Kâinâta nûrunun yeryüzüne inmesiyle, güneşin hakikatinin idrak edildiği, elmas değerinde olan ilâhî ışığıyla âlemleri nûrî cihâna gark ettiği, insanlığın övünç kaynağı, peygamberlerin en büyüğü Hazreti Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselâm’ın mübârek doğumlarının gerçekleştiği Nisan ayına özel yazılarımız olsun istiyoruz. Sizlerin de hem bireysel hem de ailece bu çok özel ayda O sallallahu aleyhi vessellem’e has özelleriniz olsun diliyoruz.
Bu ay evlerimize, O kâinâtın solmayan gülü Peygamber aleyhisselâm’a salâtü selamlar göndererek bereket getirelim dedik. Her ev, bu Nisan ayı tesbihâtını O’na tahsis etsin. Ama bu sâdece dilde kalmasın, kalbe de ılık ılık O’nun sevgisi aksın. Çünkü dil ile kalp birlikteliği gerçek sevgidir. Seven sevdiğini hep söyler ve dilinden düşürmez, anlata anlata bitiremez. Sevenin aklı fikri sevdiğindedir. Zira O’nu anlatma diye bir derdi vardır onun. Evet, bizimde bu güzel ayda O’nu anlama ve anlatma, O’nun sünnetlerini yaşama ve yaşatma, hayâtımızı O’nun hayâtına benzetme diye dertlerimiz olsun. Hatta öyle ki bu bizim tek sevdâmız olsun. O’nu söylemek anlatmak da yetmez. O’nu ciddi bir hassâsiyetle hayâtımıza taşımalıyız. Bunu ancak O’nun sünnetlerini titizlikle tatbik etmekle mümkün kılabiliriz. O halde önce kendi şahsımızda sonra da içinde bulunduğumuz çevremizde Peygamber efendimizin sünnetlerine ittiba etmede öncülük ederek örnek olma çabasında olalım inşaallah.
Tamâmen ilâhi vahiyle şekillenen Peygamberimiz aleyhisselâm’ın sözleri, hal ve hareketleri, davranışları bizlerin önüne öyle bir hayat koymuştur ki bütün enbiyâlar, veliler, dünyânın en büyük örnek şahsiyetlerinin bir araya gelmesiyle ancak bulunabilecek ideal ölçüler dahi O’nun sergilediği hayat biçimine erişemezdi. O’nun sünnetlerinin içinde en küçüğünden en büyüğüne nice hikmet tecellileri bulunurdu. En basit insânî hareketleri, örnek ve ideal davranışlarıyla hayâtının tüm safhalarında önümüze sunan Allah Rasûlü’nün sünnetleri bizler için âdeta hayat kılavuzudur. Zira Peygamber efendimiz bizlere hayâtı ve yüce Yaratıcıyı tanıtmak üzere gönderilmiş ekmel bir şahsiyetti. Ebedî mutluluğa erişmek için Allah(c.c)’a giden yolda farzı, vâcibi, sünneti, müstehâbı biz O’nunla öğrendik.
Kadınları satılık mal gibi gören, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen basit, cahil ve zâlim insanlardan yıldızlar topluluğunu oluşturan Câhiliyeden nezâket çağına çıkışlar yapan, yaptıran Allah Râsûlu asrı saadet devrini sünneti seniyelerle oluşturmuştu. Demek ki câhiliye devri sünneti seniye ile aşılmıştı. Câhiliye devrinin sapık inançlı, sapkın insanları sünneti seniyelerle güzide insanlar oldular. Peygamber efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem’in sünnetleri her devrin sıkıntı ve problemlerine deva olabilecek niteliktedir. Bugün ayni berraklık ve dururluğunda olan sünneti seniyyeler ihya edilmeyi bekliyor. Asrın sıkıntı ve problemleri sünneti seniyelerin yeniden işlev kazanmasıyla giderilecek ve toplum sünnetlerle âbad olacaktır. O’nun nurlu ve onurlu yolu tüm çağlara ışık tutacak mâhiyete hâizdir. Çağ, sünneti seniyelerle ayağa kalkacaktır. Hayat O’nu hayâtıyla bütünleşmediği sürece anlamsızdır. O sallallâhu aleyhi vesellem örnek davranışlarıyla hayâta kutsiyetler yüklemiştir.
O, Medine’nin en uzak mahallesindeki hastaları ziyâret etmiştir. Fakir, fukarayâ sâhip çıkmış, yememiş, yedirmiştir. Kendisine kaba ve çirkin muâmele edenlere hiç kızmamış hep tebessümlü olmuştur. Dâima alçak gönüllü ve tevâzû sâhibi olmuş kimseden özel bir istek talep etmemiştir. Beytülmal’de para bulunmasına rağmen tek dirhem tenezzül edip almadığı gibi günlerce aç dolaşmıştır. Aile efrâdına çok şefkatli ve fedâkar olmuştur. Çocuklara görülmemiş ilgi ve alâka göstermiş, hayvanlara kadar ince, derin bir merhamet sergilemiştir.
Kâinâtın örnek Nebisi; “ Ümmetimin bozulduğu sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevâbı vardır.” Buyuruyorlar. Haydi, âlemlerin nûrûnun dünyâya teşrif ettikleri şu güzel Nisan ayında herkes âzâmî ölçüde Peygamber efendimizin sünnetlerini yaşamaya ve yaşatmaya özel bir önem göstersin. Her gün birkaç şehid sevâbı kazanmayı kim istemez. O halde herkes pratik hayatta rahat uygulayabileceği sünnetleri öğrenip uygulayarak bu sevapları kaçırmasın inşallah. İşte size tatbiki kolay birkaç sünneti seniyye:
“Ben haklı olduğu halde çekişmeyi bırakan kimse için, cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için cennetin en yüksek köşesinde bir köşk verileceğine kefilim.” ( Ebû Dâvud)
“Benim katımda en sevimliniz; ahlakça en güzel olan ve etrâfıyla hoş geçinenizdir ki, onlar herkesi sever ve herkeste onları sever. Benim katımda en sevimsizleriniz koğuculuk yapan, dostların arasını açan ve temiz kimselerde kusur arayanınızdır.” (Taberânî)
“Birbirinize hiddetlenmeyin, birbirinize hased etmeyin, kıskanmayın, birbirinize arka çevirmeyin, ey Allâh’ın kulları kardeş olun. Bir Müslüman’a üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.” ( Müslim)
Bu ay evlerimize, O kâinâtın solmayan gülü Peygamber aleyhisselâm’a salâtü selamlar göndererek bereket getirelim dedik. Her ev, bu Nisan ayı tesbihâtını O’na tahsis etsin. Ama bu sâdece dilde kalmasın, kalbe de ılık ılık O’nun sevgisi aksın. Çünkü dil ile kalp birlikteliği gerçek sevgidir. Seven sevdiğini hep söyler ve dilinden düşürmez, anlata anlata bitiremez. Sevenin aklı fikri sevdiğindedir. Zira O’nu anlatma diye bir derdi vardır onun. Evet, bizimde bu güzel ayda O’nu anlama ve anlatma, O’nun sünnetlerini yaşama ve yaşatma, hayâtımızı O’nun hayâtına benzetme diye dertlerimiz olsun. Hatta öyle ki bu bizim tek sevdâmız olsun. O’nu söylemek anlatmak da yetmez. O’nu ciddi bir hassâsiyetle hayâtımıza taşımalıyız. Bunu ancak O’nun sünnetlerini titizlikle tatbik etmekle mümkün kılabiliriz. O halde önce kendi şahsımızda sonra da içinde bulunduğumuz çevremizde Peygamber efendimizin sünnetlerine ittiba etmede öncülük ederek örnek olma çabasında olalım inşaallah.
Tamâmen ilâhi vahiyle şekillenen Peygamberimiz aleyhisselâm’ın sözleri, hal ve hareketleri, davranışları bizlerin önüne öyle bir hayat koymuştur ki bütün enbiyâlar, veliler, dünyânın en büyük örnek şahsiyetlerinin bir araya gelmesiyle ancak bulunabilecek ideal ölçüler dahi O’nun sergilediği hayat biçimine erişemezdi. O’nun sünnetlerinin içinde en küçüğünden en büyüğüne nice hikmet tecellileri bulunurdu. En basit insânî hareketleri, örnek ve ideal davranışlarıyla hayâtının tüm safhalarında önümüze sunan Allah Rasûlü’nün sünnetleri bizler için âdeta hayat kılavuzudur. Zira Peygamber efendimiz bizlere hayâtı ve yüce Yaratıcıyı tanıtmak üzere gönderilmiş ekmel bir şahsiyetti. Ebedî mutluluğa erişmek için Allah(c.c)’a giden yolda farzı, vâcibi, sünneti, müstehâbı biz O’nunla öğrendik.
Kadınları satılık mal gibi gören, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen basit, cahil ve zâlim insanlardan yıldızlar topluluğunu oluşturan Câhiliyeden nezâket çağına çıkışlar yapan, yaptıran Allah Râsûlu asrı saadet devrini sünneti seniyelerle oluşturmuştu. Demek ki câhiliye devri sünneti seniye ile aşılmıştı. Câhiliye devrinin sapık inançlı, sapkın insanları sünneti seniyelerle güzide insanlar oldular. Peygamber efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem’in sünnetleri her devrin sıkıntı ve problemlerine deva olabilecek niteliktedir. Bugün ayni berraklık ve dururluğunda olan sünneti seniyyeler ihya edilmeyi bekliyor. Asrın sıkıntı ve problemleri sünneti seniyelerin yeniden işlev kazanmasıyla giderilecek ve toplum sünnetlerle âbad olacaktır. O’nun nurlu ve onurlu yolu tüm çağlara ışık tutacak mâhiyete hâizdir. Çağ, sünneti seniyelerle ayağa kalkacaktır. Hayat O’nu hayâtıyla bütünleşmediği sürece anlamsızdır. O sallallâhu aleyhi vesellem örnek davranışlarıyla hayâta kutsiyetler yüklemiştir.
O, Medine’nin en uzak mahallesindeki hastaları ziyâret etmiştir. Fakir, fukarayâ sâhip çıkmış, yememiş, yedirmiştir. Kendisine kaba ve çirkin muâmele edenlere hiç kızmamış hep tebessümlü olmuştur. Dâima alçak gönüllü ve tevâzû sâhibi olmuş kimseden özel bir istek talep etmemiştir. Beytülmal’de para bulunmasına rağmen tek dirhem tenezzül edip almadığı gibi günlerce aç dolaşmıştır. Aile efrâdına çok şefkatli ve fedâkar olmuştur. Çocuklara görülmemiş ilgi ve alâka göstermiş, hayvanlara kadar ince, derin bir merhamet sergilemiştir.
Kâinâtın örnek Nebisi; “ Ümmetimin bozulduğu sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevâbı vardır.” Buyuruyorlar. Haydi, âlemlerin nûrûnun dünyâya teşrif ettikleri şu güzel Nisan ayında herkes âzâmî ölçüde Peygamber efendimizin sünnetlerini yaşamaya ve yaşatmaya özel bir önem göstersin. Her gün birkaç şehid sevâbı kazanmayı kim istemez. O halde herkes pratik hayatta rahat uygulayabileceği sünnetleri öğrenip uygulayarak bu sevapları kaçırmasın inşallah. İşte size tatbiki kolay birkaç sünneti seniyye:
“Ben haklı olduğu halde çekişmeyi bırakan kimse için, cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için cennetin en yüksek köşesinde bir köşk verileceğine kefilim.” ( Ebû Dâvud)
“Benim katımda en sevimliniz; ahlakça en güzel olan ve etrâfıyla hoş geçinenizdir ki, onlar herkesi sever ve herkeste onları sever. Benim katımda en sevimsizleriniz koğuculuk yapan, dostların arasını açan ve temiz kimselerde kusur arayanınızdır.” (Taberânî)
“Birbirinize hiddetlenmeyin, birbirinize hased etmeyin, kıskanmayın, birbirinize arka çevirmeyin, ey Allâh’ın kulları kardeş olun. Bir Müslüman’a üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.” ( Müslim)