Sütte doğum sancısı

Mehmet Parlak, ithal edilen ve krediyle alınan gebe hayvanların Mayıs ayında doğurmaya başlamasıyla litresi 55 kuruşa kadar gerileyen bir litre sütün fiyatının, daha da düşmesinden endişe ettiklerini söyledi. 
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Parlak yaptığı açıklamada, yıllardır ciddi bir problem olan ve bir türlü istikrara kavuşmayan süt fiyatları üzerine son günlerde yine kara bulutların çöktüğünü belirtti. 
Süt fiyatlarındaki iniş ve çıkışlara alışık olduklarını ifade eden Parlak, geçen yıl et fiyatlarındaki artışla birlikte süt fiyatlarında da azda olsa bir artış yaşandığını dile getirerek, ''Et fiyatlarındaki artışı benimseyen damızlık sığır yetiştiricilerinin ellerindeki damızlık hayvanları kestirerek para kazanma yoluna gitmeleri dişi hayvan sayısının azalmasına yol açtı ve bu durum süt fiyatlarını nispeten yükseltti'' dedi. 
Parlak, et ve sütteki bu artışı engellemek için Ziraat Bankası aracılığıyla sıfır faizli kredi ile yatırım ve işletme kredisinin uygulamaya konulduğunu, bunun yanı sıra yurt dışından damızlık ve besi hayvanı ithalatı yolunun açıldığını anımsattı. 
Alınan bu tedbirlerle et fiyatlarındaki yükselişin önüne geçildiğini anlatan Parlak, ancak hayvan ithalatının devam etmesi, sıfır faizli kredilerin sürmesi ve sektör dışından bir çok firmanın süt sektörüne girmesinin süt fiyatlarında aşırı düşüşe neden olduğunu bildirdi. 
Parlak, geçtiğimiz günlerde süt işleyen firmaların süt alım fiyatlarını litrede 55 kuruş olarak açıklamasının ise üreticiye adeta bir şok yaşattığını söyledi. 
Sütün litresinin toptanda 55-63 kuruş arasında satıldığını dile getiren Parlak, süt fiyatlarındaki düşüşe karşın yem fiyatlarında ise artışın devam ettiğini ve işletmelerin ciddi bir krize girdiğini iddia ederek, ''Bir litre süt ile ancak 720 gram yemin alınabildiği süt sektöründeki durum apaçık ortadadır'' diye konuştu. 
MAYIS SENARYOSU
Süt inekçiliği kapsamında ithal edilen ve krediyle alınan gebe hayvanların Mayıs ayında doğurmaya başlamasıyla litresi 55 kuruşa kadar gerileyen bir litre sütün fiyatının, daha da düşmesinden endişe duyduklarını belirten Parlak, şunları kaydetti: 
''Şu anda süt vermeyen ve gebe olan bu hayvanlar doğurmaya başlayınca, hayvan başına günlük en az 20 kilogram süt vermeye başlayacak. Konya'da yaklaşık 5 bin hayvanın ithal edildiği veya krediyle alındığı düşünülürse günlük fazladan 10 ton süt piyasaya girecek demektir. Türkiye geneli için de aynı durum söz konusu. Süt arzının artması fiyatların daha da düşmesine neden olacak. Düşüşü durdurmak için sütte taban fiyat uygulamasına geçilmelidir. Taban fiyat ise bir litre süt için 68 kuruş olmalıdır. Yine üretici örgütleri sütün pazarlanmasında daha etkin hale getirilmeli. Ulusal Süt Konseyi, üretici ve tüketici fiyat dengesine katkı sağlayacak, süt piyasasında istikrarı koruyacak bir yapıya kavuşturulmalı. Süt tozu ithalatı mutlaka engellenmeli. Okul sütü ve halk sütü gibi kampanyalarla süt tüketimi artırılmalı, içecek tercihinde, başta okullar olmak üzere süt ve ürünlerine yer verecek politikalar benimsenmelidir. Yemle ilgili desteklemeler yapılmalı.'' 
Tarım kredilerinin sektördeki mevcut işletmelere verilmesi gerektiğini vurgulayan Parlak, gerçek üreticilerin bu imkanlardan faydalanması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti. 
Parlak, süt fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi durumunda 3 yıl önce yaşanan sıkıntıların tekrarlanabileceğini ve hayvanların kesime verilebileceğini sözlerine ekledi.