Srebrenitsa’nın acısı hâlâ yüreklerde

AKSED Başkanı İbrahim Günay, “Srebrenitsa, tüm batı dünyasının Müslümanlar söz konusu olunca nasıl duyarsız kalabileceğini, vahşete nasıl kayıtsız kalabileceklerini, hatta ve hatta vahşete nasıl ortak olabileceklerini anlatıyor” dedi

Konya’da faaliyet gösteren, Aliya Izzetbegoviç Kültür Sanat ve Eğitim Derneği (AKSED) Başkanı İbrahim Günay, 1995 yılında Bosna'da yaşanan Srebrenitsa katliamının 29. yıl dönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı.

GAZZE’DE SOYKIRIM SÜRÜYOR

Srebrenitsa, yaşanan vahşetin, katliamın, acımasızlığın, gözü dönmüşlüğün, nefretin hangi uçlara varabileceğini tüm dünyaya anlattığını ve anlatmaya devam ettiğini ifade eden Günay şunları kaydetti: “Srebrenitsa, tüm batı dünyasının Müslümanlar söz konusu olunca nasıl duyarsız kalabileceğini, vahşete nasıl kayıtsız kalabileceklerini, hatta ve hatta vahşete nasıl ortak olabileceklerini anlatıyor. Srebrenitsa, dünya tarihinde ikinci dünya savaşından sonra ve bugün halen katil İsrail devleti tarafından Gazze’de yaşatılan soykırımlardan birisidir. İşte bunun için asla unutulmaması ve unutturulmaması, nesilden nesile aktarılması gereken bir öykü, biz unutsak bile, gördükleri vahşeti, Bosna'nın kentleri, ormanları kan olup akan nehirleri asla unutmayacak yüzyıllar boyunca hatırlanacak. Bosnalı Müslüman kardeşlerimizin acısını 29 yıl önce olduğu gibi bugün de içimizde hissediyor ve acılarını paylaşıyoruz.”

Günay ayrıca, “11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü” ile ilgili Resmi Gazete’de yayımlanan genelge dolayısıyla da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.

SREBRENİSTA’DA NELER OLDU?

Bosna savaşında Müslümanlara yönelik katliamların en kanlısı burada yaşanmıştı. Savaşın sonlarına doğru, tam da Müslümanlar tüm cephelerde zafer kazanmaya başlamışken, Avrupa ve ABD Bosna hükümetini Dayton anlaşmasını imzalamak konusunda aceleci davranmaya başlamıştı. Savaşın biteceği anlaşılınca, Sırplar Gorazde ve Srebrenitsa gibi iki stratejik kenti ele geçirmek için tüm güçlerini buralara yönelttiler. Sırp birliklerin 11 Temmuz 1995'te Hollandalı (BM) askerlerinin koruması altındaki "güvenli bölge" Srebrenitsa'ya girmesi sonucu binlerce Boşnak kaderine terk edildi. Sonuç, tarihin en kanlı katliamlarından biri oldu. 12 bin civarın da Müslüman birkaç gün içinde katledildi, toplu mezarlara gömüldü. Katliam her şekilde yapıldı. Kurşuna dizme, yakma, diri diri gömme. Bunun yanında en ağır işkenceler, tacizler ve tabii ki tecavüzler. Bugün bile birçok anne baba çocuklarını arıyor, onlara ilişkin bir haber bekliyor. En azından mezarının yerini bilmek istiyor. Her gün yeni bir toplu mezar bulunuyor, her gün vahşetin boyutları bir kez daha gün yüzüne çıkıyor, her gün acılar tazeleniyor. Srebrenitsa sadece şehit olan 12 bin Müslümanla değil, başka boyutlarıyla da tarihe geçti. Sırp vahşeti somutlaştı, Batı dünyasının Müslümanlara bakış açısı Srebrenitsa’da daha da net bir hal aldı. Gerek bölgedeki komutanlar, gerekse Brüksel'de, NATO'daki omzu kalabalık subaylar, politikacılar söz konusu olan Müslümanlar olunca tüm insani değerlerin ne kadar anlamsız olduğunu ispat ettiler. O gün yaşananların daha da beteri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Katil İsrail bebek dahi demeden mazlum halka karşı soykırım uyguluyor.

HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri