Tahir Hocayı unutmak mümkün değil

Geçtiğimiz gün Hakka yürüyen Konyanın manevi mimarlarından Tahir Büyükkörükçü Hocayı uzun yıllar vaizliğini yaptığı Kapu Camii çevresindeki esnaflara ve sevdiklerine sorduk
Tahir Hoca’nın yerinin kesinlikle doldurulamayacağını ifade eden esnaflar, “Konya Hacıveyiszade efendinin cenazesinden sonra böyle kalabalık bir cenaze görmedi. Cenazesinde yaşanan izdiham, o insan seli Hocaefendi’nin ne kadar sevildiğini bir kez daha kanıtladı. Yüz binlerce insanın duaları ile uğurlanmak kadar duygu yüklü ne olabilir ki” dedi.
HOCAMIZ MEDİNE’DE ÖLMEK İSTERDİ
Bundan sonra Tahir Hoca’nın bıraktığı manevi mirasa sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı. Hocamız genç, ihtiyar herkese namazlarını kılmalarını tavsiye ederdi. İnşallah onun istediği gibi bir nesil yetişiyor. Cenazesinde ortaya çıkan o güzel manzara bunu kanıtladı. Hocamız her zaman Medine’de ölmek istediğini söylerdi. Ve ‘Dua edin Medine’ye gideyim geleyim, gideyim geleyim, gideyim gelmeyeyim’ derdi. Hocamız her ne kadar Konya’da Hakk’a yürüse de inanıyoruz ki onun ruhu şu anda Medine’de” diye konuştu.
BÜTÜN ÖMRÜNÜ MANEVİYATA ADADI
HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Teoman Rıza Güneri cenaze töreni sonrası açıklamalarda bulundu. Konya'nın manevi mimarlarından Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi’nin cenaze törenine katılan Devlet Eski Bakanı HAS Parti Genel Başkan Yarımcısı Teoman Rıza Güneri yaptığı açıklamada, “Konya’nın büyük manevi önderlerinden Tahir Büyükkörükçü Hocamızı ebediyete uğurlamanın büyük üzüntüsü içerisindeyiz. Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi Konya’nın ve Türkiye’nin maneviyatının yükselmesinde ömrünü adayarak önderlik etmiş yeri doldurulamaz büyük bir şahsiyettir” dedi. Güneri, “Cenaze merasimi görülmemiş bir kalabalığın katılımıyla icra edilmiştir. Allah’tan rahmet diliyorum mekanı cennet olsun. Allah sevenlerini cennetinde kavuştursun” ifadelerini kullandı.
HOCAYI DİNLEMEK AYRI BİR HUZUR İDİ
20 yılı aşkın süredir Kapu Camii civarında esnaflık yapan şu anda ise ‘Yetimleri Koruma Derneği’ başkanlığını devam ettiren Ali Yüksel, “Yıllarca hocamızın vaizlerini dinledik. Onu dinlemek ayrı bir huzur verirdi insana. Onun anlatımının ayrı bir farkı vardı. Çok ciddi konuşurken arada bir espri yapar herkesi kendisine bağlardı. Hiç unutmuyorum oğlumum görev yaptığı kurum ile bir sorunu vardı. Meram Tavusbaba Türbesi yanında kendisini gördüm ona, “Hocam, oğlumun bir sorunu var dua buyursanız da görevinde mağdur olmasa” dedim. Hocamın cevabı ise, “Bende Hacıveyiszade Hocamızın ağzı yok ki duamız olsun. Ama sen yinede içini serin tut hayırlısı ne ise o olur” diyerek gönlümü almıştı” dedi.
İNSANLAR O DİNLEMEK İÇİN AKIN EDERDİ
Kapu Camii civarında Kundura Malzemeleri satışı alanında hizmet veren Büyük Şirket sahibi Ali Büyükkadıoğlu ise Tahir Hoca ile akraba olduğunu ifade ederek, yokluğuna alışmanın çok zor olacağını söyledi. Büyükkadıoğlu, “Tahir Hocaefendi bizim çok yakın akrabamız idi. Çocukluk yıllarımızda ona karşı büyük bir sevgimiz vardı. Çocuklara karşı ayrı bir sevecenliği vardı. Büyük, küçük herkese en büyük nasihati, ‘namazlarınızı kılın’ olurdu. Akraba olmamız nedeniyle beni ayrı severdi. Sohbetlerine gittiğim zaman beni yanına oturturdu. Bir başka misafir geldiği zaman,  kalkmak istediğim de ise kızar, ‘Otur yanımda nereye gidiyorsun’ derdi. Hocaefendimiz yedirmeyi, ikram etmeyi çok severdi. Hemen her akşam bir sohbette bulunurdu. Onu çok arayacağız” diye konuştu.
HİÇ KİMSE ONUN GİBİ SOHBET EDEMEZDİ
Kapu Camii ve Kunduracılar içerisinde yarım asra yakın esnaflık yapan Saatçi Erol Çıkrıkçı’da Hocaefendi’yi anlatırken duygularına hakim olamadı. Çocukluk yıllarından itibaren Tahir Hoca’yı dinlediğini ifade eden Saatçi Erol Usta, “Çocukluğumuz, gençliğimiz yani ömrümüzün büyük bölümü burada geçti. Küçükken Kapu Camii’ne ne zaman gidersek Tahir Hoca’yı orada sohbet ederken bulurduk. Hiç sesimizi çıkarmadan can kulağı ile dinlerdik. Çocuk olmamıza rağmen hocamızın her söylediği kafamıza girerdi. Çünkü kendisinin harika bir ikna kabiliyeti vardı. Muhteşem bir insandı. Kimseye kızmayan, gördüğü herkese selam veren, herkesin gönlünü alan bir mizacı vardı. Allah rahmet eylesin hocamızı unutmak mümkün değil” diye konuştu.
KABİLİYETİ YÜKSEK BİR İSLAM ALİMİ İDİ
Kapu Camii civarı Atarlar içerisinde bulunan ve Konya’nın ilk bisiklet mağazalarından olan ‘52’ler Bisiklet Mağazası’ sahiplerinden Ahmet Elliiki’de Tahir Hoca’nın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Elikli, “1952 yılından bu yana bu bölgede esnafız. Tahir Hocamızı da ilk olarak Kapu Camii’nde tanıma fırsatı bulduk. Hocamızın ikna kabiliyeti çok iyi idi. Çocukken çoğu zaman söylediklerinden bir şey anlamasak da onu dinlemek bizlere ayrı bir tat verirdi. İslamı anlatır ve neler yapacağımızı büyük bir titizlikle tarif ederdi. Caminin içerisi namaz vaktinden önce dolar taşar idi. Onu dinlemek için çok uzak yerlerden gelen olurdu. Hocamızın en büyük özelliği ise hiçbir kimseyi ayırt etmeden herkese eşit şekilde davranması idi” dedi.
ERENKÖY’Ü TAHİR HOCAMIZ İNŞA ETTİ
Tahir Hoca’yı uzun yıllardır tanıyan bir başka esnaf ise Ahmet Işıkçeviren idi. Işıkçeviren, Tahir Hoca ile Erenköy Mahallesi’nde komşu olduklarını ifade ederek, “Bugün Erenköy mahallesi var ise bu kesinlikle hocamızın eseridir. Kendisi yeşilliği, temiz havayı sevdiği için o yıllarda ismi bile olmayan Konya’nın dışında olan bölgede arsalar aldı. İsmini ise herhalde Erenlerden esinlenerek Erenköy koydu. Hocaefendimizin oradan arsa aldığını duyan herkes komşu olmak istedi. Ama hocamız kesinlikle olumsuzluğunu hissettiği kişiye arsa sattırmadı. Hocamız orayı çok severdi camiyi bile kendisi yaptırdı. Ve bugün Erenköy Mahallesi olarak bilinen bu güzel bölge ortaya çıktı. Dünyada komşu olduğumuz gibi İnşallah öbür dünyada da komşu oluruz” dedi.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri