SU
Geçen hafta başında çok önemi bir toplantıyı izleme fırsatımız oldu. Konya’nın su yönetimine masanın öbür tarafından baktık. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta ve Milletvekili Halil Etyemez, kuraklığın en derinleştiği şu günlerde ilgilerden basın önünde brifing aldılar.
Toplantıya Konyalı Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, geçtiğimiz günlerde göreve başlayan çok başarılı heyecanlı DSİ. 4.Bölge Müdürü Mehmet Ekinci ve Avrupa dahil birçok uluslararası projede Türkiye’yi temsil etmiş bir başka Konyalı İl Tarım ve Orman Bölge Müdürü Sayın Ali Ergin katıldı.
Saatler sürdü.
Konya’nın suya ulaşımının önündeki engeller, yapılan çalışmalar, yatırımlar suyla ilgili gelecekte yaşanabilecek iyi- kötü senaryolara dikkat çekildi…
*
Konya’nın su ödevine ve kuraklık dosyasına çalıştığını görmek bizleri umutlandırdı. Dış havzalardan su arayışımız sürüyor. Kim şöyle bir ortamda suyunu bize verir biz nasıl getiririz ayrı ve aykırı bir hikâye ama şu gerçek “Kuralık içinde bulunduğumuz coğrafyayı yeniden şekillendirecek… Üstelik iyi anlamda da değil… Tarihte büyük kırılma noktaları hep kuraklıklarla gelmiştir…Kuraklık sanayisinden, ticaretine, siyasetine sil baştan format atacak gibi gözüküyor…
Bu senaryoda herkes kaybeder…Kaybederek kazanan yeni bir süreç başlar…
*
BASIN
İnanmaya bilirisiniz ama köşe okumam birileri atarsa bir bak diye bakarım... Teker izine girmekten korkarım ama farklı şeyler okurum... Uğur Özteke dün bir yazı yazmış... Konya basının birileri tarafından dizayn edildiğini, dizayn edenin başlarda kendisi olduğunu sandığını ama operasyonlar bitince içinde meğer kendisinin de figüran olduğunu anladığını yazmış...
Ve muazzam bir kelimeyle bitirmiş KONYA BASIN TİYATROSU...
Konya basınının bir bölümü zehirlendi...
Bir bölümünün ise ayağını yerden kesecek kadar çakır keyfi yapıldı…
Şimdi yavaş yavaş uyanıyor…
İki bölümünden kendine gelmesi için kusması lazım...
İçinde tuttuklarını ve içine karışanları…
Arada parmak atmamız lazım biliyorum.
Atacağız inşallah…
------
“7 ”
Enerjinizi düşüren şu 7 şeyden uzaklaşın;
Aşırı düşünmek
‘Hayır’ diyememek
Herkesi memnun etmeye çalışmak
Geçmişe takılıp kalmak
Her olayı kişisel algılamak
Çözüm değil suçlu aramak
Her şeyi kontrol etmeye çalışmak
------
DERVİŞE SORMUŞLAR;
“Nasıl olalım?”
Musibet karşısında; Metanetli
Cehalet karşısında; Marifetli
Husumet karşısında; Mağfiretli
Kötülük karşısında; Hayır sahibi
Kabalık karşısında; Letafetli ol ki
Yaradan seni sabrından ötürü sevsin...
----
FIKRAYLA
Matematiği kuvvetli bir devlet adamı yanında bulunanlara sordu;
“Sıfır nedir?”
İçlerinden en dalkavuğu yaltaklanarak cevap verdi;
“Zat-ı şahanenizin huzurunda bizleriz efendim...”
*
Ortalık yıkılıyor, nefes verecek, ‘Durun panik yapmayın’ demesini beklediğimiz seçtiklerimizden çıt çıkmıyor…
Niye?
“Önce Reis-i Cumhur konuşsun, maazallah açığa düşeriz ortada kalırız, mayına basarız korkusu…
Cumhurbaşkanı konuştuktan sonra da sustur susturabilirsen mübarekleri…
FOTOĞRAFLA
Semt pazarında böyle, Kapu Cami, Bedesten civarında da bunun “akdon” içlik versiyonlarına şimdilerde talep patlaması var..
----------
HADİSLE
Satıcı ve alıcı (söz kesip) pazarlığı bitirdikten sonra birbirlerinden ayrılmadıkça alış-verişi bozup bozmamakta serbesttirler. Eğer onların her biri karşılıklı olarak doğru söyler (mal ile paranın durumunu olduğu gibi) açıklar ise, alış-verişleri bereketli olur. Yok eğer gizler ve yalan beyânda bulunurlarsa, alış-verişlerinin bereketi kalmaz