Nedenleri düşünürken Şair Şeyh Galib’in dizesini okuyalım. “dîdesihavf-rakîb ile olup eşk-efşân su uyur, düşmen uyur, haste-i hicrân uyumaz”
Suyun bile zaman zaman durgunlaşacağını ama düşmanın sessiz kalsa bile asla unutmayacağını ve uyumayacağını anlatan, insanı dikkatli olmaya davet eden atasözü
Evet, bilhassa karşıt savaşlarda çokça söylenen “Su uyur, düşman uyumaz” atasözümüzün ne kadar yerinde olduğu…
Son terör olaylarında daha da bariz görülmekle kalmayıp..
Bir değil iki defa aynı yerde şehitler vererek ciğerimiz kavruldu…
Aslında su asker, bekçi demektir. Malum olduğu üzere eskiden su değil, âb ya da mâ denilirdi.
Bu bakımdan konumuz Asker ve terörist karşılaşmasını kapsamakta.
***
Hatırlarız. Aynı yerlerde 17 Mehmetçiğimizi, hemen hemen yine aynı koşullar içinde şehit vermiştik.
Söylentiler birbirini kovalıyordu.
Uyuyup düşman bilmemekte ısrar ettiğimiz İsrail Devleti’nden alınan ve bize gizlice kendi kumandalarını da içeren…
İnsansız hava araçları teröristlerin katırlara yükledikleri silahlarla dağları aşıp sessizce hudut içine girmekte olduğunu sinyal ediyor.
Bu, kimince bir hafta kimince bir ay evveli tespit edilip ilgili hudut karakollarına duyuruluyor ama…
Nedense bir rehavete kavuşup atasözümüzü de hatırlamayıp hazırlanmadığımızın sebebi anlaşılmamakta!
Hatırlarsınız o zamanlar çarpışma esnasında, bu hava araçları teröristleri gösterip onlara zayiat vermeye başlayınca
Teröristlerin “Kaldırın şunları çok zayiat veriyoruz” demeleri ile çalışma yapmadıkları dillere destan olmuştu.
Bunu bizim komutanlarımıza atfedercesine söylemişlerdi ama ben komutanlarımızın bu şekil hareketlere gireceklerine asla inanmıyorum.
Ama olay doğrudur. O hava araçlarının bir kumandası da İsrail elinde olduğu kesindir. Ve onlara söylenmiş, dolayısıyla da İsrail’in durdurmuş olasılığı yok mu?
Diğer taraftan asırlardır apaçık Anadolu’da gözü olduğu çeşitli kongre ve konuşmalarda belirten dostumuz diye kucakladığımız Amerika…
Bu havalideki karıncanın hareketini bile tespit edebilirken bize neden haber vermiyor acaba da?
Birde söze gelince “Beraber mücadele edeceğiz” demelerine hâlâ inanabilmekteyiz!
***
İşte son durumda da bunlar olasılık içinde.
Teröristlerin guruplar halinde katırlarla silah sevki yaptıkları bir ay önce gerekli yerlere bildirildiği belirtiliyor.
Bu bilgiyi alan o karakollardaki komutanlar ki yüzbaşı ve teğmenden yukarısı da yok galiba bir önlem alabilmiş görünmüyor!
Birkaç ay talim gören kınalı kuzuların, daha kınaları çıkmadan hudut karakollarına sevki neyin nesi acaba?
Bir hapishanenin bile kulede nöbet tutan güvenlik elemanları bu karakolların dışında da gözetleme yapamıyor mu? Hem de bu gün çeşitli cihazlara sahipken!
Ya karakol binaları? İnsaf yahu bahane olarak iki yıl öncede bunlar baraka idi diye söylendi…
Bu yakınma üzerine hemen karar alınmış, sözde TOKİ hudut karakollarını birkaç ay içinde yapacaktı.
Emekli olunca üstelik askeri yerlerde kendilerinin rahatça oturacakları lüks binaları acele bitirtirken.
Önemli de olan bu karakollara neden öncelik verilemedi ki?
Teröristler tacizleri esnasında “Elektrik kesintisinden istifade ettiler” deniliyor.
Elektrikler mi kendi kendine kesildi? Yoksa birileri kesmiş olup teröristlere yardım etmiş olamaz mı idi?
Bırakın resmi daireleri, apartmanlarda bile jeneratör bulundurulurken…
Bu önemli karakollara bir kesinti sabotajı olabilir düşüncesiyle…
Başka yerlere trilyonlar ödenirken buraya liralık jeneratörler konulamaz mı idi?
Böylece karanlıktan istifade eden aynı Kore Savaşı’ndaki Çinlilerin gece gerillası yaptıkları gibi bir maharetle binanın içine girip canımız teğmeni öldürebiliyor.
Bunlar öyle köyden dağa çıkan çocukların işi değil yıllarca tam gerilla eğitimi görmüş yarasa huylu insanların yaptığı iş.
Ya şu insansız hava araçları neye kaldırılmadı ile ilgili beyanda. “Hava muhalefetinden” deniliyor!
Şeytan diyor ki! Hakikaten hava raporu da öyle mi göstermekte? Yoksa kolay bahanelerden biri mi?
Bu örnekler daha da çoğalabilir. Ama son defa yetişmiş Mehmetçiğimiz ve başlarında Genelkurmay Başkanı ve generallerin bulunduğu taarruz da teröristler imha edilmeye başlayınca…
Yüzünden kadınlık değil erkek siması düşmeyen birde meclise girmelerini sağladığımız terörist yanlı A. Akat...
“Bu savaşı durdurun” diye haykırıyor.
Destekledikleri teröristler öldürecek kaçacak yine gelecek ama
Bizimkiler karşılık vermeyecek, arkalarından gitmeyecek. Öyle mi?
Hanımefendi kıyafetinde ki ağzından terör akan beyefendi!
Biz uyuyacağız ama siz uyumayacaksınız değil mi?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle
Suyun bile zaman zaman durgunlaşacağını ama düşmanın sessiz kalsa bile asla unutmayacağını ve uyumayacağını anlatan, insanı dikkatli olmaya davet eden atasözü
Evet, bilhassa karşıt savaşlarda çokça söylenen “Su uyur, düşman uyumaz” atasözümüzün ne kadar yerinde olduğu…
Son terör olaylarında daha da bariz görülmekle kalmayıp..
Bir değil iki defa aynı yerde şehitler vererek ciğerimiz kavruldu…
Aslında su asker, bekçi demektir. Malum olduğu üzere eskiden su değil, âb ya da mâ denilirdi.
Bu bakımdan konumuz Asker ve terörist karşılaşmasını kapsamakta.
***
Hatırlarız. Aynı yerlerde 17 Mehmetçiğimizi, hemen hemen yine aynı koşullar içinde şehit vermiştik.
Söylentiler birbirini kovalıyordu.
Uyuyup düşman bilmemekte ısrar ettiğimiz İsrail Devleti’nden alınan ve bize gizlice kendi kumandalarını da içeren…
İnsansız hava araçları teröristlerin katırlara yükledikleri silahlarla dağları aşıp sessizce hudut içine girmekte olduğunu sinyal ediyor.
Bu, kimince bir hafta kimince bir ay evveli tespit edilip ilgili hudut karakollarına duyuruluyor ama…
Nedense bir rehavete kavuşup atasözümüzü de hatırlamayıp hazırlanmadığımızın sebebi anlaşılmamakta!
Hatırlarsınız o zamanlar çarpışma esnasında, bu hava araçları teröristleri gösterip onlara zayiat vermeye başlayınca
Teröristlerin “Kaldırın şunları çok zayiat veriyoruz” demeleri ile çalışma yapmadıkları dillere destan olmuştu.
Bunu bizim komutanlarımıza atfedercesine söylemişlerdi ama ben komutanlarımızın bu şekil hareketlere gireceklerine asla inanmıyorum.
Ama olay doğrudur. O hava araçlarının bir kumandası da İsrail elinde olduğu kesindir. Ve onlara söylenmiş, dolayısıyla da İsrail’in durdurmuş olasılığı yok mu?
Diğer taraftan asırlardır apaçık Anadolu’da gözü olduğu çeşitli kongre ve konuşmalarda belirten dostumuz diye kucakladığımız Amerika…
Bu havalideki karıncanın hareketini bile tespit edebilirken bize neden haber vermiyor acaba da?
Birde söze gelince “Beraber mücadele edeceğiz” demelerine hâlâ inanabilmekteyiz!
***
İşte son durumda da bunlar olasılık içinde.
Teröristlerin guruplar halinde katırlarla silah sevki yaptıkları bir ay önce gerekli yerlere bildirildiği belirtiliyor.
Bu bilgiyi alan o karakollardaki komutanlar ki yüzbaşı ve teğmenden yukarısı da yok galiba bir önlem alabilmiş görünmüyor!
Birkaç ay talim gören kınalı kuzuların, daha kınaları çıkmadan hudut karakollarına sevki neyin nesi acaba?
Bir hapishanenin bile kulede nöbet tutan güvenlik elemanları bu karakolların dışında da gözetleme yapamıyor mu? Hem de bu gün çeşitli cihazlara sahipken!
Ya karakol binaları? İnsaf yahu bahane olarak iki yıl öncede bunlar baraka idi diye söylendi…
Bu yakınma üzerine hemen karar alınmış, sözde TOKİ hudut karakollarını birkaç ay içinde yapacaktı.
Emekli olunca üstelik askeri yerlerde kendilerinin rahatça oturacakları lüks binaları acele bitirtirken.
Önemli de olan bu karakollara neden öncelik verilemedi ki?
Teröristler tacizleri esnasında “Elektrik kesintisinden istifade ettiler” deniliyor.
Elektrikler mi kendi kendine kesildi? Yoksa birileri kesmiş olup teröristlere yardım etmiş olamaz mı idi?
Bırakın resmi daireleri, apartmanlarda bile jeneratör bulundurulurken…
Bu önemli karakollara bir kesinti sabotajı olabilir düşüncesiyle…
Başka yerlere trilyonlar ödenirken buraya liralık jeneratörler konulamaz mı idi?
Böylece karanlıktan istifade eden aynı Kore Savaşı’ndaki Çinlilerin gece gerillası yaptıkları gibi bir maharetle binanın içine girip canımız teğmeni öldürebiliyor.
Bunlar öyle köyden dağa çıkan çocukların işi değil yıllarca tam gerilla eğitimi görmüş yarasa huylu insanların yaptığı iş.
Ya şu insansız hava araçları neye kaldırılmadı ile ilgili beyanda. “Hava muhalefetinden” deniliyor!
Şeytan diyor ki! Hakikaten hava raporu da öyle mi göstermekte? Yoksa kolay bahanelerden biri mi?
Bu örnekler daha da çoğalabilir. Ama son defa yetişmiş Mehmetçiğimiz ve başlarında Genelkurmay Başkanı ve generallerin bulunduğu taarruz da teröristler imha edilmeye başlayınca…
Yüzünden kadınlık değil erkek siması düşmeyen birde meclise girmelerini sağladığımız terörist yanlı A. Akat...
“Bu savaşı durdurun” diye haykırıyor.
Destekledikleri teröristler öldürecek kaçacak yine gelecek ama
Bizimkiler karşılık vermeyecek, arkalarından gitmeyecek. Öyle mi?
Hanımefendi kıyafetinde ki ağzından terör akan beyefendi!
Biz uyuyacağız ama siz uyumayacaksınız değil mi?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle