Tarım ve hayvancılık sektöründe yıllardır devam eden yanlış politikaların bedelini önümüzdeki günlerde ödeyecek gibiyiz. Özellikle süt ve et sektöründe büyük bir kriz bizi bekliyor...
**
Konya'da 13 binden fazla süt üreticisinden 2 bini aşkını sektörü terketti. Şu an Konya'da 10 bin civarında süt üreticisi bulunuyor...Bu sayı önümüzdeki aylarda daha da artacak...
**
Bir yılda 2 bin süt üreticisi sektörü etti. Binlerce süt ineği kesime gitti. Bu kadar büyükbaş hayvanın kesime gitmesinin en önemli nedeni girdi maliyetlerindeki rekor artış...
**
Saman, yem, balya fiyatlarında artışın önüne bir türlü geçilemiyor. Kendi samanını ve balyasını yetiştiren üreticiler bile girdi maliyetleri ile başa çıkamıyor...
**
Yemi, samanı ve balyayı dışarıdan satın alan bir süt üreticisinin bu şartlarda kar etmesi imkansız. Çarkı döndürmesi bile mucize aslında...Besi çiftlikleri birer birer kapanıyor, üreticiler sektörü çareyi sektörü terketmekte buluyor...
**
Süt üreticisi için en çıkar yol hayvanları satmak ya da kesime göndererek, zarar etmekten kurtulmak. Üretici zarar ederken, tüketici kar mı edecek? Kesinlikle hayır...
**
Süt üretimi düştükçe süt ve süt ürünleri fiyatları da katlanarak artacak. Daha geçen yıla kadar markette 4-5 TL'ye aldığımız sütler bile şu an 12-13 TL oldu...
**
En kalitesiz bir kaşar peynir bile cep yakıyor. Bu ülkede artık kalitesiz süt ve süt ürünleri tüketmek bile lüks haline geldi...Nedeni yıllardır yürütülen yanlış hayvancılık politikaları...
**
Şu anda süt üreticisi zararına üretim yapıyor. Her geçen küçülmeye devam ediyor ve sektörden yangından kaçar gibi kaçıyor. Bu da demek oluyor ki; 1-2 ay sonra ciddi bir süt krizi kapımızda!!
**
Bu konuyu yıllardır yazıyorduk. Sarayönü ve Çumra tarafına giderseniz yollarda çok sayıda boş çiftlik görebilirsiniz. Bir ara saman alevi gibi parlayan çiftlikler bir bir kapandı...
**
Bir çoğu devlet teşvikleriyle ve kredilerlee açılan çiftliklerdi. Devletin parasına da yazık oldu. Sürekli zarar eden üreticiler kredilerini bile ödeyemeden iflas etti...Onlarca emek boşa gitti...
**
Süt üreticisi çiğ süt fiyatının yükseltilmesini talep ediyor. Bu şartlarda çiğ sütün litresi en düşük 9-10 TL olması gerekiyor. Aşağısı üreticisi için zarar. Daha aşağı fiyat ileride tüketici için de zarar olacak...
**
Şayet bu yanlıştan dönülmez ise dişi hayvanlar kesilecek bugün istenilen fiyatın en az 2-3 katı bir fiyatı konuşuyor olacağız. Markette en düşük süt fiyatı 20-25 TL olacak...
**
Üreticiler zor günlerden geçiyor. Yem, elektrik, mazot gibi girdi maliyetlerindeki artışla artık başa çıkamıyorlar. Bir de çiftliklerde ve köylerde çalışacak işçi bulamıyorlar...
**
Türk tarım ve hayvancılık sektörü Afganistan'dan gelen gençlerin eline bakar hale geldi. Çiftçiler ve üreticiler ellerinde Afgan işçileri tutabilmek için dolgun maaş vermek zorunda kalıyor...
**
Afgan işçiler ise çiftçinin ve üreticinin kendilerine muhtaç hale gelindiğinin farkında... Bunu her türlü istismar ederek, yüksek maaşın yanı sıra diğer masraflarını da karşılatıyor...
**
Kırmızı et ve süt sektöründe sadece artan girdi maliyetleri değil iş gücü açığı da her geçen yıl artıyor. Sırf kendi köyümüzde bu yüzden ineklerini kesime göndererek, çiftliğini kapatanlar var...
**
Üreticiler artan girdi maliyetlerine karşı yenik düştü. Bunun sonucunda inek ve düve kesimleri hız kazandı. Bu kesimlerin durması için yem süt paritesinin hayata geçirilip en az 1 litre süt ile 1,5 kilo yem alınması gerekir. Aksi halde üretim sürdürülemez..
**
Eleştirilerin hedefinde olan diğer kurum ise Ulusal Süt Konseyi (USK). Aylardır yeni süt fiyatklarının belirlenmesi konusunda somut bir adım atamadı... Süt üreticileri bu konseyde daha fazla söz sahibi olmak istiyor..
**
Üreticiler ise "Yem fiyatları baz alınarak parite kuralının uygulanmasını istiyoruz. Zarar etmeden, hayvanlarımızı kesmek ya da satmak zorunda kalmadan üretim yapmak istiyoruz" diyor...
**
Süt üretiminin kesintiye uğramasını istemiyorsak, girdi masraflarının düşürülmesi ya da süt fiyatlarının yükseltilmesi gerekiyor...Kesime gönderilen her bir büyükbaş hayvan milli ekonomiye vurulan bir darbedir...
**
Çocuklarımızın sütten mahrum kalmasını istemiyorsak, sofralarımızda yoğurdun ve peynirin eksik olmasını istemiyorsak, sektörde yaşanan sorunlara acilen çözüm bulunmalı, fedakar ve cefakar üreticiler desteklenmelidir....