardır.
Fabrika atıklarının ırmak ve derelere atılmasında, bacalardan çıkan zehirli ve zararlı gazların insanlar başta olmak üzere çevreye zarar vermesine izin verilmemiştir.
4. Yatırımlar devrimi yapılmıştır. Üretime, istihdama ve ihracata dönük yatırımların sadece hükümet tarafından yapılması beklenilmemiş, bulundukları şehre yeni yatırımlar kazandırabilmek için belediye olarak üstlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalışmışlardır.
Yatırım yapmak isteyenler (başta büyük şehirlerde yaşayan hemşerileri olmak üzere) şehirlerine davet edilerek, onlara kolaylıklar sağlamışlardır.
Böylece üretim teşvik edilmiş, yeni istihdam alanları sağlanmış, başta belediye gelirleri olmak üzere milli gelirimizin artmasına çalışılmıştır. Hizmeti ve onun verimliliğini engelleyen “israf ve savurganlık” belediyelerden kaldırılmış, “rüşvetin kökü kurutmuştur”
5. İnsani devrimi gerçekleştirmişlerdir. Millet olarak sahibi olduğumuz değerlerimiz siyasete katılmıştır. Halkımızın “siyaset yalansız olmaz” kanaati, “siyaset de olsa doğru olmak esastır” şekline çevirmişlerdir.
“Komşusu açken, kendileri tok yatmamış, çalışanın hakkı alnının teri kurumadan ödenmiş, fakirin, yetimin, öksüzün, dul ve yaşlıların ellerinden tutulmuştur”
Bir anda çakan, önce insanların gözlerini kamaştıran ama arkasından ovaları tarlaları azotlu gübre ile dolduran şimşekler ve yıldırımlar gibi “milli görüşçü belediyeler efsanesi”ni unutamayan halkımıza, gelen seçimlerle tekrar benzeri belediyelere kavuşma fırsatı verilmiştir. Şimdi seçimler yaklaşmakta, istediğini seçmek hakkı halkımızın eline verilmiş bulunmaktadır.