Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, AK Parti milletvekilleri tarafından Meclis’e verilen yargı paketini ‘olağanüstü döneme hukuk hazırlanıyor’ şeklinde değerlendirdi.
Cihan TV Network’te yayımlanan Anadolu’da Sabah programına katılan Mustafa Kamalak Meclis’e verilen yargı paketini değerlendirdi. Türkiye’nin son dönemdeki gelişmeleri yaşamasının sebebinin iki yanlış politikadan kaynaklandığını ifade eden Kamalak, "Bir Türkiye Suriye konusunda akıl almayacak derecede yanlış yaptı. İki açılım konusunda Türkiye’yi bir belirsizliğe doğru sürükledi.” dedi. Açılım konusundaki endişelerini Cumhurbaşkanına ifade ettiklerini anlatan Kamalak şöyle devam etti: "Türkiye’yi neticede ya bölünmeye götürecektir veya daha büyük çatışmaları yol açacaktır. Bunu söyledik. Çünkü açılımın yönü belli değil, kapsamı belli değil. Gerçekten iki yıldan bu yana Türkiye açılım programı üzerinde çalışıyor. Ne yapmak istiyor? Güneydoğu’da bağımsız bir devlet kurulmak mı isteniyor. Evet deniyor mu yok özerklik mi, hayır. Ne yapmak isteniyor bu belli değil. Cenaze gelmiyor. Biz dedik ki su birikir, birikir, birikir set arkasında ama bir süre sonra o suyun mecra belirtilmediği takdirde önündeki setleri yıkar. Daha büyük yıkımlara sebep olur. Biz bu endişeyi bildiğimiz için diyorduk ki ‘sizin açılım dediğiniz şey neticede ya bölünmeye açılacak veya daha büyük çatışmalara sebep olacaktır’ dedik. Maalesef daha büyük çatışmalara doğru gittiğini bayram münasebetiyle Müslümanların ülkemizin 40 civarında ölü ve son iki seneden bu yana ilk defa savaş uçaklarımız Türkiye içerisinde belirli yerleri bombalamaya başladı. Burada bitti mi? Bitmez, emniyet mensupları diyor ki ele geçirilen silahları söyleyecek olsa, dudaklarınız uçuklar diyor. Cenaze gelmiyor diyor. Cenaze Yemen’den de gelmiyor, Mekke’den Medine’den de gelmiyor. El çekersen buralar senindir dersen kavga biter. Türkiye Güneydoğu ile ilgili böyle bir düşüncenin içinde mi, bunu bilmiyoruz. Böyle bir düşüncenin içinde olamayacağına göre o zaman büyük çatışmalar olacaktır. Büyük çatışma olağan üstü dönemi getirir. Olağanüstü dönem olağan üstü hukuku gerektirir. Şuan böyle bir durumla karşı karşıyayız.”
"TÜRKİYE OLAĞANÜSTÜ BİR GİRDABA SÜRÜKLENİYOR"
Türkiye’nin olağanüstü bir girdaba doğru sürüklendiğini söyleyen Kamalak, “Şunu söylüyorduk. Söylemeye dilimiz varmıyor ama Türkiye bir girdaba doğru sürükleniyor diyorduk. Sık sık verdiğimiz örnek şuyduk. Sizin bir yakınınız koma halindeyken siz ümidi kesmiş olsanız bile hastayı ziyaretten sonra size sorsalar Allah’tan ümit kesilmez dersiniz. Ama siz ümidi kesmişsiniz aslında. Fakat Allah’tan ümit kesilmez diyorsunuz. Bizim durumumuz buna benziyor. Sadet Partisi olarak durumun iyiye gitmediğini görüyoruz. Ama İnşallah uyanırlar Türkiye’yi o dar boğaza sürüklemez diye düşünüyoruz. Bu açılım süreci hep dışarını dayatması ile verilen sözlerin sonucu içeridekilerin vermiş olduğu sonucu cereyan ediyor. Şuan Türkiye ne yazık ki o girdaba, o darboğaza, o bataklığa doğru sürükleniyor.” diye konuştu.
"SURİYELİ MUHALİFLERİN EĞİTİLMESİ VE DONATILMASINA TEPKİ"
IŞİD terör örgütüyle mücadele kapsamında Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi ve donatılmasına tepki gösteren Kamalak, “İktidar sahiplerine şunu sormak lazım. Kimi eğitiyorsun? Suriyeli muhalifleri niçin eğitiyorsun? Oradaki yönetimi devirsin diye. ABD, Allah aşkına hangi ülkeye demokrasi getirmiş? Hangi ülkeye özgürlük sağlamış? Biz diyoruz ki ABD küresel emperyalisttir. Ey! Türkiye sana ne oluyor? Eğer sen bir komşu ülkenin muhaliflerini oradaki rejimi, oradaki iktidarı değiştirsin diye eğitir, donatma var, nasıl donatacaksın, silahla. O ülkede senin muhaliflerini eğitip silahla donatacak olursa senin bu davranışın ona bu hakkı vermiyor mu, verir. Orası da senin ülkendeki senin devirmek isteyen senin rejimini bertaraf etmek isteyen muhalifleri eğitecek olursa diyelim Rusya Çin ile bileşerek eğitecek olursa o ne olacak. Ben yaparım ama o yapamaz mı diyeceksin? Olmaz öyle şey. IŞİD’e karşı diyecek bir tehlike var. İyi de onların oluşmasında senin vebalin affedilmeyecek kadar büyüktür. Kılıçdaroğlu, kamuoyu önünde belge sallayıp gösteriyor. Bak diyor senin reddettiğin belgeler burada diyor, hayır diyebiliyor musun?” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK FATURAYI TÜRKİYE ÖDEMEK MECBURİYETİNDE
TIR'ların ileride Türkiye’nin başını çok ağrıtacağını söylediklerini anlatan Kamalak, “Şuan IŞİD’ten bahsediliyor. Türkiye gerçekten bir girdaba doğru sürükleniyor. IŞİD varmış, IŞİD’ın anası Türkiye değil, babası Türkiye değil, bahanesi Türkiye değil, mucidi Türkiye değil ama en büyük faturayı ne yazık ki Türkiye ödemek mecburiyetinde.” dedi. CİHAN