Stratejik Yön Değişikliği mi, İçsel Zayıflık mı?

Baha Gezici

Son yıllarda Türkiye'nin dış politika stratejileri önemli bir dönüşüm geçirdi. Bu değişimin bir parçası olarak Türkiye, Batı ittifaklarından uzaklaşarak alternatif ortaklıklar arayışına girdi. Bu kapsamda, Türkiye'nin Şanghay Beşlisi ile arasındaki bağlantılar dikkat çekiyor. Ancak, bu ilişkiyi eleştirel bir perspektifle değerlendirdiğimizde, stratejik yön değişimi yerine Türkiye'nin içsel zayıflıklarının bir yansıması gibi görünen unsurlarla karşılaşıyoruz…

***

Öncesinde Şanghay Beşlisi’ni tanımakta fayda var. Şanghay Beşlisi; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ı içeren bir bölgesel işbirliği ve güvenlik örgütüdür. Bu beşli, genellikle Batı'ya karşı alternatif bir blok olarak algılanmaktadır. Türkiye'nin bu yapıyla ilişkileri, özellikle son dönemde askeri ve ekonomik alanlarda derinleşmiştir. Ancak, bu ilişkilerin Türkiye açısından gerçek stratejik kazanımlar sağladığını söylemek güçtür.

Öncelikle, Türkiye'nin Şanghay Beşlisi ile arasındaki bağlantılar, Batı ile olan ilişkilerini gerilime sokmuş ve ülkeyi uluslararası arenada izole eden bir etki yaratmıştır. NATO üyesi olan Türkiye'nin, bu alternatif bloğa yönelmesi, Batı ittifakının güvenini zedelerken, Türkiye'nin de Batı ile olan işbirliğinden elde ettiği faydaları azaltmıştır.

Ayrıca, Türkiye'nin Şanghay Beşlisi ile olan ilişkileri, demokratik değerler ve insan hakları konusundaki kaygıları artırmaktadır. Bu beşli içerisindeki ülkeler, demokrasi ve insan hakları konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan rejimlere sahiptir. Türkiye'nin bu ülkelerle olan yakınlaşması, demokratik normlardan uzaklaşma riskini beraberinde getirmekle kalmayı ülkenin iç dinamiklerini olumsuz etkileyebilir.

***

Ekonomik açıdan bakıldığında ise, Türkiye'nin Şanghay Beşlisi ile olan bağlantıları, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik ilişki ağı oluşturmak yerine kısa vadeli çıkarlar üzerine kurulduğu gözleniyor. Bu da Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını riske atarak, büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, Çin ve Rusya gibi büyük ekonomilerle rekabet etmek yerine, Türkiye'nin daha fazla bağımlı hale gelmesi söz konusu olabilir.

***

Sonuç olarak, Türkiye'nin Şanghay Beşlisi ile arasındaki bağlantılar değerlendirildiğinde, stratejik bir yön değişimi yerine Türkiye'nin içsel zayıflıklarının bir yansıması olarak görülüyor. Bundan dolayı Türkiye’nin bu gibi dış ittifaklara karşı tedbirli bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Bu ilişkilerin Türkiye'ye gerçek anlamda stratejik kazanımlar sağlayıp sağlamadığı şüpheliyken, Batı ile olan ilişkilerini de gerilime soktuğu ve demokratik değerleri riske attığı göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye'nin dış politika tercihlerini yaparken, dikkatli ve dengeli bir şekilde hareket etmesi, uluslararası alanda saygınlığını koruması ve içsel istikrarını sağlaması açısından önemlidir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.