Bu yıl mısır taban fiyatının sadece yüzde 21’lik artışla ton başına bin 150 olarak açıklandı. Tarımsal üretim maliyetlerinin en önemli kalemini oluşturan mazot, gübre, zirai ilaç, elektrik ve sulama bedellerinin sürekli arttığını, buna karşın çiftçilerin binbir emekle ürettiği ürünler ise para etmiyor.
2018 yılına göre buğday fiyatları bu sene yüzde 29 artmıştı. Bu bile üreticilerin beklentilerini karşılamadı. Buğday üreticilerinin beklentilerinin prim desteğiyle karşılanmasını isterken mısır üreticileri de açıklanan taban fiyatıyla hayal kırıklığı yaşadı. Mazot, gübre ve zirai ilaç fiyatlarında yaşanan artış aynı olmasına karşın buğday fiyatları geçen seneye göre yüzde 29 oranında artarken mısır fiyatları ise geçen yıla göre sadece yüzde 21 arttı. Mağduriyetin giderilmesi için açıklanan mısır taban fiyatının ton başına en az bin 200 lira olarak revize edilmesini istiyor.
AYÇİÇEĞİ TABAN FİYATI GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜK
Konya Pancar ve Tarım Ürünleri Üreticileri Birliği (KONPADER) Başkanı Ahmet Bestil, mısır ve ayçiçeğine verilen taban fiyatının üreticiyi memnun etmediğini söyledi. Geçen yıl ayçiçeğinin tonunu 2 bin 700 TL’ye sattıklarını hatırlatan Bestil, “Bu yılki fiyatlar geçen yıla göre 100 TL daha düşük. Fakat 1 yıl içerisinde tohum yüzde 50 arttı. Gübre fiyatları yüzde 50 arttı. Mazota sürekli zam geliyor. Girdi masraflarından yüzde 50 artış yaşanırken, ayçiçeği fiyatı geçen yıla göre daha düşük. Çiftçi bu kadar yükün altından nasıl kalkacak? Üreticiler taban fiyatlarında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Girdi masrafları bu kadar yüksek olmasaydı çiftçinin eline biraz para kalacaktı. Fakat şu an ki durumda tüm kazancımız elektrik, mazot, gübre borçlarına gidecek” dedi.
MISIR TABAN FİYATI REVİZE EDİLMELİ
Mısır taban fiyatlarında da geçen yıla göre 150 TL’lik bir artış gerçekleştiğini aktaran Bestil, “ Mısırda da pek fazla bir artış olmadı. Taban fiyatı 1150 TL olarak açıklandı. Bu rakamda düşük. Girdilere göre fiyatlar çok düşük. Masraflarımızı ancak karşılarız. Girdiler çok yükselince ayçiçeği ve mısırın çiftçisinin beklentisini karşılamadı. Alım ajansları neredeyse ayçiçeğini aynı fiyata alıyor. Belirli bir limit koymuşlar. Bu da bizi zorluyor. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ve hükümetimizden destek bekliyoruz” diye konuştu.
TARIMIN KALBİ KONYA OVASI’NDA ATIYOR
Konya Ovası’nın tarımda Türkiye’nin kalbi olduğunun altını çizen Bestil, şunları söyledi: “Konya Ovası ayçiçeği üretiminde Trakya ile yarışıyor. Önceden Konya’da ayçiçeği az üretilirdi. Şimdi bunlarla yarışıyoruz. Türkiye genelinde yılda 1, 5 milyon ton ayçiçeği üretiliyor. 400 bin tonu Konya Ovası’nda yağlık ayçiçeği üretiliyor. Konya ayçiçeğinde ve mısırda çok iddialı. Buğdayda zaten iddialıyız. Konya 3 milyon ton buğday üretiyor. Konya’dan sonra en fazla buğday Diyarbakır’da üretiliyor. Diyarbakır’da 1 milyon ton buğday üretiliyor. Arada 2 milyon ton fark var. Konya Ovası Türkiye’nin tarımsal ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor.”
KONYA OVASI’NA BAŞKA HAVZALARDAN SU GETİRİLMELİ
Mavi Tünel’den Hotamış Depolaması’na su getirilmesini de değerlendiren Bestil, “Göksu’nun suyunun Konya Ovası’nı gelmesi çok olumlu bir gelişme. Ama yeterli değil. Sadece Çumra çiftçisine fayda sağlayacak. Erzincan Karasu ve Kızılırmak’ın da suyu Konya Ovası’na getirilmeli. Cihanbeyli ve Altınekin de sulama projelerinden faydalanmalı. Fırat’ın suyu mutlaka Konya Ovası’na aktarılmalı. O zaman üretim ve ürün çeşitliliği artacaktır. Bu proje için 200 bin imza toplayacağız. Aksaray’a da su gelecek. Aksaray bu konuda atağa geçti. Cumhurbaşkanının yanına imza ile gideceğiz. Makamında bu projeyi ve imzaları teslim edeceğiz. Bunun için Ziraat Odaları başkanlarından da imza toplayacağız” dedi.
İBRAHİM BÜYÜKEKEN