Konya basınında geçen hafta ulusal bir kanalda yayınlanan yemek programlarının birinin Konya’da çekim yapması gündem ve tartışmalara neden oldu.
Bizim gazetede konu ile ilgili 2 haber çıktı ve yorum yazanlar oldu. Elbette susanların yanında az sayıda.
Tartışmanın asıl nedeni güya Konya’yı ve Konya yemeklerini tanıtmayı amaçlayan program için hayli yüksek miktarlarda bağış(!) yapıldığının iddia edilmesiydi.
İddia diyoruz çünkü artık bağışların kimlerin kimler adına neden ve nasıl yaptığı belli olmadığı gibi bağışların miktarını bilmek mümkün olamıyor.
En basitinden arkasına sığınılacak bir ifade buldular kendilerine “Ticari Sır” diye.
Aslında her ne kadar üstü örtülmeye çalışılsa da bunun bir sır olmadığını herkes biliyor ama suskun kalmak işlerine geliyor.
Tıpkı Bursa’da yaşanan olaylar gibi.
Adı geçen yemek yarışmasının Bursa çekimleri için yayıncı televizyon kanalına 600 bin TL+KDV ödendiğinin duyulması işin kamuoyunda sadece yemek yarışması zannedilen olayın perde arkasındaki renginin bilinmesine sebep oldu.
Her ne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yarışmanın Bursa’da çekilen bölümü için yapılan ödemenin yarısının Bursa Ticaret Sanayi Odası tarafından karşılandığını açıklasa da ikna edici olmadı bu açıklama.
Çünkü Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay bu haberi anında yalanladı ve odadan herhangi bir para ödenmediğini ve Bursa'da gıda işi yapan arkadaşlara haber verildiğini ve onların sponsor olduklarını ve hatta programda konuk olduklarını söyledi.
Her ne kadar bu ifadeler Bursa olayını bütün cepheleri ile aydınlatmış olmasa da programın Konya ayağında neler yaşanmış olabileceği konusunda azda olsa bilgi verdi.
Adı geçen yemek programının Konya çekimleri, Zazadın Hanında gerçekleştirilmiş olup belediye başkanları başta olmak üzere bir takım kimselerin bulunduğu yarışmada ilgililer Konya’yı dolayısıyla da kendilerini tanıtmış oldular.
Para verenin kendini tanıtmasından daha doğal bir şey olamaz diyenlerden olabilirsiniz elbette.
Ama belediye koridorlarında ifade edilen 570 bin liranın hangi sponsorlar tarafından verildiğinin bilinmesi Konya’nın geleceği açısından daha iyi olurdu.
Veya başka bir düşünce tarzıyla Belediyeler veya sanayiciler programa sponsor olarak birilerini zengin etmedi iseler yarın öbür gün yönetim değiştiğinde günah çıkartırcasına açıklamalar yapmak yerine bu günden hangi belediye, sanayici ve iş adamlarının ne miktarlarda parası verdiklerini açıklayın ki hukuk ve adalet ile mali reformların siyasetin yeniden gündemine geldiği günde şeffaflıkta öncü olun ve ileride o isimleri açıklamadığınız için töhmet altında kalmamış olun.
Yoksa Belediye adına yapılan açıklamalarda programın Konya'da çekilmesi için gerekli masrafı Konyalı sanayicilerimiz ve işadamlarımız karşılamıştır ve Büyükşehir Belediyesi'nden bu program için kanala ve ajansa 1 kuruş ödeme yapılmamıştır şeklindeki beyanların kamuoyunun beklentilerini tatmin etmekten uzak olduğunu herkes kadar bu günlerde susanların da bildiğine eminiz.
Üstelik Belediye yeterli miktarda parası olmadığından dolayı Konya’daki esnaf ve sanayicilerden aldığı mal ve hizmetlerden dolayı olan borçlarını zamanında ödemiyor ve israf yatırımlarına yönelmiş olması nedeniyle kamuoyunda taşeron işçisi olarak bilinen elemanların yüzde 20'lik bir maaş artışı beklentisine karşılık yüzde 6 lık bir zam teklifi yaparak personeline insanca yaşayacakları bir ücreti çok görüyor gibi suçlamalardan da kurtulmuş olacaklardır.
Bu konuda bizim düşüncemiz belediyelerin kamu ve özel sektör dâhil tüm Konya’ya örnek olması bakımından bir adım daha atarak sadece bu son yemek programına ödenen miktarı değil önceki yemek programını da dâhil ederek Bilim Merkezi ile ilgili olarak Büyükşehir Belediyesinin, Kelebekler Vadisi ile ilgili olarak da Selçuklu Belediyesinin adı ulusal olan kanallara ne kadar reklam ya da tanıtım ücreti ödediklerini açıklamalarının zamanının geldiğidir.
Böylece Konya kamuoyunda sponsorluk, reklâm ve bağış kavramlarının ayırımı da daha kolay yapılmış olacaktır.
Çünkü temel ölçü olarak karşılıksız olmak esas alındığında bağış kavramının tanımını yapmak ve diğer kavramlardan ayırmak kolay olsa da maddi ya da manevi karşılıklar söz konusu olduğu sponsorluk ve reklâm kavramlarının ise bu suskunluk ortamı devam ettiği sürece tanımlana bilirliği bağış kavramı kadar kolay değildir.
Son günlerin musibeti korona virüsü aşısını bulanların (!) TÜRK olması AŞIYI GÜVENİLİR YAPMAYACAĞI GİBİ, KONYA DA ÇEKİLEN YEMEK PROGRAMINA SPONSOR(!) OLANLARIN KONYALI OLMASI DA YAPILAN İŞİN YANLIŞLIĞINI ORTADAN KALDIRMAYACAKTIR.