Şaka falan yapmıyorum.
Türk futboluna katkısı çok büyük oldu!
Milli takımdaki başarıları da ortada!
Ne kadar para alıyor ki… Çerez parası! Ama verdiği emek çok büyük!.
Fatih Terim’den bahsediyorum. Türkiye’de iki statta ismi var. Yeterli değil. Bir stada daha verilmeli Fatih Terim ismi.
Konya stadı için önermiştim, ama hiç bir ses çıkmadı.
Bence Büyükşehir Belediye yetkilileri bu konuya bir kez daha düşünmeli.
Konya’nın yeni stadına da yakışır yani.
xxx
Konyaspor’un kuruluş tarihi konusu her dönem gündeme gelir.
Yok 1981 olmazmış, kulübün kuruluş tarihi 1922 imiş, falan.
Kardeşim, bunu temcit pilavı gibi her zaman gündeme getirmenin bir yararı yok.
Yapılması gereken, ilk genel kurulda kulübün kuruluş tarihinin 1922 olarak oylanması ve kabul edilerek tescinlenmesi.
Zaten, birleşme sırasında yanlış yapılmıştı. Birleşmede İdmanyurdu Konyaspor’a katıldığı için kuruluş tarihi otomatik olarak 1922 olmalıydı.
Konyaspor Yüksek Danışma Kurulu, konuyu Ramazan’ın son günlerinde bir kez daha gündeme taşımış. Kurul Başkanı, sporla adeta iç içe olan! Ali Selvi, kulübün tarihi konusunda gösterdiği duyarlılığı birde şirketleşme konusunda gösterse ve konu üzerinde ısrarla dursa da şirket konusunda sonuç alınsa… Böylece de kulübün gider ve gelirleri açıklığa kavuşsa. Kime, hangi futbolcuya ne kadar para ödeniyor, primden kimler yararlanıyor! Açıkça ortaya çıksa.
xxx
Atiker Konyaspor’da yeni sezon hazırlıkları başladı.
Takıma şu anda futbolcu olarak önemli bir katılım olmadı. Bir kaleci, bir orta saha oyuncusu transfer edildi. Birde Konya Anadolu Selçukspor’dan genç futbolcu katıldı. Sezon sonunda ayrılan Meha’nın takıma geri dönmesi çok önemli bir değişiklik olarak görülmemeli. Umarım, Meha geçen yıldan daha iyi oynar ve katkısı daha büyük olur.
Takımdan ayrılanlar ise, Traore ve Holmen. Bunların yerine yeni transfer yapıldı mı? hayır.
Bu sezon Avrupa liginde Yurdumuzu temsil edecek olan Konyaspor’un sorumluluğu daha da arttı. Bu nedenle takımı kaldırabilecek, en az iki transfere daha ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bir ön libero ve birde forvet oyuncusu. Bu transferlerin en kötü olasılıkla Avusturya kampı sonuna kadar gerçekleştirilmelidir. Çünkü, hazırlık dönemine katılan futbolcuların sezon içerisindeki performansı daha yüksek olur.
xxx
Türk futbolunda transfer curcunası, zorunlu durumlar dışında her sezon olduğu gibi bu yılda devam ediyor.
Menajerler istedikleri gibi at oynatıyor transferde. Birde menajerliğe soyunan gazeteciler var. Her dönem ortaya attıkları isimleri pazarlamaya çalışan.
Tabi ki, kulüplerin belli bir transfer politikası olmazsa bu sıkıntılar sürüp gidecek yıllarca.
Bırakın diğer takımları, son şampiyon Beşiktaş’ın bile hala transfer çıkmazı içerisinde bocaladığını görüyoruz. Diğer sorunlar gibi transfer curcunası da devam ettiği sürece Türk futbolunda ilerleme kaydetmek çok zor. İşte bunun sonucu da Milli takım Avrupa şampiyonalarında gruptan çıkamaz ve arkasına baka baka geri döner…